Translation of "Şimdilik" in German

0.010 sec.

Examples of using "Şimdilik" in a sentence and their german translations:

Şimdilik haklısın.

Du hast fürs erste recht.

Şimdilik gidiyorum.

Ich gehe jetzt.

Şimdilik iyi gidiyor.

Alles gut soweit.

Şimdilik bizimle kalabilirsin.

Du kannst erst einmal bei uns bleiben.

Şimdilik onu unutalım.

Vergessen wir das fürs erste!

Şimdilik sorun yok.

Für jetzt ist es gut.

Şimdilik konu kalsın.

Lass die Sache vorerst auf sich beruhen.

Okul bitti... şimdilik...

Die Schule ist zu Ende ... im Augenblick.

Şimdilik bu kadar.

Das ist so weit alles.

Şimdilik hoşça kal.

Bis später!

- Şimdilik halamla birlikte kalıyorum.
- Şimdilik teyzemle birlikte kalıyorum.

Ich bleibe bis auf weiteres bei meiner Tante.

Nedendir? Bilemiyoruz diyelim şimdilik

Warum ist das so? Nehmen wir an, wir wissen es vorerst nicht

Biz şimdilik Karun diyelim

Sagen wir jetzt Karun

Napolyon'un kanatları şimdilik güvende.

Napoleons Flanken waren sicher, vorerst.

Bu şimdilik işimizi görür.

Das wird vorerst genügen.

Şimdilik haberin çıkması yasaklandı.

Nachrichten wurden in der Zwischenzeit zurückgehalten.

Şimdilik onun sözüne inanmalıyız.

Vorläufig müssen wir ihm den Vorteil des Zweifels geben.

Şimdilik sadece benimkini kullan.

Nimm erst mal meins!

En azından şimdilik güvendeyiz.

Wir sind in Sicherheit, zumindest für den Moment.

Yapabileceğimizin hepsi bu, şimdilik.

Das ist alles, was wir derzeit tun können.

Şimdilik yapabileceğimin hepsi bu.

Das ist alles, was ich augenblicklich tun kann.

Şimdilik bir otelde kalıyorum.

Ich werde vorerst weiterhin in einem Hotel wohnen.

Ben şimdilik yeterince gördüm.

Fürs erste habe ich genug gesehen.

Şimdilik bu kalemi kullanabilirsiniz.

- Du kannst erstmal diesen Stift benutzen.
- Ihr könnt erstmal diesen Stift benutzen.
- Sie können erstmal diesen Stift benutzen.

O problem şimdilik rafa kaldırıldı.

- Das Problem ist vorerst zurückgestellt worden.
- Das Problem ist vorerst ad acta gelegt worden.

Şimdilik söyleyebileceğim her şey budur.

Das ist alles, was ich im Moment sagen kann.

Şimdilik her şey yolunda gidiyor.

Bisher verlief alles glatt.

Dünya şimdilik dönmeye devam edecek.

Bis auf Weiteres wird sich die Erde weiterdrehen.

Şimdilik buna konsantre olmak istiyorum.

Vorerst möchte ich mich hierauf konzentrieren.

Bunun şimdilik yeterli olması gerekir.

Das sollte fürs Erste reichen.

- Bu işe yarar.
- Şimdilik idare eder.

Das wird genügen.

Şimdilik Tatoeba'da Moğolca altı cümle var.

Bis jetzt gibt es bei Tatoeba sechs Sätze in mongolischer Sprache.

Biz şimdilik burada kalmaya karar verdik.

Wir haben beschlossen, erst einmal hierzubleiben.

Her şeyin zamanı gelecek, şimdilik sadece sabır.

Jetzt nur Geduld, alles kommt zu seiner Zeit.

Her şeyin zamanı gelecek! Şimdilik sadece sabır!

Alles kommt zu seiner Zeit! Jetzt nur Geduld!

- Şimdilik otelde kalıyorum.
- Şu an için otelde kalıyorum.

- Ich übernachte erst mal im Hotel.
- Ich werde vorerst weiterhin im Hotel wohnen.

- Elma, açlığımı geçici olarak giderdi.
- Elma, açlığımı şimdilik yatıştırdı.

Der Apfel stillte kurzzeitig meinen Hunger.

Sürekli bu kararsızlıklar. Şimdilik çok çok kahveye karar verdim.

Immer diese Entscheidungen. Ich habe mich erstmal für ganz viel Kaffee entschieden.

Ama şimdilik... ...bu aile, Dünya'daki en uzun geceden sağ çıkmayı başardı.

Doch fürs Erste hat diese Familie die längste Nacht auf Erden überstanden.

şimdilik teknolojimiz buna müsade etmediği için nasa'nın verdiği verileri doğru kabul etmek zorundayız

Derzeit erlaubt unsere Technologie dies nicht, daher müssen wir die Daten von NAS korrekt akzeptieren.

- Burç Halife şimdilik dünyanın en uzun gökdelenidir.
- Burç Halife, şu anda dünyadaki en yüksek gökdelendir.

- Der Burj Khalifa ist derzeit der höchste Wolkenkratzer der Welt.
- Heute ist der Burj Khalifa der höchste Wolkenkratzer der Welt.