Translation of "Japonya'da" in German

0.017 sec.

Examples of using "Japonya'da" in a sentence and their german translations:

- Ben Japonya'da yaşıyorum.
- Japonya'da yaşıyorum.

Ich lebe in Japan.

İki yıldır Japonya'da.

Er war zwei Jahre lang in Japan.

O, Japonya'da dolaştı.

Sie reiste in Japan herum.

Japonya'da yaşamak pahalı.

Es ist teuer, in Japan zu leben.

Japonya'da yaşamak pahalıdır.

Es ist teuer, in Japan zu leben.

Depremler Japonya'da yaygındır.

Erdbeben sind in Japan eine Alltäglichkeit.

Üç yıldır Japonya'da.

Er ist seit drei Jahren in Japan.

Japonya'da binlercesi öldü.

Tausende starben in Japan.

Ben Japonya'da yaşıyorum.

Ich lebe in Japan.

- Japonya'da çok deprem vardır.
- Japonya'da çok deprem oluyor.

In Japan gibt es viele Erdbeben.

- Japonya'da 43 makam vardır.
- Japonya'da 43 vilayet vardır.

Es gibt 43 Präfekturen in Japan.

- Böyle bir şey Japonya'da olamaz.
- Böylesi Japonya'da olamaz.

So etwas kann in Japan nicht passieren.

O, Japonya'da yaygın olaydır.

Das ist in Japan eine ganz gewöhnliche Begebenheit.

Resimlerini Japonya'da sergilemeyi düşünüyor.

Er hofft, seine Gemälde in Japan ausstellen zu können.

Japonya'da durum bu değil.

In Japan ist das nicht der Fall.

Japonya'da hükümeti özgürce eleştirebiliriz.

In Japan können wir frei die Regierung kritisieren.

Japonya'da okul nisanda başlar.

In Japan beginnt die Schule im April.

Japonya'da ne iş yaparsınız?

- Was machen Sie in Japan?
- Was macht ihr in Japan?
- Was machst du in Japan?

Hiç Japonya'da bulundun mu?

Bist du schon mal in Japan gewesen?

Japonya'da ne kadar kalacaksın?

- Wie lange wirst du in Japan bleiben?
- Wie lange werdet ihr in Japan bleiben?
- Wie lange werden Sie in Japan bleiben?

O üç yıldır Japonya'da.

Er ist seit drei Jahren in Japan.

Japonya'da durum böyle değil.

In Japan ist das nicht der Fall.

Golf, Japonya'da çok popülerdir.

Golf ist in Japan sehr beliebt.

Tokyo Japonya'da yer almaktadır.

Tōkyō ist in Japan.

Kolera Japonya'da yaygın değildir.

Cholera ist in Japan nicht verbreitet.

Bu otomobiller Japonya'da yapılmıştır.

Diese Autos werden in Japan hergestellt.

Bu kameralar Japonya'da üretilir.

- Diese Kameras sind in Japan gemacht.
- Diese Kameras wurden in Japan gefertigt.

Bu araba Japonya'da üretildi.

Dieses Auto wurde in Japan produziert.

Bu araba Japonya'da yapılır.

Dieses Auto wurde in Japan hergestellt.

Bu saat Japonya'da yapılmıştır.

Diese Armbanduhr wurde in Japan hergestellt.

Japonya'da ana yiyecek pirinçtir.

Das Hauptnahrungsmittel in Japan ist Reis.

Japonya'da ve Çin'de büyüdü.

Sie wuchs in Japan und China auf.

Sanıyorum Japonya'da gıda pahalıdır.

Ich denke, dass Lebensmittel in Japan teuer sind.

Japonya'da çok deprem oluyor.

In Japan gibt es viele Erdbeben.

Japonya'da favori kalen nedir?

Welches japanische Schloss gefällt dir am besten?

- Japonya'da birçok kuş türü yaşar.
- Japonya'da birçok kuş türü yaşıyor.

In Japan sind viele Vogelarten beheimatet.

- Japonya'da sık sık depremler vardır.
- Japonya'da sık sık deprem olur.

In Japan bebt oft die Erde.

- Bu Japonya'da yapılan bir kronometredir.
- Bu, Japonya'da yapılan bir kronometre.

Dies ist eine in Japan hergestellte Stoppuhr.

Tom Japonya'da on yıl yaşadı.

Tom lebte zehn Jahre lang in Japan.

Japonya'da, 4 uğursuz bir sayıdır.

Die Zahl Vier ist in Japan eine Unglückszahl.

Japonya'da insanlar solda araba sürer.

In Japan fährt man links.

O zaman Japonya'da demiryolları yoktu.

Damals gab es in Japan noch keine Eisenbahn.

Japonya'da bilgisayar malzemeleri çok pahalıdır.

Computerzubehör ist in Japan ziemlich teuer.

Japonya'da büyük alanlar bulmak nadirdir.

Man findet selten große Gärten in Japan.

O, Japonya'da da çok ünlüdür.

Er ist auch in Japan sehr berühmt.

Dört Japonya'da şanssız bir rakamdır.

- Vier ist eine Unglückszahl in Japan.
- Die Vier ist eine Unglückszahl in Japan.

Bu Japonya'da en yüksek kule.

- Dies ist der höchste Turm von Japan.
- Dies ist der höchste Turm in Japan.

Japonya'da, bütün çocuklar okula gider.

