Translation of "Hoşlanıp" in German

0.002 sec.

Examples of using "Hoşlanıp" in a sentence and their german translations:

Birinin senden hoşlanıp hoşlanmadığını nasıl söyleyebilirsin?

Woran erkennt man, ob jemand einen mag?

Tom Mary'nin ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyor.

Tom weiß nicht, ob Mary ihn mag oder nicht.

Tom Mary'ye ondan hoşlanıp hoşlanmadığını sordu.

Tom fragte Mary, ob sie ihn mochte.

Onun benden hoşlanıp hoşlanmadığını nasıl bilirim?

Woran erkenne ich, ob sie mich mag?

Tom'un benden hoşlanıp hoşlanmadığını merak ediyorum.

Ob Tom mich wohl leiden mag?

Tom'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.

- Ich bin nicht sicher, dass Tom diese Idee gefallen wird.
- Ich bin mir nicht sicher, ob Tom diese Idee gefallen wird.

Bir kızın benden hoşlanıp hoşlanmadığını nasıl bilebilirim?

Woran kann ich erkennen, ob ein Mädchen mich mag?

George'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.

Ich bin nicht sicher, ob George dieser Plan gefällt.

- Onu sevip sevmediğini bilmiyorum.
- Ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyorum.

Ich weiß nicht, ob du sie magst oder nicht.

Tom Mary'nin onun aldığı hediyeden hoşlanıp hoşlanmadığını merak ediyordu.

Tom fragte sich, ob Maria das Geschenk, das er ihr gekauft hatte, wohl gefallen würde.

Albümü tekrar dinle ve daha sonra ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bana söyle.

Hör nochmal die Platte und später sagst du mir, ob sie dir gefällt.

Tom Mary'den hoşlanmıyor. Ama onun ondan hoşlanıp hoşlanmadığı özellikle onun umurunda değil.

Tom mag Maria nicht. Aber Maria macht es nicht besonders viel aus, ob er sie mag oder nicht.