Translation of "Yaşadım" in German

0.005 sec.

Examples of using "Yaşadım" in a sentence and their german translations:

Yeterince yaşadım.

Ich bin bedient.

Boston'da yaşadım.

Ich lebte in Boston.

Ben bunu yaşadım.

Das ist mir passiert.

Ben burada yaşadım.

Ich habe hier gewohnt.

Aynı problemi yaşadım.

Ich hatte das gleiche Problem.

Ben Roma'da yaşadım.

Ich lebte in Rom.

Benzer deneyimler yaşadım.

Ich habe Ähnliches erlebt.

- Hayatımın en güzel zamanlarını yaşadım.
- En güzel günlerimi yaşadım.

Ich hatte den größten Spaß meines Lebens.

Berbat bir deneyim yaşadım.

Ich machte eine schreckliche Erfahrung.

Küçük bir aksilik yaşadım.

Mir ist da ein kleines Missgeschick passiert.

Çocukken bu evde yaşadım.

In diesem Haus wohnte ich als Kind.

Hayatım boyunca burada yaşadım.

Ich wohne schon mein ganzes Leben hier.

Ben yoksulluk içinde yaşadım.

Ich lebte in Armut.

Altı ay Çin'de yaşadım.

Ich habe sechs Monate lang in China gelebt.

Daha önce Kobe'de yaşadım.

Ich habe früher in Kōbe gelebt.

Küçük bir kasabada yaşadım.

Ich lebte in einer kleinen Stadt.

Orada beş yıl yaşadım.

Ich wohnte da für fünf Jahre.

Hayatımın çoğunu burada yaşadım.

- Ich habe die meiste Zeit meines Lebens hier gewohnt.
- Ich habe fast mein ganzes Leben hier gewohnt.

Bugün çok zorluk yaşadım.

Heute hatte ich viele Probleme.

Yıllar boyunca Rheinland'da yaşadım.

Ich habe lange Jahre im Rheinland gewohnt.

Seninle aynı sorunu yaşadım.

Ich hatte das gleiche Problem wie du.

Derin bir deneyim yaşadım.

Ich hatte eine tiefgründige Erfahrung.

Oldum olası burada yaşadım.

Ich war hier schon immer zu Hause.

Bir süre Boston'da yaşadım.

- Ich habe eine Zeit lang in Boston gewohnt.
- Ich habe eine Zeit lang in Boston gelebt.

Benzer bir deneyim yaşadım.

Ich habe Ähnliches erlebt.

İki yıl önce Sasayama'da yaşadım.

Ich habe vor zwei Jahren in Sasayama gelebt.

Dün gece polisle sorun yaşadım.

Ich hatte letzte Nacht Ärger mit der Polizei.

Geçen yıl Sanda City'de yaşadım.

Ich habe letztes Jahr in Sanda gewohnt.

On yıl yurt dışında yaşadım.

Ich habe zehn Jahre lang im Ausland gelebt.

Ben gerçek bir korku yaşadım!

- Ich bekam einen Riesenschreck.
- Ich habe einen Riesenschreck bekommen.

Üç yıl boyunca orada yaşadım.

Ich habe drei Jahre lang dort gelebt.

Ben bir zamanlar Roma'da yaşadım.

Ich habe einmal in Rom gelebt.

Üç yıl boyunca Avustralya'da yaşadım.

Ich habe drei Jahre in Australien gelebt.

Boston'da üç yıl önce yaşadım.

Ich habe vor drei Jahren in Boston gewohnt.

Ben bu dönemi 2013 yılında yaşadım.

Ich hatte eine im Jahr 2013.

Bakın, kendim de polis şiddeti yaşadım,

Da ich selbst ein Opfer von Polizeibrutalität war

Onun evini bulmada biraz sorun yaşadım.

Ich hatte Mühe, sein Haus zu finden.

Ben beden dışı bir deneyim yaşadım.

Ich hatte eine außerkörperliche Erfahrung.

Ben üç yıl önce Japonya'da yaşadım.

Ich lebte vor drei Jahren in Japan.

İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.

Auf dem Bahnhof hatte ich die größten Schwierigkeiten, meine Fahrkarte zu finden.

Ben on yıl yurt dışında yaşadım.

Ich habe zehn Jahre lang im Ausland gelebt.

İnsanın karnına vuran o berbat hissi yaşadım.

Ja, ein schreckliches Gefühl im Magen.

Bir hafta sonra büyük bir rahatlama yaşadım.

Die große Erleichterung kam etwa eine Woche später.

Ben o günlerde sahildeki bir kulübede yaşadım.

In jenen Tagen lebte ich in einer Hütte am Strand.

O zamandan beri bir dizi talihsizlikler yaşadım.

Seitdem habe ich eine Pechsträhne gehabt.

Bir aydan daha fazla bir süre Nagoya'da yaşadım.

Ich verbrachte länger als einen Monat in Nagoya.

Ben 2 yıl boyunca Japonya'da yaşadım ama şimdi Kaliforniya'da yaşıyorum.

Ich habe zwei Jahre in Japan gelebt, aber jetzt lebe ich in Kalifornien.

Ben birkaç yıl önce Tokyo'da yaşadım, ama şimdi Kyoto'da yaşıyorum.

Ich lebte vor ein paar Jahren in Tōkyō; jetzt lebe ich aber in Kyōto.

- Konser için bilet alırken zorlandım.
- Konser için bilet alırken zorluk yaşadım.

Ich hatte Schwierigkeiten, eine Karte für das Konzert zu bekommen.

Ben hayatım boyunca pek çok evde yaşadım ve pek çok yatakta uyudum.

Ich habe im Laufe meines Lebens in vielen Häusern gewohnt und in vielen Betten geschlafen.

Üniversiteden mezun olduktan sonra, eve geri taşındım ve ebeveynlerimle birlikte üç yıl yaşadım.

Nachdem ich mein Studium abgeschlossen hatte, zog ich wieder zu Hause ein und lebte drei Jahre lang bei meinen Eltern.

Bugün berbat bir deneyim yaşadım, bu yüzden bir bira içeceğim ve doğruca yatmaya gideceğim.

- Heute war einfach schrecklich, also werde ich ein Glas trinken und mich dann direkt ins Bett legen.
- Heute war einfach schrecklich, also werde ich ein Bier trinken und mich dann direkt ins Bett begeben.