Translation of "Japonya" in German

0.007 sec.

Examples of using "Japonya" in a sentence and their german translations:

Japonya Asya'dadır.

Japan liegt in Asien.

İşte Japonya.

Hier ist Japan.

Burası Japonya.

Das hier ist Japan.

Japonya Doğu Asya'dadır.

Japan liegt in Ostasien.

Japonya Çin'in doğusundadır.

Japan befindet sich östlich von China.

Japonya, Çin'e yakındır.

Japan liegt in der Nähe von China.

Japonya denizle çevrilidir.

Japan ist von Meer umgeben.

Bu, Japonya bayrağıdır.

- Das ist die Fahne von Japan.
- Das ist die japanische Flagge.

Japonya sürprizlerle dolu.

Japan ist voller Überraschungen!

- Japonya çok kâğıt tüketmektedir.
- Japonya çok kağıt tüketiyor.

- Japan verbraucht viel Papier.
- Japan verbraucht eine große Menge an Papier.
- In Japan werden große Mengen Papiers verbraucht.

Ben Tokyo, Japonya' lıyım.

Ich komme aus Tōkyō, Japan.

Japonya, zengin bir ülkedir.

Japan ist ein reiches Land.

Japonya hakkında ne düşünüyorsun?

- Wie findest du Japan?
- Wie denkst du über Japan?

Japonya Kanada'dan daha küçüktür.

Japan ist kleiner als Kanada.

Japonya bir sanayi ülkesidir.

Japan ist ein Industrieland.

Japonya güzel bir ülkedir.

Japan ist ein schönes Land.

Japonya güçlü bir ulustur.

Japan ist eine mächtige Nation.

Japonya Asya'da yer almaktadır.

Japan liegt in Asien.

Japonya gezimizi iptal etmeliyiz.

- Wir müssen unsere Reise nach Japan stornieren.
- Wir müssen unsere Reise nach Japan absagen.

Japonya çok kâğıt tüketmektedir.

- Japan verbraucht eine große Menge an Papier.
- In Japan werden große Mengen Papiers verbraucht.

Genelde Japonya iklimi yumuşaktır.

Im Allgemeinen ist das Klima in Japan mild.

Japonya petrol ithal ediyor.

Japan muss Öl importieren.

Japonya tuhaf bir ülke.

- Japan ist ein komisches Land.
- Japan ist ein merkwürdiges Land.
- Japan ist ein seltsames Land.
- Japan ist ein sonderbares Land.

Japonya bir ada ülkesidir.

Japan ist ein Inselstaat.

- Japonya, ılıman bir iklime sahiptir.
- Japonya ılıman bir iklime sahiptir.

Japan hat ein mildes Klima.

- Japonya hakkında bir şey bilmiyorum.
- Japonya hakkında herhangi bir şey bilmiyorum.

Ich weiß überhaupt nichts über Japan.

Japonya hakkında çok şey bilmez.

Er weiß nicht viel über Japan.

Japonya oldukça gürültülü bir ülkedir.

Japan ist ein extrem lautes Land.

Japonya ve İngiltere ada ülkeleridir.

Japan und das Vereinigte Königreich sind Inselländer.

Japonya kuzey yarımkürede yer alır.

- Japan liegt in der nördlichen Hemisphäre.
- Japan liegt auf der Nordhalbkugel.

Japonya güçlü bir ulus oldu.

Japan ist eine mächtige Nation geworden.

Japonya silahlara çok para harcamamalıdır.

Japan sollte nicht so viel Geld für Waffen ausgeben.

Japonya doğal kaynaklarca zengin değildir.

Japan ist nicht reich an Bodenschätzen.

Japonya Kanada kadar büyük değildir.

Japan ist nicht so groß wie Kanada.

Japonya ve Güney Kore komşudur.

Japan und Südkorea sind Nachbarländer.

Marika, Japonya gezisini beğendi mi?

Hat Marika die Japanreise gefallen?

Japonya hakkında bir şey bilmiyorum.

Ich weiß überhaupt nichts über Japan.

Japonya Kaliforniya'dan portakal ithal eder.

Japan führt Orangen aus Kalifornien ein.

Japonya dünyadaki en iyi ülkedir.

Japan ist das beste Land auf der Welt.

Kaliforniya yaklaşık Japonya kadar büyüktür.

Kalifornien ist ungefähr so groß wie Japan.

Hepimiz Japonya için dua ediyoruz.

Wir alle beten für Japan.

Bir Japonya yazı deneyimledin mi?

Hast du jemals einen japanischen Sommer mitgemacht?

Japonya yazın sıcak ve nemlidir.

In Japan ist es im Sommer schwül.

Bay Newman sık sık Japonya geliyor.

Herr Newman kommt oft nach Japan.

JST Japonya Standart Zamanı anlamına gelir.

JST bedeutet japanische Standardzeit.

Japonya Amerika ile çok ticaret yapar.

Japan treibt viel Handel mit den Vereinigten Staaten.

Japonya Kanada ile çok ticaret yapar.

Japan betreibt viel Handel mit Kanada.

Japonya yüksek bir nüfus yoğunluğuna sahip.

Japan hat eine hohe Bevölkerungsdichte.

Japonya, atom bombalarıyla vurulan tek ülkedir.

Japan ist die einzige Nation, die durch Atombomben getroffen wurde.

Japonya büyük miktarda petrol ithal eder.

Japan importiert große Mengen Rohöl.

Japonya 1933'te Milletler Cemiyetinden ayrıldı.

Japan trat 1933 aus dem Völkerbund aus.

Japonya petrol için diğer ülkelere bağımlıdır.

