Translation of "şaşırttı" in English

Rakibini şaşırttı.

He surprised his opponent.

Kocasını şaşırttı.

She surprised her husband.

Haber bizi şaşırttı.

The news took us by surprise.

Bu beni şaşırttı.

It amazed me.

O, halkı şaşırttı.

He has surprised the public.

O beni şaşırttı.

- She caught me by surprise.
- She surprised me.

Kedi beni şaşırttı!

The cat caught me by surprise!

Mary beni şaşırttı.

Mary surprised me.

Onlar beni şaşırttı.

They surprised me.

Norveç beni şaşırttı.

- Norway has surprised me.
- Norway surprised me.

Tom, Mary'yi şaşırttı.

Tom surprised Mary.

Tom beni şaşırttı.

Tom surprised me.

Seni kim şaşırttı?

Who surprised you?

O, Tom'u şaşırttı.

That surprised Tom.

Bu onları şaşırttı.

That surprised them.

Bu onu şaşırttı.

That surprised him.

Keşif beni şaşırttı.

The discovery surprised me.

Tom bizi şaşırttı.

Tom confused us.

Sessizliği beni şaşırttı.

- Her silence surprised me.
- His silence surprised me.

Amerikalılar, Almanları şaşırttı.

The Americans surprised the Germans.

O bizi şaşırttı.

It astonished us.

Cevabın Tom'u şaşırttı.

- Your answer surprised Tom.
- Your reply surprised Tom.

Cevabım Tom'u şaşırttı.

My answer surprised Tom.

Sami, Leyla'yı şaşırttı.

Sami surprised Layla.

Cevabı beni şaşırttı.

Her answer surprised me.

- Fadıl'ın tepkisi araştırmacıları şaşırttı.
- Fadıl'ın tepkisi dedektifleri şaşırttı.

Fadil's reaction puzzled the investigators.

Söylediğin şey beni şaşırttı.

What you said surprised me.

Büyücünün hileleri bizi şaşırttı.

The magician's tricks surprised us.

Haber onu çok şaşırttı.

The news took him by surprise.

Haber bizi çok şaşırttı.

The news surprised us much.

Onun azmi beni şaşırttı.

- I wondered at his perseverance.
- I was surprised by his perseverance.

Onun ölümü hepimizi şaşırttı.

His death surprised us all.

Söylediği şey beni şaşırttı.

- His words surprised me.
- What he said surprised me.

Onun sözleri beni şaşırttı.

His words confused me.

Öğrendiğim şey beni şaşırttı.

I was surprised by what I learned.

Bunu öğrenmek beni şaşırttı.

I am surprised to learn this.

Onun davranışı beni şaşırttı.

His behavior puzzled me.

Onun davranışı bizi şaşırttı.

- We were surprised by his behavior.
- We were surprised by his behaviour.

Soru Tom'u çok şaşırttı.

The question took Tom by surprise.

Çocuğun cesareti herkesi şaşırttı.

The boy's courage surprised everyone.

- Şaşırttı beni.
- Gafil avlandım.

It took me by surprise.

O haber bizi şaşırttı.

We were surprised by that news.

Garsonun dürüstlüğü dedektifi şaşırttı.

The veracity of the waitress surprised the detective.

O aslında beni şaşırttı.

That actually surprised me.

Bu gerçekten beni şaşırttı.

It really surprised me.

Tom'un cevabı herkesi şaşırttı.

Tom's response surprised everybody.

Genç piyanist halkı şaşırttı.

The young pianist has surprised the public.

Bu beni biraz şaşırttı.

It kind of surprised me.

Tom'un cevabı beni şaşırttı.

I'm surprised by Tom's response.

Tom'un cevabı Mary'yi şaşırttı.

- Tom's reply surprised Mary.
- Tom's answer surprised Mary.

Partinin müsrifliği herkesi şaşırttı.

The lavishness of the party amazed everybody.

Tom beni biraz şaşırttı.

Tom surprised me a little bit.

Bu birçok kişiyi şaşırttı.

This surprised many people.

Onun sessizliği beni şaşırttı.

Her silence surprised me.

Onu görmek onu şaşırttı.

He was surprised to see her.

Bu seni şaşırttı mı?

Did that surprise you?

İsteği sadece beni şaşırttı.

The request simply amazed me.

O beni de şaşırttı.

That surprised me, too.

Ornitorenklerin yumurtlaması beni şaşırttı.

It surprised me that platypus lay eggs.

Tom beni gerçekten şaşırttı.

Tom really surprised me.

Neden bu seni şaşırttı?

Why did that surprise you?

Tom'un yaptığı Mary'yi şaşırttı.

What Tom did surprised Mary.

Sami'nin sessizliği polisi şaşırttı.

Sami's silence shocked the police.

Dürüstlüğü beni biraz şaşırttı.

I was somewhat taken aback by her honesty.

Sürücü sınavını geçerek herkesi şaşırttı.

He amazed everyone by passing his driving test.

Kentin hızlı büyümesi bizi şaşırttı.

The rapid growth of the city surprised us.

Onun ani ziyareti beni şaşırttı.

- I was surprised at her sudden visit.
- I was surprised by her sudden visit.

Onun ani ayrılışı hepimizi şaşırttı.

Her sudden departure surprised us all.

Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.

The ease with which he answered the question surprised us.

İthalattaki hızlı artış bizi şaşırttı.

The rapid increase of imports surprised us.

- Bana sürpriz oldu.
- Beni şaşırttı.

- It caught me by surprise.
- It took me by surprise.

Tom'un gördüğü şey onu şaşırttı.

What Tom saw surprised him.

Onun ani istifası beni şaşırttı.

I was amazed at his abrupt resignation.

Seni tekrar görmek beni şaşırttı.

I'm surprised to see you again.

Onun davranışı beni gerçekten şaşırttı.

His behavior truly surprised me.

Polisin çabuk gelişi bizi şaşırttı.

The policeman's quick arrival surprised us.

Bir şey seni şaşırttı mı?

Did anything surprise you?

Tom'un dün gelmemesi beni şaşırttı.

- I was surprised Tom didn't come yesterday.
- I was surprised that Tom didn't come yesterday.

Seni en çok ne şaşırttı?

What surprised you the most?

Sirkler çocukları şaşırttı ve sevindirdi.

The circus amazed and delighted the children.

Tom'un evlenme kararı ailesini şaşırttı.

Tom's decision to get married surprised his family.

O erken vardığında onu şaşırttı.

She surprised him when she arrived early.

O, bir öpücükle onu şaşırttı.

She surprised him with a kiss.

Tom'un acımasız olması Mary'yi şaşırttı.

Tom's lack of compassion surprised Mary.