Translation of "Ruh" in Hungarian

0.008 sec.

Examples of using "Ruh" in a sentence and their hungarian translations:

Ruh ölümsüzdür.

A lélek halhatatlan.

Bir ruh görmedim.

Egy lelket sem láttam.

Müzik ruh için harikadır.

A zene csodálatos a lélek számára.

Bugün kötü ruh hali içindeyim.

- Ma rossz a hangulatom.
- Ma rossz kedvem van.

Kötü bir ruh hali içindeyim.

Szar a kedvem.

Sakinlikle dolu bir ruh diliyorum.

Teljes lelki nyugalomra vágyom.

Bugün tuhaf bir ruh halindeyim.

Ma különös hangulatban vagyok.

çünkü bu gerçekten ruh sağlığınızı iyileştirebilir.

mert valóban jobbá tehetik vele lelki egészségüket!

Bir noktada ruh parçalayan gerçek ise;

azt a szívszorító valóságot,

Onun ruh hali sık sık değişir.

- A hangulata gyakran változik.
- A hangulata gyakran ingadozik.

Kötü bir ruh hali içinde misin?

Rossz hangulatban vagy?

Onun kötü bir ruh hali var.

Rossz a természete.

O, kızgın bir ruh hali içinde.

Keserű hangulatban van.

Bilmiyorum. Bu benim ruh halime bağlı.

Nem tudom. A hangulatomtól függ.

Tom kötü bir ruh hali içindeydi.

Tom pocsék hangulatban volt.

Bugün kötü bir ruh halinde görünüyorlar.

Látszik, hogy ma rossz hangulatban vannak.

Aslında "löyly" kelimesi ruh anlamına geliyordu.

Eredetileg a "löyly" szó azt jelentette, hogy lélek.

Bu dairede bir kötü ruh yaşıyor.

Ebben a lakásban egy gonosz lélek lakik.

Tom nadiren iyi bir ruh halindedir.

Tomi ritkán van jó hangulatban.

Tom kötü bir ruh hali içinde.

- Tom rossz hangulatban van.
- Tom rosszkedvű.

Ben de iyi bir ruh halinde değilim.

Nekem sincs jó kedvem.

Dinlenmek gibi daha yoğun bir ruh hali içindeyken

Normál elmeállapotban, pl. pihenés esetén

Bazen, oyuncu bir ruh hâlindeyken kamerayı çok bırakamıyordum.

Ha játékos hangulatban volt, nem hagyhattam ott túl sokáig.

O, şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.

Némiképpen rossz hangulatban van most.

Bugün kötü bir ruh hali içinde gibi görünüyorsun.

Úgy tűnik, ma rossz a kedved.

Ciddi yaralarına rağmen onların hepsi iyi ruh hali içindeydi.

Súlyos sebeik ellenére, mindannyian jókedvűek voltak.

Görünüşe göre o şimdi kötü bir ruh hali içinde.

Az arckifejezése alapján nem lehet valami jó hangulatban.

Kötü bir ruh hali içinde olduğumda, şarkı söylemeye başlarım.

Ha rossz a kedvem, elkezdek énekelni.

- Bugün keyfim yerinde.
- Bugün iyi bir ruh hali içindeyim.

- Ma jó hangulatban vagyok.
- Ma jó a hangulatom.

Pencere yazılımının o anki ruh hâlinizle etkileşimi bunu etkiliyor mu?

Vagy ez attól függ, hogy az ablak szoftvere miként reagál a hangulatukra?

Ve eğer olabildiğimiz kadar iyiysek ve çeşitli ruh hâllerimiz varsa,

Ha mindent kihozunk magunkból különböző hangulatú műsorokkal,

- Bugün kötü bir moddayım.
- Bugün, kötü bir ruh hali içindeyim.

Ma rossz hangulatban vagyok.

Tom bir saat önce daha iyi bir ruh hali içindeydi.

Tom egy órával ezelőtt jobb hangulatban volt.

- Tom bir psikolog.
- Tom bir psikologdur.
- Tom bir ruh bilimci.

Tom pszichológus.

Kötü bir ruh sağlığına sahip olma riskimiz çok daha yüksek olur.

enélkül nagyobb a kedvezőtlen lelki egészség kockázata.

- Bugün Tom'un keyfi yerinde.
- Tom bugün iyi bir ruh hali içinde.

Tominak ma jó a kedve.

Ne Tom, ne de Mary konuşkan bir ruh hali içinde değildi.

Sem Tom, sem Mary nem volt beszédes kedvében.

Gerçek dostluk, iki bedende yaşamak için ikiye bölünmüş bir ruh gibidir.

Az igaz barátság olyan, mint egy lélek, amelyik ketté van osztva, hogy két testben lakjon.

İş yerindeki stresli bir günün ardından, kötü bir ruh hali içinde eve gitti.

Egy stresszes munkanap után rossz hangulatban tért haza.

- Tom yorgun ve kötü bir ruh hali içindeydi.
- Tom yorgundu ve kötü bir moddaydı.

Tom fáradt volt és semmi jó kedve sem volt.