Translation of "Değilim" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Değilim" in a sentence and their arabic translations:

- Ben öğrenci değilim.
- Öğrenci değilim.

- أنا لست طالباً.
- لست طالباً.

- Ben buralı değilim.
- Buralı değilim.

أنا لست من هنا.

- Ben gazeteci değilim.
- Gazeteci değilim.

لست صحفيا.

- Öğretmen değilim.
- Ben bir öğretmen değilim.
- Ben öğretmen değilim.

أنا لست مدرساً.

- Ben bir öğrenci değilim.
- Ben öğrenci değilim.
- Öğrenci değilim.

- أنا لست طالباً.
- لست طالباً.

- Ben bir doktor değilim.
- Doktor değilim.
- Ben, doktor değilim.

أنا لست طبيباً.

Ben değilim.

ليس أنا!

Buralı değilim.

أنا لست من هنا.

Mutlu değilim.

- أنا لست سعيداً.
- أنا لستُ سعيدة.

Endişeli değilim.

أنا لست قلقاً.

Yorgun değilim.

أنا لست متعباً.

Boş değilim.

أنا مشغول.

Susuz değilim.

- لا أشعر بالعطش.
- أنا لست عاطشا.
- أنا لست عاطشة.

Şişman değilim!

لست سمينا!

Güçsüz değilim.

لستُ عاجزا.

Okulda değilim.

أنا لست في المدرسة.

Öğrenci değilim.

لست طالباً.

- Ben ince değilim.
- Ben zayıf değilim.

لست نحيفا.

Yapacağımdan emin değilim.

غير متأكدة من ذلك.

Sizi üzecek değilim

لن ازعجك

Yaptığından memnun değilim.

لست راضيا عما فعلته.

Ben uzman değilim.

أنا لست خبيرا.

Bugün boş değilim.

أنا مشغول اليوم.

Hayır, evli değilim.

لا، أنا لست بمتزوج.

- Susamadım.
- Susuz değilim.

لا أشعر بالعطش.

Sorun ben değilim.

أنا لست المشكلة.

Gerçekten aç değilim.

- أنا حقاً لستُ جائعاً.
- أنا حقاً لستُ جائعة.

Ben buralı değilim.

أنا لست من هنا.

Henüz hazır değilim.

لست جاهزاً بعد.

Buna sahip değilim.

أنا لست لديها

Ben meşgul değilim.

- لست مشغولاً.
- لست مشغولة.

Ben kadın değilim.

لست امرأة.

Ben özel değilim.

- أنا لست متميزا.
- أنا لست متميزة.

Ben öğretmen değilim.

لست معلماً.

Yaptığıma pişman değilim.

لست نادم على ما فعلت

- Ben Hindistan'dan gelmedim.
- Ben Hindistanlı değilim.
- Hindistanlı değilim.

لست من الهند.

Evet, iyi durumda değilim.

‫نعم، لست في أفضل حال.‬

Gerçekten konuşmak zorunda değilim

وأيضا ليس هناك داع للضحك،

Çok çalışma yanlısı değilim,

لستُ مناصرة قوية للعمل الجاد،

Ben henüz hazır değilim.

لست جاهزاً بعد.

Hayır, ben uykulu değilim.

لا لست نعساناً.

Ben hiç aç değilim.

أنا لست جائعا على الإطلاق.

Şu anda aç değilim.

أنا لست جائعا الآن.

Ben bir avukat değilim.

انا لست محامي

Senin erkek arkadaşın değilim.

أنا لستُ صديقك.

Ben senin kölen değilim.

أنا لست عبدك.

Aptal değilim, değil mi?

أنا لست أحمقا، أليس كذلك؟

Ben bir doktor değilim.

أنا لست طبيباً.

Hayır, ben değilim; sensin!

ليس أنا ، بل أنت!

İşinizin kalitesinden memnun değilim.

أنا لستُ راضياً عن جودةِ عملكَ.

Onun hakkında endişeli değilim.

لست قلقا بشأنه

Senin için iyi değilim.

أنا لست من تبحثين عنه

Ben bir turist değilim?

