Translation of "Algınlığına" in German

0.008 sec.

Examples of using "Algınlığına" in a sentence and their german translations:

Kolayca soğuk algınlığına yakalanırım.

Ich erkälte mich leicht.

Dün soğuk algınlığına yakaladım.

Gestern habe ich mich erkältet.

Soğuk algınlığına yakalanman çok kötü.

Es ist wirklich schade, dass du dich erkältet hast!

Soğuk algınlığına yakalanmış olabileceğimi düşünüyorum.

Ich denke, ich dürfte mich erkältet haben.

O kolayca soğuk algınlığına yakalanır.

Er erkältet sich leicht.

O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.

Sie erkältet sich leicht.

Her yıl soğuk algınlığına yakalanırım.

Ich bekomme jedes Jahr eine Erkältung.

O, soğuk algınlığına yakalanmaktan korkuyordu.

Sie hatte Angst davor, sich zu erkälten.

Tom soğuk algınlığına yakalamaktan korkuyordu.

Tom hatte Angst, sich zu erkälten.

Tom soğuk algınlığına yakalanmaktan korkuyor.

Tom hat Angst, sich zu erkälten.

Bir soğuk algınlığına yakalanmak kolaydır.

Es ist leicht, sich einen Schnupfen einzufangen.

Tom kolayca soğuk algınlığına yakalanır.

Tom erkältet sich leicht.

Tom soğuk algınlığına yakalanmış gibi görünüyor.

Tom scheint sich erkältet zu haben.

O, sık sık soğuk algınlığına yakalandı.

Sie erkältete sich oft.

Ben sık sık soğuk algınlığına yakalanırım.

Ich bin öfters erkältet.

Kendimi soğuk algınlığına yakalanıyormuş gibi hissediyorum.

Ich glaube, ich bekomme eine Erkältung.

Kötü havada, kolayca soğuk algınlığına yakalanılabilir.

Bei schlechtem Wetter kann man sich leicht erkälten.

Ben bir soğuk algınlığına yakalandım gibi görünüyorum.

Ich glaube, ich habe mir eine Erkältung eingefangen.

- Ben soğuk algınlığına yakalanmaktan korktum.
- Üşütmekten korkuyordum.

Ich hatte Angst, mich zu erkälten.

Sarımsak ve soğan soğuk algınlığına karşı iyi ilaçlardır.

Knoblauch und Zwiebel sind gute Heilmittel gegen Erkältung.

- Karım soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
- Karım çok çabuk soğuk kapar.

Meine Frau erkältet sich leicht.

Bu sabahtan beri boğazımda bir gıcık var. Gerçekten soğuk algınlığına mı yakalandım.

Seit heute früh habe ich ein Kratzen im Hals. Ob ich mich wohl erkältet habe?

- Ben kötü bir soğuk almışım.
- Kötü bir soğuk algınlığına yakalandım.
- Çok fena nezle oldum.

Ich habe mir eine schlimme Erkältung eingefangen.

Bu sabahtan beri hafif boğaz ağrısı yaşıyorum. Ben bir soğuk algınlığına yakalanıp yakalanmadığımı merak ediyorum.

- Seit heute Morgen habe ich leichte Halsschmerzen. Ich frage mich, ob ich mich erkältet habe.
- Seit heute Morgen habe ich leichte Halsschmerzen. Ich frage mich, ob ich mir eine Erkältung eingefangen habe.