Translation of "Kyoto'da" in German

0.005 sec.

Examples of using "Kyoto'da" in a sentence and their german translations:

Kyoto'da doğdum.

Ich wurde in Kyoto geboren.

Halamla Kyoto'da kalacağım.

Ich werde bei meiner Tante in Kyōto wohnen.

Şimdi Kyoto'da yaşıyorum.

Ich lebe jetzt in Kyōto.

O, Kyoto'da yaşıyor.

Er wohnt in Kyoto.

- 1980'de Kyoto'da doğdum.
- 1980'de Kyoto'da doğmuşum.

Ich wurde im Jahr 1980 in Kyoto geboren.

Yazlar Kyoto'da çok sıcaktır.

Die Sommer sind sehr heiß in Kyoto.

Kyoto'da birçok tapınak vardır.

In Kyoto gibt es viele Schreine.

Anne babam Kyoto'da yaşıyorlar.

Meine Eltern wohnen in Kyoto.

Üniversite günlerinde Kyoto'da yaşadı.

Er wohnte während seiner Studentenzeit in Kyoto.

Bir kez Kyoto'da bulundum.

Ich war einmal in Kyōto.

Kyoto'da bir kez bulundum.

Ich war bereits einmal in Kyoto.

Hiç Kyoto'da bulundun mu?

- Waren Sie schon einmal in Kyoto?
- Waren Sie schon mal in Kyoto?
- Warst du schon einmal in Kyōto?

Kyoto'da iki kez bulundum.

Ich war zwei Mal in Kyoto.

İki kez Kyoto'da bulundum.

Ich war zwei Mal in Kyoto.

1980'de Kyoto'da doğdum.

Ich wurde im Jahr 1980 in Kyoto geboren.

Yazın Kyoto'da hava sıcak.

Im Sommer ist es sehr heiß in Kyōto.

- Onunla ilk karşılaşmam Kyoto'da oldu.
- Onunla ilk kez Kyoto'da karşılaştım.

Ich habe sie in Kyoto zum ersten Mal getroffen.

Sana bahsettiğim kız Kyoto'da yaşıyor.

Das Mädchen, von dem ich dir erzählte, lebt in Kyōto.

Onunla ilk kez Kyoto'da karşılaştım.

Ich habe sie in Kyoto zum ersten Mal getroffen.

Resim sergisi şimdi Kyoto'da düzenleniyor.

Die Kunstausstellung wird nun in Kioto stattfinden.

Bay Smith şimdi Kyoto'da yaşıyor.

- Mr. Smith lebt jetzt in Kyōto.
- Herr Schmidt lebt jetzt in Kyōto.

Kyoto'da yaşayan bir arkadaşım var.

Ich habe einen Freund, der in Kyoto lebt.

Kyoto'da çok fazla arkadaşı yok.

Sie hat nicht viele Freunde in Kyōto.

Onunla ilk karşılaşmam Kyoto'da oldu.

Ich habe sie in Kyoto zum ersten Mal getroffen.

O iki kez Kyoto'da bulundu.

Er war zweimal in Kyoto.

Kyoto'da yaşayan bir ağabeyim var.

Ich habe einen Onkel, der in Kyoto lebt.

Kyoto'da bir sürü eski tapınaklar var.

In Kyōto gibt es viele alte Tempel.

Kyoto'da birçok ünlü eski bina vardır.

Es gibt in Kyoto viele berühmte alte Gebäude.

Kyoto'da küçük bir ev satın aldı.

Er hat in Kyoto ein kleines Haus gekauft.

Bay Smith üç yıldır Kyoto'da yaşıyor.

Herr Smith lebt seit drei Jahren in Boston.

Geçen hafta Kyoto'da Meg ile karşılaştım.

- Ich habe Meg letzte Woche in Kyōto getroffen.
- Ich traf Meg letzte Woche in Kyōto.

Bay Smith üç yıl Kyoto'da yaşadı.

Herr Smith hat drei Jahre in Kyoto gewohnt.

Kyoto'da ziyaret edilecek bir sürü yer var.

In Kioto gibt es viele sehenswerte Orte.

Bay Smith üç yıl önce Kyoto'da yaşadı.

Mr Smith lebte vor drei Jahren in Kyoto.

Uzun süredir ilk kez Kyoto'da şiddetli kar yağdı.

Zum ersten Mal seit Ewigkeiten gab es in Kyoto schweren Schneefall.

Kyoto'da hem eski hem de modern yapıları görebilirsiniz.

In Kyoto kann man sowohl alte als auch moderne Gebäude sehen.

- Ben Kyoto'da iki kez bulundum.
- Kyoto'ya iki kez gittim.

Ich war zwei Mal in Kyoto.

Onun ikisi de Kyoto'da yaşayan iki kız kardeşi var.

Sie hat zwei Schwestern, welche beide in Kyoto wohnen.

Ben birkaç yıl önce Tokyo'da yaşadım, ama şimdi Kyoto'da yaşıyorum.

Ich lebte vor ein paar Jahren in Tōkyō; jetzt lebe ich aber in Kyōto.