Translation of "çıkması" in German

0.003 sec.

Examples of using "çıkması" in a sentence and their german translations:

Şimdilik haberin çıkması yasaklandı.

Nachrichten wurden in der Zwischenzeit zurückgehalten.

Onun dışarı çıkması yasaklandı.

Sie darf nicht ausgehen.

Kadınların gece sokağa çıkması yasaklanmıştır

Frauen ist es verboten, nachts auszugehen

Tom'un televizyona çıkması rica edildi.

Tom wurde um einen Fernsehauftritt gebeten.

Tom'un köpeğinin dışarı çıkması gerekiyordu.

Toms Hund musste Gassi gehen.

Böyle bir virüsün çıkması mı gerekiyordu?

sollte solch ein Virus freigesetzt werden?

Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.

Sein plötzliches Auftauchen überraschte uns alle.

Ölünün kırkının çıkması İslami bir gelenek değildir

Es ist keine islamische Tradition, dass die vierzig herauskommen

Sonra da halatın buradan çıkması için küçük bir siper.

Und dann einen kleinen Graben, an dem das Seil herauskommt.

. Waterloo harekatı sırasında emirlerin yoldan çıkması ve komutanların rollerinden emin

Entscheidende Fehler traten während der Waterloo-Kampagne auf, wobei die Befehle in die Irre gingen und die Kommandeure

Parmaklarınızla kaldırırken altından hızlıca bir şey çıkması ihtimaline karşın dikkatli olun.

Man muss vorsichtig sein, wenn man das mit den Händen macht, falls etwas heraus eilt.

Kavurucu güneş, çoğu çöl hayvanının sadece gece dışarı çıkması anlamına gelir.

Wegen der sengenden Sonne kommen viele Wüstentiere nur nachts heraus.

Tom, Mary'nin John ile dışarı çıkması kendisine sorun olmamış numarası yaptı.

- Tom tat so, als machte es ihm nicht aus, dass Maria mit Johannes zusammen war.
- Tom tat so, als machte es ihm nicht aus, dass Maria mit Johannes zusammen ist.