Translation of "Dairesinde" in German

0.005 sec.

Examples of using "Dairesinde" in a sentence and their german translations:

Bir apartman dairesinde yaşıyorum.

- Ich lebe in einer Wohnung.
- Ich wohne in einer Wohnung.

O bir apartman dairesinde yaşıyor.

- Er wohnt in einer Wohnung.
- Er hat eine Wohnung.

Biz seni Brenda'nın dairesinde bekliyoruz.

Wir warten auf dich in Brendas Apartment.

Tom bir apartman dairesinde yaşıyor.

- Tom wohnt in einer Wohnung.
- Tom hat eine Wohnung.

O bana onu dairesinde karşılamamı söyledi.

Er sagte mir, ich solle mich mit ihm in seiner Wohnung treffen.

Almanya'da bir kişi sadece evlendirme dairesinde evlenebilir.

In Deutschland kann man nur im Standesamt heiraten.

Bu apartman dairesinde bir kötü ruh yaşıyor.

In dieser Wohnung lebt ein böser Geist.

Tom bana onunla onun dairesinde buluşmamı söyledi.

Tom sagte mir, ich solle mich mit ihm in seiner Wohnung treffen.

Vergi beyannamesinin ne zamana kadar vergi dairesinde olması lazım?

Bis wann muss die Steuererklärung beim Finanzamt sein?

Tom yeni dairesinde, gürültü yapan komşularıyla epey sorun yaşıyor.

Tom hat gerade viele Probleme mit den lauten Nachbarn in seiner neuen Wohnung.

Mary John'la çalışmış olan otobüs şoförünün yan dairesinde mi oturuyor?

Wohnt Mary neben dem Busfahrer, mit dem John arbeitete?

- O, apartmanda yaşıyor.
- O apartmanda yaşıyor.
- O bir apartman dairesinde yaşar.

- Er wohnt in einer Wohnung.
- Er hat eine Wohnung.

Mary annesi ve iki genç erkek kardeşiyle bir apartman dairesinde yaşıyor.

Maria teilt sich mit ihrer Mutter und ihren beiden jüngeren Brüdern eine Wohnung.