Translation of "Ada" in German

0.004 sec.

Examples of using "Ada" in a sentence and their german translations:

117 Ada

117 Inseln

Umarım, ada güzeldir.

Hoffentlich ist die Insel schön.

Küçük bir ada grubu.

zwischen der USA und Russland.

Bu ada suda batmıyor

Diese Insel versinkt nicht im Wasser

Ada Japonya'nın güneyine doğrudur.

Die Insel liegt südlich von Japan.

Ada tayfun tarafından vuruldu.

Die Insel wurde vom Taifun getroffen.

Ada yıl boyunca ılıktır.

- Auf der Insel ist es das ganze Jahr über warm.
- Auf der Insel ist es ganzjährig warm.

Ada nehirler ile doludur.

Es gibt zahlreiche Flüsse auf der Insel.

Ada ulaşılması çok kolaydır.

Die Insel ist sehr leicht zu erreichen.

Bu ada Japonya'nın güneyinde.

- Diese Insel ist im Süden von Japan.
- Diese Insel ist im Süden Japans.
- Diese Insel ist südlich von Japan.

O bir ada değil.

Das ist keine Insel.

O ada Amerikan bölgesidir.

Diese Insel ist amerikanisches Hoheitsgebiet.

Japonya bir ada ülkesidir.

Japan ist ein Inselstaat.

- Ada Japonya'nın batısında yer alır.
- Ada Japonya'nın batısına doğru uzanır.

Die Insel befindet sich westlich von Japan.

Ada çocuklar için bir cennet.

Die Insel ist ein Kinderparadies.

Kral ada üzerinde hüküm sürdü.

Der König herrschte über die Insel.

Ada yaklaşık bir mil genişliğindedir.

Die Insel ist fast eine Meile breit.

Japonya ve İngiltere ada ülkeleridir.

Japan und das Vereinigte Königreich sind Inselländer.

Hiçbir insan bir ada değildir.

Niemand ist eine Insel.

Ada, çocuklar için bir cennettir.

Die Insel ist ein Kinderparadies.

Tek kişilik banyolu ada, lütfen.

Ein Einzelzimmer mit Bad bitte.

Uçaktan bakıldığında, ada çok güzel görünüyor.

Aus dem Flugzeug sieht diese Insel sehr schön aus.

Ada kıyıdan yaklaşık iki mil uzaklıktadır.

Die Insel liegt etwa zwei Meilen von der Küste entfernt.

Ada, sahilin bir mil açığında bulunuyor.

Die Insel liegt eine Meile von der Küste entfernt.

Kiliseler tüm ada üzerine inşa edilmiştir.

Auf der gesamten Insel wurden Kirchen errichtet.

Bu ada çocuklar için bir cennet.

Diese Insel ist ein Kinderparadies.

Bu ada 19.yüzyılda Fransa'ya aitti.

Diese Insel gehörte im 19. Jahrhundert zu Frankreich.

Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.

- Die Insel ist während des Winters von Eis und Schnee bedeckt.
- Im Winter liegt die Insel unter Eis und Schnee.

O ada bir zamanlar Fransa tarafından yönetildi.

Die Insel wurde früher von Frankreich beherrscht.

Yeni yasa ada halkına zorla kabul ettirildi.

Das neue Gesetz wurde der Inselbevölkerung aufgezwungen.

Borneo bir ada mı yoksa bir kıta mı?

Ist Borneo eine Insel oder ein Kontinent?

Uçaktan bakıldığında, ada büyük bir örümcek gibi görünüyor.

Vom Flugzeug aus gesehen sieht die Insel aus wie eine riesige Spinne.

Ada ihracatının %82'si, beşte dörtten fazlası, tarımsal ürünlerdir.

Zweiundachtzig Prozent, also mehr als vier Fünftel, des Exports der Insel besteht aus landwirtschaftlichen Produkten.

Küçük bir ada üzerindeki bir göletin ortasında şirin bir ördek evidir.

In der Mitte eines Teiches steht auf einer kleinen Insel ein bezauberndes Entenhäuschen.

Rahipleri katlettikleri, hazineleri ve kutsal emanetleri çaldıkları Kutsal Ada olarak bilinen Lindisfarne'a

Sie landen in Lindisfarne, bekannt als Holy Island, wo sie Mönche schlachten, Schätze

İzlanda, Kuzey Atlantik'te Grönland, Faroe Adaları ve Norveç arasındaki bir ada ülkesidir.

Island ist ein Inselstaat im Nordatlantik zwischen Grönland, den Färöer-Inseln und Norwegen.

- O ada tropikal bir iklime sahiptir.
- O adanın tropikal bir iklimi vardır.

Diese Insel hat ein tropisches Klima.

Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.

Diese winzige Insel vor Mossel Bay in Südafrika beheimatet 4000 Südafrikanische Seebären.