In Bezug auf Öl ist Japan von anderen Ländern abhängig.

Marika Japonya hakkında çok konuştu mu?

Hat Marika viel von Japan gesprochen?

Japonya İngiltere ile çok ticaret yapar.

Japan treibt viel Handel mit Britannien.

Bence Japonya çok güvenli bir ülke.

- Ich finde, dass Japan ein sehr sicheres Land ist.
- Ich halte Japan für ein sehr sicheres Land.

Japonya umarım anayasasının 9. maddesine uyar.

Ich hoffe, dass Japan Artikel 9 seiner Verfassung einhalten wird.

Japonya, Birleşik Devletlerle dostça ilişkiler sürdürüyor.

Japan unterhält freundschaftliche Beziehungen mit den Vereinigten Staaten.

Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.

Japan hängt von der Rohstoffeinfuhr ab.

Japonya, petrol için Arap ülkelerine bağımlıdır.

Japan ist wegen des Öles von arabischen Ländern abhängig.

Yazın Japonya sıcak ve aşırı nemli.

In Japan ist es im Sommer schwül.

Japonya hakkında neyi çok ilginç buluyorsun?

Was findest du so interessant an Japan?

Almanya, Japonya ile yaklaşık aynı büyüklüktedir.

Deutschland ist etwa genauso groß wie Japan.

Savaştan sonra, demokrasi fikri Japonya geneline yayıldı.

Nach dem Krieg verbreitete sich der Demokratiegedanke durch ganz Japan.

Hareket, Japonya tarihine yeni bir sayfa ekledi.

Die Bewegung fügte der Geschichte Japans eine neue Seite hinzu.

Japonya sporcularını 1912'den beri Olimpiyatlara gönderiyor.

Japan schickt seine Sportler seit 1912 zu den Olympischen Spielen.

Onun Japonya hakkında her şeyi bildiğini düşündüm.

Ich dachte, er wüsste alles über Japan.

Japonya birçok deprem meydana gelen bir ülkedir.

- Japan ist ein Land, wo es viele Erdbeben gibt.
- In Japan gibt es viele Erdbeben.

Japonya çok sayıda iyi fotoğraf makineleri üretir.

Japan stellt viele gute Kameras her.

Japonya on yıl önce olduğu gibi değil.

Japan ist nicht mehr wie vor zehn Jahren.

Japonya dünya ekonomisinde anahtar bir rol oynar.

Japan spielt eine Schlüsselrolle in der Weltwirtschaft.

Japonya 1912'den beri Olimpiyatlara atletler gönderiyor.

Japan entsendet seit dem Jahr 1912 Sportler zu den Olympischen Spielen.

Japonya ile ilgili bulabildiğim her kitabı aldım.

Ich hab alle Bücher über Japan gekauft, die ich finden konnte.

Japonya, dünyadaki en büyük ekonomik güçlerden biridir.

Japan ist eine der größten Wirtschaftsmächte der Welt.

Japonya elli yıl önce olduğundan çok farklı.

Japan ist heute ganz anders als noch vor fünfzig Jahren.

Japonya? Orada özel bir şey oldu mu?

Japan? War da irgendwas besonderes?

Tom ve Mary Japonya etrafında seyahat etti.

Tom und Maria reisten kreuz und quer durch Japan.

- Japonya güzel kentlerle doludur. Örneğin Kyoto ve Nara.
- Japonya güzel şehirlerle doludur. Kyoto ve Nara, örneğin.

In Japan gibt es viele schöne Städte, zum Beispiel Kyōto und Nara.

- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.

Japan importiert verschiedene Rohstoffe aus dem Ausland.

Hangisi daha büyüktür, Japonya mı yoksa Britanya mı?

Welches Land ist größer: Japan oder England?

Hangisi daha büyüktür, Japonya mı yoksa İngiltere mi?

Welches Land ist größer: Japan oder England?

Japonya her tarafından okyanus ile çevrili bir ülkedir.

Japan ist ein Land, das von allen Seiten vom Meer umgeben ist.

Hiç Japonya hakkında yazılmış bir kitap okudun mu?

Haben Sie schon mal ein Buch über Japan gelesen?

Japonya, Aralık 1941'de ABD'ye savaş ilan etti.

Japan erklärte den Vereinigten Staaten im Dezember 1941 den Krieg.

Japonya güzel şehirlerle doludur. Örneğin, Kyoto ve Nara.

Japan ist voll von wunderschönen Städten. Kyoto und Nara zum Beispiel.

Japonya, 1980'lerde en hızlı büyüyen ekonomilerden biriydi.

Japan war in den Achtzigern eine der am schnellsten wachsenden Volkswirtschaften der Welt.

Onların yaptığı araştırmalar, Amerikalıların Japonya ile ilgilenmediğini gösteriyor.

Die von ihnen durchgeführte Untersuchung zeigt, dass Amerikaner sich nicht für Japan interessieren.

Onlar arkaya arkaya üç yıl Japonya Kupasını kazandılar.

Sie gewannen den Japan Cup in drei aufeinander folgenden Jahren.

Japonya Meteoroloji Ajansı doğu Japonya deprem büyüklüğünü 8.8 den 9.00'a kadar tekrar inceledi, dünya tarihinde en büyük kayıt.

Die Japanische Meteorologische Agentur hat den Wert der Stärke des östlichen japanischen Erdbebens von 8,8 auf 9,0 geändert, den höchsten Wert in der Weltgeschichte.

1970'lerin otomotiv endüstrisinde Japonya kendi oyununda ABD'yi yendi.

In der Automobilindustrie der 1970er schlug Japan die Vereinigten Staaten mit deren eigenen Waffen.