Translation of "Japonya'nın" in German

0.005 sec.

Examples of using "Japonya'nın" in a sentence and their german translations:

- Tokyo, Japonya'nın başkentidir.
- Tokyo Japonya'nın başkentidir.

Tokyo ist die Hauptstadt von Japan.

Japonya'nın iklimi ılımandır.

Das Klima in Japan ist mild.

Japonya'nın nüfusu nedir.

Wie groß ist die Bevölkerung Japans?

O, Japonya'nın Edison'udur.

Er ist der japanische Edison.

Tokyo Japonya'nın başkentidir.

- Tokyo ist die Hauptstadt von Japan.
- Tokyo ist Japans Hauptstadt.

Japonya'nın başkenti Tokyo'dur.

- Die Hauptstadt von Japan ist Tokio.
- Die Hauptstadt Japans ist Tokio.

Ada Japonya'nın güneyine doğrudur.

Die Insel liegt südlich von Japan.

Kyoto Japonya'nın eski başkentidir.

Kyoto ist die frühere Hauptstadt Japans.

Kyoto, Japonya'nın eski başkentiydi.

Kioto war die einstige Hauptstadt Japans.

Bu ada Japonya'nın güneyinde.

- Diese Insel ist im Süden von Japan.
- Diese Insel ist im Süden Japans.
- Diese Insel ist südlich von Japan.

- Ada Japonya'nın batısında yer alır.
- Ada Japonya'nın batısına doğru uzanır.

Die Insel befindet sich westlich von Japan.

Kasaba Japonya'nın en uç kuzeyindedir.

Die Stadt ist an der nördlichsten Spitze Japans gelegen.

Japonya'nın havası İngiltere'den daha sıcaktır.

Das Wetter in Japan ist milder als das in England.

Okinawa, Japonya'nın en güneydeki adasıdır.

Okinawa ist die südlichste Insel Japans.

Japonya'nın nüfusu Kanada'nınkinden daha büyüktür.

Die Bevölkerungszahl von Japan ist größer als die von Kanada.

Japonya'nın tarihini üniversitede okumak istiyorum.

Ich möchte an der Uni Japanische Geschichte studieren.

Honshu Japonya'nın en büyük adasıdır.

Honshū ist die größte Insel Japans.

Japonya'nın nüfusu yaklaşık 120 milyondur.

- Die Bevölkerungszahl Japans liegt bei 120 Millionen.
- Japan hat eine Bevölkerung von etwa hundertzwanzig Millionen.
- Japan hat etwa hundertzwanzig Millionen Einwohner.

Japonya'nın nüfusu Amerika'dan daha azdır.

Japan hat weniger Einwohner als Amerika.

Japonya'nın ekonomisi hakkında düşünceleriniz nedir?

Welche Gedanken hast du über die japanische Wirtschaft?

Japonya'nın en önemli rakibi Çin'di.

Japans wichtigster Gegner war China.

Yokohama, Japonya'nın en büyük ikinci şehridir.

Yokohama ist die zweitgrößte Stadt Japans.

Yeni ulus, Japonya'nın ekonomik etkisi altında.

Die neue Nation steht unter dem wirtschaftlichen Einfluss Japans.

Fuji dağı Japonya'nın en ünlü dağıdır.

Der Fuji ist der berühmteste Berg Japans.

Japonya'nın gelecek için beklentileri kasvetli görünüyor.

Die Aussichten für Japans Zukunft sind düster.

Japonya'nın nüfusu Avustralya'dan çok daha büyüktür.

Die Bevölkerung von Japan ist bei weitem größer als die von Australien.

Japonya'nın bir sürü güzel dağları var.

- Japan hat eine Menge schöner Berge.
- Japan hat viele schöne Berge.

Hokkaido Japonya'nın kuzey kesiminde yer almaktadır.

- Hokkaidō liegt im Norden Japans.
- Hokkaidō befindet sich im Norden Japans.

Japonya'nın geleceğinden çok senin hakkında endişeliyim.

Ich bin mehr um dich besorgt als um die Zukunft Japans.

Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.

Osaka ist die zweitgrößte Stadt Japans.

Japonya'nın Çin ile diplomatik ilişkileri vardır.

Japan hat diplomatische Beziehungen zu China.

Nihayet, Japonya'nın bu bölümüne bahar geldi.

Endlich hat der Frühling diesen Teil Japans erreicht.

Fuji Dağı Japonya'nın en yüksek dağıdır.

Der Fuji ist der höchste Berg Japans.

Japonya'nın dünyanın en zengin ülkesi olduğu söyleniyor.

Man sagt, dass Japan das reichste Land der Erde sei.

Bu ülke Japonya'nın yaklaşık iki katı kadar.

Dieses Land ist ungefähr zweimal so groß wie Japan.

Meksika Japonya'nın yarısı kadar çok insana sahiptir.

Mexiko hat halb so viele Menschen wie Japan.

Japonya'nın geleceğinden daha çok senin hakkında endişeleniyorum.

Ich mache mir mehr Sorgen um dich als um die Zukunft Japans.

Japonya'nın kırsal manzarasının büyük ölçüde değiştiği söylenir.

Man sagt, die Situation japanischer Bauerndörfer habe sich stark verändert.

Japonya'nın başlıca adaları Hokkaido, Shikoku, Honshu ve Kyushu'dur.

Die Hauptinseln Japans sind Hokkaido, Shikoku, Honshu und Kyushu.

Japonya'nın ihracatı 1998'de ithalatını 77.8 milyar dolar aştı.

1998 überstiegen Japans Exporte die Importe um 77,8 Milliarden Dollar.

Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

Zum Teil ist die Abnahme der Entwicklungshilfeleistungen Japans auf einen heimischen ökonomischen Abschwung zurückzuführen.

Bazı insanlar, Japonya'nın erkek egemen bir toplum olduğunu söylüyorlar.

Manche Leute sagen, Japan ist eine von Männern dominierte Gesellschaft.

Japonya'nın tüm dünyadaki ihracatı, 1998'de 314 milyar doları aştı.

Japans weltweite Exporte erreichten 1998 einen Wert von 314 Milliarden Dollar.

Geçen yüzyılın ortasına kadar Japonya'nın feodal bir devlet olduğu iyi bilinmektedir.

Es ist bekannt, dass Japan bis zur Mitte des letzten Jahrhunderts ein Feudalstaat war.

- Bu, Japonya'nın en yüksek kulesi.
- Bu Japonya'da en yüksek kule.
- Bu, Japonya'daki en yüksek kuledir.

- Dies ist der höchste Turm von Japan.
- Dies ist der höchste Turm in Japan.