Translation of "Kazandığını" in French

0.008 sec.

Examples of using "Kazandığını" in a sentence and their french translations:

O kazandığını biriktirir.

Il économise ce qu'il gagne.

Kimin kazandığını bilmiyorum.

Je ne sais pas qui a gagné.

Kimin kazandığını duymak istiyorum.

- Je veux entendre qui l'a emporté.
- Je veux entendre qui a gagné.

Çok para kazandığını duydum.

J'ai entendu dire que tu engrangeais beaucoup d'argent.

Kimin kazandığını tahmin et.

- Devine qui a gagné.
- Devinez qui a gagné.

Tom kazandığını iddia ediyor.

- Tom prétend avoir gagné.
- Tom prétend qu'il a gagné.

Mary'nin piyangoyu kazandığını biliyorum.

Je sais que Marie a gagné au loto.

Şirketinizin teklifi kazandığını duydunuz mu?

Êtes-vous au courant que votre entreprise a remporté l'appel d'offres ?

Tom piyango kazandığını kimseye söylemedi.

Tom n'a dit à personne qu'il avait gagné au loto.

Çünkü medya onlara savaşı kazandığını anlatıyordu

Parce que les médias leur disaient qu'ils avaient gagné la guerre

Yarına kadar, seçimleri kimin kazandığını bileceksiniz.

D'ici demain, nous connaîtrons le nom du vainqueur des élections.

Bugün hala seçimi kimin kazandığını bilmiyoruz.

Aujourd'hui, nous ne savons toujours pas qui a remporté l'élection.

Ben her zaman senin kazandığını düşündüm.

- Je pensais que vous gagniez toujours.
- Je pensais que tu gagnais toujours.

Tom üç yüz dolar kazandığını söyledi.

Tom a dit qu'il avait gagné trois-cents dollars.

Tom, Mary'nin ne kadar para kazandığını bildiğini düşünüyor fakat Mary Tom'un onun kazandığını düşündüğünden çok daha fazla kazanıyor.

Tom pense savoir combien d'argent Mary gagne, mais Mary se fait bien plus que ce que Tom pense.

Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.

J'avais du mal à imaginer qu'elle puisse tirer profit de cette relation.