انا لست سائحاً.

Ben hiç yorgun değilim.

أنا لست متعباً على الإطلاق.

Buraya geldiğime pişman değilim.

أنا لست نادماً على مجيئي هنا.

Yalan söylemede iyi değilim.

لست بارعا في الكذب.

Ben bu çevreden değilim.

أنا لست من هنا.

Ben bununla mutlu değilim.

أنا لست سعيداً به

Ben bir öğretmen değilim.

أنا لست مدرساً.

Neye baktığıma emin değilim.

لست متأكدا على ماذا أنظر.

Onunla aynı fikirde değilim.

لا أوافقه.

Sudoku; bunda iyi değilim.

سودوكو .. ببساطة لا أجيدها

Ben şimdi meşgul değilim.

- أنا لستُ مشغول الأن.
- أنا لستُ مشغولة الأن.

Ben bir kötümser değilim.

أنا لست متشائما.

Ben kimseye karşı değilim.

أنا لست ضد أي شخص.

- Bu şekilde çalışmaya alışkın değilim.
- Bu tür işe alışkın değilim.

لست معتادا على هكذا عمل.

100 diyeceğim, ama emin değilim.

سأفترض أنه كان 100؛ لست متأكدا فعلا الآن.

Yorgun olan yalnızca ben değilim.

‫لست الوحيد المتعب.‬

Bunun nasıl yanacağından emin değilim.

‫لا أعرف كيف سيشتعل تحديداً.‬

Zoom un reklamını yapacak değilim

لن أعلن عن Zoom

Seninle gelip gelemeyeceğimden emin değilim.

أنا لست متأكّداً أنّني سأكون قادراً على القدوم معك

Ben böyle davranılmaya alışkın değilim.

لست معتادا أن أعامَلَ بهذه الطريقة.

Korkarım seninle aynı fikirde değilim.

أخشي أني لا أتفق معك.

Ben senin kız arkadaşın değilim.

أنا لستُ صدبقتك.

Ben bir sorun çözücü değilim.

لست بحلال مشاكل.

Olduğumu düşündüğün kadar hoş değilim.

أنا لست لطيفًا كما تظنني.

Ben yeni takımın kaptanı değilim.

لست قبطان الفريق الجديد.

Seni incitmek için burada değilim.

لست هنا لأجرحك

Ben Yoshio kadar meşgul değilim.

لستُ مشغولًا مثل يوشيو.

Bunun nasıl olduğundan emin değilim.

لست متأكدا كيف حدث ذلك.

Ben misafir değilim, burada çalışıyorum.

أنا أعمل هنا. لست زائرا.

Tom'un neden bahsettiğinden emin değilim.

لست متأكدا حيال ما كان يتحدث توم عنه.

Ben tehlikede değilim. Tehlike benim.

أنا لست في خطر، أنا الخطر بعينه.

- Sana katılmıyorum.
- Sizinle aynı fikirde değilim.
- Size katılmıyorum.
- Sizinle aynı görüşte değilim.

- لا أوافقك الرأي.
- لا اتفق معك.

Çünkü sihri yapan ben değilim, bizleriz.

لأني لا أقوم بالسحر، نحن نقوم بالسحر.

İlgilenmediğim hiçbir şeyi duymak zorunda değilim.

لست ملزماً لسماع أي شيء لايهمني.

Hala gövdeye bağlı olduğumdan emin değilim.

ولم أكن متأكدة أنني لازلت مرتبطة في الجذع.

Fakat ben bu konunun uzmanı değilim

لكنني لست خبيرا في هذا الموضوع

Ben uzun mesafeler yürümeye alışkın değilim.

لست معتادا على مشي مسافات طويلة.

Onu kabul edecek bir konumda değilim.

أنا لستُ في وضع يسمح بأن أقبلها.

Ben çok iyi bir yazar değilim.

لست بذاك الكاتب.

Umarım bu tabancayı kullanmak zorunda değilim.

آمُل ألا أضطر إلى استخدام هذا المسدس.

Bunun doğru olup olmadığından emin değilim.

أنا لست متأكداً إن كان هذا صحيحاً.