Translation of "Çin'de" in German

Çin'de değiliz.

Wir sind nicht in China.

Bu, Çin'de popülerdir.

Das ist in China beliebt.

Facebook, Çin'de engellidir.

Facebook ist in China gesperrt.

- On aydır Çin'de okumaktayım.
- On aydır Çin'de okuyorum.

Ich studiere seit zehn Monaten in China.

- Bu ürün Çin'de yapıldı.
- Bu ürün Çin'de üretilmiştir.

Dieses Produkt wurde in China gefertigt.

İngilizce de Çin'de öğreniliyor.

- Die englische Sprache wird auch in China gelernt.
- Englisch wird auch in China gelernt.

O, Çin'de bir otoritedir.

Er ist in China eine Autorität.

O, Çin'de oyuncak üretiyor.

Er stellt in China Spielsachen her.

Altı ay Çin'de yaşadım.

Ich habe sechs Monate lang in China gelebt.

"Virüs Çin'de ortaya çıktı,

Der Virus hatte seinen Ursprung auf dem chinesischen Festland.

Japonya'da ve Çin'de büyüdü.

Sie wuchs in Japan und China auf.

- Çin'de başka bir arkadaşım var.
- Çin'de bir arkadaşım daha var.

Ich habe einen weiteren Freund in China.

Dev pandalar sadece Çin'de yaşarlar.

Riesenpandas leben nur in China.

Futbol ikinci yüzyılda Çin'de oynanıyordu.

Fußball wurde in China im zweiten Jahrhundert gespielt.

Bu Amerikan bayrağı Çin'de yapıldı.

Diese amerikanische Flagge wurde in China hergestellt.

"Hastalık Güney Çin'de aylardır ilerlemekteydi"

Die Krankheit hatte sich seit Monaten in Südchina ausgebreitet.

O, Çin'de bir kitap yazdı.

Er schrieb ein Buch in China.

Çin'de, 56 tane azınlık vardır.

In China gibt es 56 Minderheiten.

Babama Kumiko'nun Çin'de çalışmasını önerdim.

Ich habe meinem Vater vorgeschlagen, dass Kumiko in China studieren soll.

Bu plastik sincap Çin'de üretildi.

Dieses Plastikeichhörnchen wurde in China hergestellt.

Bu manga Çin'de oldukça popüler.

Dieses Manga ist in China ziemlich populär.

Çin'de önce soyadımızı sonra adımızı koyarız.

In China stellen wir unseren Familiennamen voran, und dann folgt unser Vorname.

Kağıt ilk kez Çin'de icat edildi.

Das Papier wurde in China erfunden.

Komünistler 1949'da Çin'de iktidara geldi.

In China ergriffen die Kommunisten 1949 die Macht.

- Köpek balığı süzgeci çorbası Çin'de çok popülerdir.
- Köpek balığı süzgeci çorbası Çin'de çok yaygındır.

Haifischflossensuppe ist in China sehr beliebt.

- Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar.
- Bu kuş, ne Japonya'da, nede Çin'de yaşar.

Dieser Vogel lebt weder in Japan noch in China.

Çin'de beni en çok etkileyen şey Çinceydi.

Was mich in China am meisten beeindruckte, waren die Chinesen.

Bir aydan kısa bir süredir Çin'de bulunuyorum.

Ich bin seit weniger als einem Monat in China.

Bu şirket Çin'de bir fabrika inşa ediyor.

Diese Firma baut eine Fabrik in China.

Çince seviyemi geliştirmek için Çin'de eğitim görmek istiyorum.

Ich möchte in China studieren, um mein Chinesisch auf ein höheres Niveau zu bringen.

O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.

- Sie ist in Indien und China gleichermaßen bekannt.
- Sie ist sowohl in Indien als auch in China recht bekannt.

Çin'de her gün yaklaşık on milyon ton kömür çıkartılır.

In China werden täglich etwa zehn Millionen Tonnen Kohle abgebaut.

Aslında Çin'in ilk başına da dönelim mi? Çin'de neler olmuştu.

Kommen wir zurück zum Anfang Chinas. Was ist in China passiert?

Bu, Arapça mı? Hayır, Uygurca. Kuzeybatı Çin'de konuşulan bir dil.

Ist das Arabisch? - Nein, das ist Uighurisch, eine im Nordwesten Chinas gesprochene Sprache.

23 Ocak günü Çin'de bir aile Wuhan'dan Guangzhou'ya seyahat etti.

Am 23. Januar reiste eine Familie in China von Wuhan in die Stadt Guangzhou.

Tom arkadaşlarına vermek için Çin'de yapılmış bir miktar cibinlik aldı.

Tom kaufte ein paar in China hergestellte Moskitonetze für seine Freunde.

Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

Haifischflossensuppe wird gewöhnlich zu chinesischen Hochzeiten und Festessen serviert.

"Bu kameranın nerede yapıldığını biliyor musun?" "Sanırım Çin'de yapıldı ama emin değilim."

„Weißt du, wo diese Kamera hergestellt wurde?“ – „Ich glaube, in China, aber ich bin mir nicht sicher.“

Çin'de, 1,1 metreden daha kısa boylu çocukların trenle seyahat için bir bilet satın almaları gerekmez.

Kinder, die kleiner sind als 1,10 Meter, benötigen in China keine Eisenbahnfahrkarte.