Translation of "Olana" in German

0.003 sec.

Examples of using "Olana" in a sentence and their german translations:

İhtiyacım olana sahibim.

- Ich habe, was ich brauche.
- Ich habe, was ich benötige.

Daha sonrasında İngilizce olana bir bakın

Dann schau dir an, was auf Englisch ist

Henüz olmamış olana inan ki, gerçekleşebilsin.

Glaube an das, was noch nicht ist, damit es werden kann.

Lütfen, ben hazır olana kadar bekleyebilir miydiniz?

- Könntest du bitte warten, bis ich fertig bin?
- Könnten Sie bitte warten, bis ich fertig bin?

O zaten çok geç olana kadar dönmedi.

Er kam erst dann zurück, als es bereits zu spät war.

Odan temiz olana kadar hiçbir yere gitmiyorsun.

Solange dein Zimmer nicht aufgeräumt ist, gehst du nirgendwo hin.

- Işık yeşile dönene kadar bekleyin.
- Işık yeşil olana kadar bekleyin.

Warte bis das Licht grün wird.

Odana git ve itiraf etmeye hazır olana kadar orada kal.

Gehe auf dein Zimmer und bleibe dort, bis du dich zu einem Geständnis bereit findest!

Arkadaşlarım sarhoş olana kadar içmişti ki onları eve götürmek zorunda kaldım.

Meine Freunde waren so abgefüllt, dass ich sie nach Hause fahren musste.

Tom kırmızı düğmeye mi yoksa mavi olana mı basacağından emin değildi.

Tom war sich nicht sicher, ob er den roten oder den blauen Knopf drücken sollte.

Bu çok sinsi bir hastalık. Çok geç olana kadar onu fark etmezsiniz.

Das ist eine sehr heimtückische Krankheit. Man bemerkt sie erst, wenn es zu spät ist.

Ta ki bu bağlantılar yeniden kurulana ve işletmeler yeniden iş alımlarına hazır olana kadar.

bis diese Verbindungen sich neu gebildet haben und die Firmen wieder bereit sind einzustellen.