Translation of "Apartman" in German

0.005 sec.

Examples of using "Apartman" in a sentence and their german translations:

Benim apartman yakındır.

Meine Wohnung ist nahe.

Bir apartman kiraladık.

- Wir haben eine Wohnung gemietet.
- Wir mieteten eine Wohnung.

Bir apartman dairesinde yaşıyorum.

- Ich lebe in einer Wohnung.
- Ich wohne in einer Wohnung.

Bu doğru apartman değil.

Es ist keine richtige Wohnung.

O bir apartman dairesinde yaşıyor.

- Er wohnt in einer Wohnung.
- Er hat eine Wohnung.

O bir apartman dairesi arıyor.

Sie sucht eine Wohnung.

Benim apartman dairem buraya yakın.

Meine Wohnung ist hier in der Nähe.

Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.

- Ich teile eine Wohnung mit meinem Bruder.
- Ich teile mir meine Wohnung mit meinem Bruder.

Tom apartman dairesine geri koştu.

Tom lief in seine Wohnung zurück.

Tom bir apartman dairesinde yaşıyor.

- Tom wohnt in einer Wohnung.
- Tom hat eine Wohnung.

Bir apartman dairesi bulmak zor olabilir.

Es kann schwierig sein, eine Wohnung zu finden.

Bu apartman binadaki diğerlerinden daha büyüktür.

Diese Wohnung ist größer als alle anderen in diesem Gebäude.

Tom benimle aynı apartman binasında yaşardı.

Tom wohnte früher in demselben Mietshaus wie ich.

Tom Boston'da bir apartman almak istiyor.

Tom will sich eine Wohnung in Boston zulegen.

Caddenin diğer tarafındaki apartman dairelerinde yaşıyoruz.

Wir wohnen in dem Mietshaus gleich dort auf der anderen Straßenseite.

Yolun hemen karşısındaki apartman dairelerde yaşıyoruz.

Wir wohnen in dem Mietshaus gleich dort auf der anderen Straßenseite.

Ebeveynlerim apartman inşa edip beni ve kardeşlerimi

konnten meine Eltern eine Wohnung bauen,

New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.

In New York wohnten wir in einer Mietwohnung.

Bu apartman dairesinde bir kötü ruh yaşıyor.

In dieser Wohnung lebt ein böser Geist.

Apartman dairesinin üç yatak odası var mı?

Hat die Wohnung drei Zimmer?

Okuyup da ne olacak sanki apartman yöneticisi olacak

Lesen Sie und was passiert, als ob der Apartmentmanager

Tom Mary'ye onun apartman dairesi için bir anahtar verdi.

Tom gab Maria einen Schlüssel für seine Wohnung.

Bir apartman inşa etmek için eski evlerini yıkmaya karar verdiler.

Sie haben beschlossen, ihr altes Haus abzureißen, um dort ein Mehrfamilienhaus zu errichten.

Onlar bitişiğimize görüşümüzü berbat edecek bir apartman dairesi inşa ediyorlar.

Nebenan wird ein Apartmenthaus gebaut, was unsere Aussicht kaputtmachen wird.

- O, apartmanda yaşıyor.
- O apartmanda yaşıyor.
- O bir apartman dairesinde yaşar.

- Er wohnt in einer Wohnung.
- Er hat eine Wohnung.

Mary annesi ve iki genç erkek kardeşiyle bir apartman dairesinde yaşıyor.

Maria teilt sich mit ihrer Mutter und ihren beiden jüngeren Brüdern eine Wohnung.

- Polis aracının zırh kaplaması apartman sakinlerinin hayatlarını kurtardı.
- Polis aracının zırhı yolcularının hayatlarını kurtardı.

Die Panzerung des Polizeifahrzeugs rettete den Insassen das Leben.