Translation of "ılıman" in German

0.007 sec.

Examples of using "ılıman" in a sentence and their german translations:

İklim çok ılıman.

Das Klima ist sehr mild.

Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.

Reis wächst in warmen Ländern.

- Japonya, ılıman bir iklime sahiptir.
- Japonya ılıman bir iklime sahiptir.

Japan hat ein mildes Klima.

- Japonya, ılıman bir iklime sahiptir.
- Japonya'da ılıman bir iklim vardır.

Japan hat ein mildes Klima.

Buradaki hava Moskova'dakinden daha ılıman.

Das Klima hier ist milder als in Moskau.

- O ülke ılıman bir iklime sahiptir.
- O ülkenin ılıman bir iklimi vardır.

Dieses Land hat ein mildes Klima.

Olağandışı bir şekilde ılıman bir kıştı.

Es war ein ungewöhnlich milder Winder.

Bahar soğuk kıştan sonra ılıman hava getirir.

Der Frühling bringt mildes Wetter nach dem kalten Winter.

Daha ılıman bölgelere gittiğimizde ise yarasalar bu hareketi gülük olarak yaparlar

Wenn wir in gemäßigtere Regionen gehen, bringen Fledermäuse diese Bewegung zum Lachen.

- Biz ılıman bir kış geçiriyoruz.
- Hafif bir kış yaşıyoruz.
- Bu yıl yumuşak bir kış geçirdik.

Wir haben dieses Jahr einen milden Winter.