Translation of "Koydular" in French

0.002 sec.

Examples of using "Koydular" in a sentence and their french translations:

Ne olacağını düşünmek üzerine ağırlıklarını koydular.

sur le futur de l'intelligence artificielle de demain.

Onlar kar fırtınasına cesaretle karşı koydular.

- Ils ont bravé la tempête de neige.
- Elles ont bravé la tempête de neige.

Işte bu destanımızı terörle yan yana koydular

ils ont mis cette épopée côte à côte avec le terrorisme

Zirve uluslar serbest ticareti gündemin en başına koydular.

Les nations présentes au sommet ont mis le libre-échange en tête de l'ordre du jour.

Bagajım kayboldu ya da onlar onu başka bir uçağa koydular.

On a perdu mes bagages ou bien ils les ont mis dans un autre avion.

, ancak farklılıklarını bir kenara koydular. Birlikte, bir ateşkes imzalandığına ikna ederek

Ensemble, ils ont bluffé un commandant autrichien pour qu'il abandonne un pont vital du Danube,