Translation of "Köpeğine" in German

Köpeğine ne oldu?

- Was geschah mit deinem Hund?
- Was ist aus deinem Hund geworden?

Tom köpeğine baktı.

- Tom sah seinen Hund an.
- Tom betrachtete seinen Hund.

Köpeğine ne diyorsun?

Wie nennst du deinen Hund?

Köpeğine kim bakacak?

Wer wird auf deinen Hund aufpassen?

Köpeğine gündüz halası bakıyor.

Seine Tante kümmert sich tagsüber um seinen Hund.

Hiç köpeğine vurdun mu?

Hast du deinen Hund je geschlagen?

Köpeğine bakmamı ister misin?

- Soll ich mich um deinen Hund kümmern?
- Soll ich mich um Ihren Hund kümmern?
- Soll ich mich um euren Hund kümmern?

Senin köpeğine ne oldu?

Was geschah mit deinem Hund?

Köpeğine Popeye ismini verdi.

Er taufte seinen Hund "Popeye".

Tom köpeğine su verdi.

Tom gab seinem Hund Wasser.

- Tom, köpeğine Cookie ismini verdi.
- Tom, köpeğine Cookie ismini koydu.

Tom hat seinen Hund Bello genannt.

Koştu, koştu ama köpeğine yetişemedi.

Er rannte und rannte, aber er konnte seinen Hund nicht einholen.

Tom köpeğine bir kemik verdi.

Tom gab seinem Hund einen Knochen.

Köpeğine hiç banyo yaptırmıyor musun?

Badest du deinen Hund nie?

Kız kardeşinin köpeğine ne denir?

Wie heißt der Hund deiner Schwester?

Maria köpeğine Rex adını verdi.

Maria nannte ihren Hund Rex.

O, köpeğine Rex adını verdi.

Er nannte seinen Hund Rex.

Mary köpeğine Rex adını verdi.

Maria nannte ihren Hund Rex.

Ken köpeğine orada beklemesini söyledi.

Ken forderte seinen Hund auf, dort zu warten.

O, köpeğine Popeye adını verdi.

Er taufte seinen Hund "Popeye".

Mike köpeğine Spike adını verdi.

Mike nannte seinen Hund Spike.

Tom köpeğine yiyecek bir şey verdi.

Tom gab seinem Hund etwas zu essen.

Tom, Mary'nin köpeğine davranma tarzını sevmiyor.

Tom gefällt es nicht, wie Mary ihren Hund behandelt.

Tom Mary'nin köpeğine ne yedireceğini bilmiyor.

Tom weiß nicht, womit Marys Hund zu füttern ist.

Tom yavru köpeğine Cookie adını verdi.

Tom hat seinen Welpen Krümel genannt.

Onun köpeğine onun tarafından Popeye adı verildi.

Sein Hund wurde von ihm Popeye genannt.

Tom Mary'ye köpeğine baktığı için teşekkür etti.

Tom bedankte sich bei Maria dafür, dass sie auf seinen Hund aufgepasst hatte.

Tom köpeğine baktı ve köpeği ona baktı.

Tom sah seinen Hund an, und sein Hund sah ihn an.

Tom köpeğine serbest koşması için izin verdi.

Tom ließ seinen Hund frei laufen.

- Tom köpeğini besledi.
- Tom köpeğine mama verdi.

- Tom fütterte seinen Hund.
- Tom hat seinen Hund gefüttert.

O, bütün mobilyasını sattı, böylece kendine ve köpeğine bakabildi.

- Sie verkaufte alle ihre Möbel, um es sich leisten zu können, sich selbst und ihre Hunde zu ernähren.
- Sie verkaufte alle ihre Möbel, damit sie es sich leisten könne, sich selbst und ihre Hunde zu ernähren.

- Kız kardeşinin köpeğinin adı ne?
- Kız kardeşinin köpeğine ne denir?

Wie heißt der Hund deiner Schwester?

- Tom, köpeğinin adını Rex koydu.
- Tom köpeğine Rex adını verdi.

Tom nannte seinen Hund Rex.

Tom köpeğine Cookie ya da Pochi adını verip vermeyeceğine karar veremedi.

Tom konnte sich nicht entscheiden, ob er seinen Hund Cookie oder Pochi nennen sollte.

- Tom dün köpeğine yemek vermeyi unuttu.
- Tom dün köpeğini beslemeyi unuttu.

Tom hat gestern vergessen, seinen Hund zu füttern.