Alle Kinder in Japan gehen zur Schule.

Japonya'da en yüksek bina hangisidir?

Welches ist das höchste Gebäude in Japan?

Japonya'da pirinç için talep önemli.

Die Nachfrage nach Reis in Japan ist beachtlich.

Bu ürünü Japonya'da dağıtmak istiyoruz.

Wir würden dieses Produkt gerne in Japan vertreiben.

Japonya'da ortalama yaşam süresi nedir?

Wie groß ist die durchschnittliche Lebenserwartung in Japan?

Ben Japonum ama Japonya'da yaşamıyorum.

Ich bin Japaner, aber lebe nicht in Japan.

Ne zamana kadar Japonya'da kalacaksın?

- Bis wann werdet ihr in Japan bleiben?
- Bis wann werden Sie in Japan sein?
- Bis wann wirst du in Japan bleiben?

Ne kadar süre Japonya'da olacaksın?

- Wie lange wirst du in Japan bleiben?
- Wie lange werdet ihr in Japan bleiben?
- Wie lange werden Sie in Japan bleiben?

Bu Japonya'da yapılan bir kronometredir.

Dies ist eine in Japan hergestellte Stoppuhr.

Japonya'da kaç tane il var?

Wie viele Präfekturen gibt es in Japan?

Japonya'da bir sürü kaplıca var.

In Japan gibt es viele heiße Quellen.

Ne kadar süredir Japonya'da yaşıyorsunuz?

Wie lange lebst du schon in Japan?

Japonya'da 18 yaşında araba kullanabiliriz.

- In Japan darf man ab 18 Jahren Auto fahren.
- In Japan dürfen wir mit 18 Jahren Auto fahren.

Şu an Japonya'da yağışlı sezon.

In Japan ist gerade Regenzeit.

Japonya'da doğmuş olmayı tercih ederdim.

Ich wäre lieber in Japan geboren.

Tokyo Japonya'da en büyük şehirdir.

- Tōkyō ist die größte Stadt Japans.
- Tokio ist die größte Stadt Japans.

Futbol Japonya'da eskisinden daha popüler.

Fußball ist in Japan heute beliebter als früher.

Bu kitap, Japonya'da iyi sattı.

Dieses Buch hat sich in Japan gut verkauft.

Bu kitap Japonya'da mevcut değildir.

- Dieses Buch ist in Japan nicht erhältlich.
- Dieses Buch ist in Japan nicht zu haben.

Bu şarkı Japonya'da çok popüler.

Dieses Lied ist in Japan sehr beliebt.

Japonya'da ne kadar süre kalacak?

Wie lange will er in Japan bleiben?

Japonya'da en lezzetli meyve hangisidir.

Was ist das leckerste Obst in Japan?

Bizim, Japonya'da dört mevsimimiz var.

In Japan gibt es vier Jahreszeiten.

Japonya'da sadece birkaç ay kaldım.

- Ich hielt mich nur wenige Monate in Japan auf.
- Ich blieb nur wenige Monate in Japan.

Mary, Japonya'da bir yıl geçirdi.

Maria war ein Jahr in Japan.

- Japonya'da yağmur sezonu ne zaman başlar?
- Japonya'da yağışlı sezon ne zaman başlar?

Wann fängt in Japan die Regenzeit an?

- Japonya'da bir sürü güzel mekân var.
- Japonya'da çok sayıda güzel yerler vardır.

Es gibt viele schöne Orte in Japan.

- Bizim Japonya'da yediğimiz armutlar neredeyse elmaya benziyorlar.
- Japonya'da yediğimiz armutlar neredeyse elmaya benziyorlardı.

Die Birnen, die wir in Japan essen, sehen fast wie Äpfel aus.

Ginza Japonya'da en işlek cadde midir?

Ist Ginza die geschäftigste Straße in Japan?

O günlerde Japonya'da hiç radyo yoktu.

Damals gab es in Japan keine Radiogeräte.

O kamerayı Japonya'da iken satın aldı.

Sie hat diese Kamera gekauft, als sie in Japan war.

Japonya'da yaz mevsiminde hava çok sıcaktır.

In Japan ist es sehr heiß im Sommer.

Japonya'da burada çok arkadaşın var mı?

Haben Sie viele Freunde hier in Japan?

Japonya'da bir Noel tatilin var mı?

Gibt es in Japan Weihnachtsferien?

Biwa Gölü Japonya'da en büyük göldür.

Der Biwasee ist der größte See Japans.

Japonya'da çok sayıda aktif volkan vardır.

Es gibt viele aktive Vulkane in Japan.

Japonya'da bir yılda dört mevsim var.

In Japan gibt es vier Jahreszeiten.

Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.

- In Japan ist radioaktives Cäsium in Milchnahrung für Säuglinge entdeckt worden.
- In Japan wurde radioaktives Cäsium in Milchnahrung für Säuglinge entdeckt.

Japonya'da hiçbir kızın ismi Tatoeba değil.

Kein japanisches Mädchen heißt Tatoeba.

Japonya'da benzer bir atasözü var mı?

Gibt es in Japan ein ähnliches Sprichwort?

Japonya'da haziran ayında çok yağmur yağar.

In Japan regnet es im Juni viel.

Japonya'da biriyle karşılaşıldığı zaman eğilmek kibarlıktır.

In Japan ist es höflich, sich zu verbeugen, wenn man jemanden trifft.