Translation of "Yakaladım" in German

0.005 sec.

Examples of using "Yakaladım" in a sentence and their german translations:

Yakaladım.

Ich habe sie.

Yakaladım seni.

- Erwischt.
- Verstanden.
- Hab dich.

Onu yakaladım, işte.

Ich habe sie, da ist sie.

Kediyi boynundan yakaladım.

Ich packte die Katze am Nacken.

Fileyle kelebek yakaladım.

- Ich habe Schmetterlinge mit einem Netz gefangen.
- Ich fing Schmetterlinge mit einem Netz.

Onu suçüstü yakaladım.

Ich habe sie auf frischer Tat ertappt.

İki balık yakaladım.

Ich fing zwei Fische.

Onları öpüşürken yakaladım.

Ich habe sie beim Küssen erwischt.

Köpeği tasmasından yakaladım.

Ich fasste den Hund am Halsband.

Bir balık yakaladım.

Ich habe einen Fisch gefangen.

Tamamdır! Onu yakaladım, işte.

Ich habe sie! Ich habe sie, los geht es.

Onu yakaladım, hadi bakalım.

Ich habe sie, hier ist sie.

Onun Shibuya bakışını yakaladım.

Ich sah sie zufällig in Shibuya.

Onu parayı çalarken yakaladım.

Ich habe ihn beim Stehlen des Geldes erwischt.

Bugün üç balık yakaladım.

Ich habe heute drei Fische gefangen.

Güzel bir kelebek yakaladım.

Ich habe einen schönen Schmetterling gefangen.

Onu kamerayı çalarken yakaladım.

Ich erwischte ihn beim Stehlen der Kamera.

Topu bir elle yakaladım.

Ich fing den Ball mit einer Hand.

Dün soğuk algınlığına yakaladım.

Gestern habe ich mich erkältet.

Dün beş balık yakaladım.

- Ich habe gestern fünf Fische gefangen.
- Gestern fing ich fünf Fische.

Dün üç balık yakaladım.

- Ich habe gestern drei Fische gefangen.
- Ich fing gestern drei Fische.

Üç tane balık yakaladım.

Ich habe drei Fische gefangen.

Onu gizlice kaçmaya çalışırken yakaladım.

Ich erwischte ihn, als er sich rausschleichen wollte.

Tom'u komşularının pencerelerine bakarken yakaladım.

Ich habe Tom dabei erwischt, wie er bei den Nachbarn durchs Fenster guckte.

Daha erken bir uçuş yakaladım.

Ich habe einen früheren Flug genommen.

Dün büyük bir balık yakaladım.

Gestern habe ich einen großen Fisch gefangen.

Sanırım hafta sonu bir böcek yakaladım.

Ich glaube, ich habe mich am Wochenende erkältet.

Tom'un yakaladığından daha fazla balık yakaladım.

- Ich habe mehr Fische gefangen als Tom.
- Ich fing mehr Fische als Tom.

- Bir alabalık tuttum.
- Bir alabalık yakaladım.

Ich habe eine Forelle gefangen.

Onu odadan dışarı çıkmaya çalışırken yakaladım.

Ich habe ihn beim Verlassen des Raumes erwischt.

Ben çok güzel bir kelebek yakaladım.

Ich habe einen sehr schönen Schmetterling gefangen.

Dün sadece ellerimle büyük bir balık yakaladım.

- Ich fing gestern einen großen Fisch mit bloßen Händen.
- Ich habe gestern mit bloßen Händen einen großen Fisch gefangen.

İlk defa böyle büyük bir balık yakaladım!

So einen großen Fisch habe ich zum ersten Mal gefangen!

Bunu yapalım. Bir sopamız var, onu yakalayalım. Yakaladım.

Los geht es. Ich fixiere ihren Kopf mit einem Stock. Ich habe sie.

Elim çarptı, denizkestanesi kaydı, yere düşmesin diye elimle yakaladım,

Er rutschte mir runter und ich griff nach ihm, damit er nicht auf den Boden fällt.

Burada bir sürü balık yakaladım. Burası büyük bir balıkçılık bölgesi.

Hier habe ich viele Fische gefangen. Das ist ein hervorragender Angelplatz.

Küçük kız kardeşimin elini yakaladım ve ardından ikimiz koşmaya başladık.

Ich fasste meine kleine Schwester an der Hand, und wir liefen beide los.

Her şeyi düşürdüm ve bunun için Boston'dan çıkan ilk uçağı yakaladım.

Sie hat eine negative Einstellung zum Leben.