Translation of "Giydiğini" in German

İnsanların kot giydiğini gördüm.

Ich habe Leute in Bluejeans gesehen.

- Tom'un ne giydiğini biliyor musun?
- Tom'un ne giydiğini biliyor musunuz?

- Weißt du, was Tom anhatte?
- Wissen Sie, was Tom anhatte?
- Wisst ihr, was Tom anhatte?

Onun ne giydiğini gördün mü?

- Hast du gesehen, was sie anhatte?
- Habt ihr gesehen, was sie anhatte?
- Haben Sie gesehen, was sie anhatte?

Ne giydiğini bize söyleyebilir misin?

Kannst du uns sagen, was du da anhast?

Onun pantolon giydiğini asla görmedim.

Ich habe ihn nie Jeans tragen sehen.

Tom'un bir şapka giydiğini asla görmedim.

Ich habe Tom nie einen Hut tragen sehen.

Cathy'nin partide ne giydiğini hatırlıyor musunuz?

- Weißt du noch, was Kati bei der Party anhatte?
- Kannst du dich daran erinnern, was Kati bei der Party anhatte?

Tom kazağını ters giydiğini fark etmedi.

Tom merkte nicht, dass er seinen Pullover verkehrt herum anhatte.

Onun yeşil bir şapka giydiğini hatırlıyorum.

- Ich erinnere mich, dass sie einen grünen Hut trug.
- Ich erinnere mich, dass sie einen grünen Hut aufhatte.

Onun yeni bir şapka giydiğini fark ettim.

Ich merkte, dass sie einen neuen Hut getragen hatte.

Geçen gece yanımdaki kızın ne giydiğini hatırlıyor musun?

Kannst du dich erinnern, was das Mädchen, mit dem ich gestern Abend zusammen war, anhatte?

O sahilde çok sayıda kızın bikini giydiğini duyuyorum.

Wie ich hörte, tragen an diesem Strand 'ne Menge Mädchen Bikinis.

- Tom dün giydiği aynı elbiseleri giyiyor.
- Tom dün giydiğini giyiyor.

Tom trägt dasselbe wie gestern.

O zamana kadar, Tom Mary'nin kot pantolon giydiğini hiç görmedi

Bis dahin hatte Tom Maria noch nie in Jeans gesehen.

Tom'un çok fazla elbisesi yok. Onun sürekli aynı şeyi giydiğini görmenin nedeni budur.

Tom hat nicht viel anzuziehen. Daher sieht man ihn immer dasselbe tragen.