Translation of "Japonya'nın" in French

0.004 sec.

Examples of using "Japonya'nın" in a sentence and their french translations:

- Tokyo, Japonya'nın başkentidir.
- Tokyo Japonya'nın başkentidir.

Tokyo est la capitale du Japon.

O, Japonya'nın Edison'udur.

C'est l'Edison du Japon.

İşte Japonya'nın bayrağı.

Voici le drapeau du Japon.

Tokyo Japonya'nın başkentidir.

Tokyo est la capitale du Japon.

Japonya'nın başkenti Tokyo'dur.

La capitale du Japon est Tokyo.

Ada Japonya'nın güneyine doğrudur.

- L'île est au sud du Japon.
- L'île se trouve au sud du Japon.
- L'île se situe au sud du Japon.

Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.

La consommation en riz du Japon décroît.

Japonya'nın ordusu çok güçlüydü.

L'armée japonaise était très puissante.

Kyoto Japonya'nın eski başkentidir.

Kyoto est l'ancienne capitale du Japon.

Towada Gölü Japonya'nın kuzeyindedir.

Le lac Towada est au nord du Japon.

Kyoto, Japonya'nın eski başkentiydi.

Kyoto était l'ancienne capitale du Japon.

Bu teori Japonya'nın gerçeğidir.

Cette théorie est vraie pour le Japon.

- Ada Japonya'nın batısında yer alır.
- Ada Japonya'nın batısına doğru uzanır.

L'île se trouve à l'Ouest du Japon.

Okinawa, Japonya'nın en güneydeki adasıdır.

Okinawa est la plus méridionale des îles japonaises.

Japonya'nın tarihini üniversitede okumak istiyorum.

- Je veux étudier l'histoire du Japon à l'université.
- Je voudrais étudier l'Histoire japonaise à l'université.

Japonya'nın pirinç piyasası ithalata kapalıdır.

Le marché du riz japonais est fermé à l'importation.

Japonya'nın nüfusu Britanya'nınkinden daha büyüktür.

La population du Japon est plus importante que celle de la Grande-Bretagne.

Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.

Le Japon a de nombreux traits très distinctifs.

Japonya'nın en uzun nehri hangisidir?

Quel est le plus long fleuve du Japon?

- Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
- Japonya'nın kendine özgü birçok özelliği vardır.

Le Japon a de nombreux traits très distinctifs.

Yokohama, Japonya'nın en büyük ikinci şehridir.

Yokohama est la deuxième plus grande ville du Japon.

Japonya'nın Kanada ile çok ticareti var.

Le Japon commerce beaucoup avec le Canada.

Japonya'nın gelecek için beklentileri kasvetli görünüyor.

Les perspectives pour l'avenir du Japon semblent sombres.

Japonya'nın nüfusu Avustralya'dan çok daha büyüktür.

La population du Japon est bien plus importante que celle de l'Australie.

Japonya'nın bir sürü güzel dağları var.

Le Japon possède beaucoup de belles montagnes.

Hokkaido Japonya'nın kuzey kesiminde yer almaktadır.

- Hokkaïdo est dans la partie nord du Japon.
- Hokkaïdo se trouve dans la partie nord du Japon.

Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.

Osaka est la deuxième plus grande ville du Japon.

Japonya'nın Çin ile diplomatik ilişkileri vardır.

Le Japon a des relations diplomatiques avec la Chine.

Bu Japonya'nın ikinci en uzun nehri.

Ceci est la deuxième plus longue rivière du Japon.

Nihayet, Japonya'nın bu bölümüne bahar geldi.

Enfin, le printemps est arrivé dans cette partie du Japon.

Fuji Dağı Japonya'nın en yüksek dağıdır.

Le mont Fuji est la plus haute montagne du Japon.

Japonya'nın nüfusu Yeni Zelanda'dan daha büyüktür.

La population du Japon est plus importante que celle de Nouvelle-Zélande.

Japonya'nın eğitim sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Que pensez-vous du système d'éducation japonais ?

Japonya'nın dünyanın en zengin ülkesi olduğu söyleniyor.

On dit que le Japon est le pays le plus riche du monde.

Bu ülke Japonya'nın yaklaşık iki katı kadar.

Ce pays est environ deux fois plus grand que le Japon.

Müzisyen Japonya'nın yanı sıra yurtdışında da ünlüdür.

Le musicien est aussi célèbre à l'étranger qu'au Japon.

Oomoto, Japonya'nın yeni dinleri arasında yer alabilir.

Oomoto peut être incluse dans les nouvelles religions du Japon.

Teksas neredeyse Japonya'nın iki katı kadar büyüktür.

Le Texas est environ deux fois plus vaste que le Japon.

Kiso Nehrine sık sık Japonya'nın Ren'i denir.

La rivière Kiso est souvent appelée le Rhin du Japon.

Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

L'aide internationale du Japon diminue en partie à cause d'un ralentissement de l'économie intérieure.

Bazı insanlar, Japonya'nın erkek egemen bir toplum olduğunu söylüyorlar.

Certaines personnes disent que le Japon est une société dominée par la gent masculine.

Çok sayıda volkan bulunduğundan dolayı, Japonya'nın depremler tarafından vurulması kolaydır.

Au vu du fait d'un grand nombre de volcans, le Japon se trouve être le théâtre de nombreux tremblements de terre.

Japonya'nın kuzeyinde yaşayan insanlar kışın karda kayak yapmanın tadını çıkarır.

Les habitants du nord du Japon aiment skier l'hiver.

- Japonya'nın tarihini üniversitede okumak istiyorum.
- Üniversitede Japonya tarihi okumak istiyorum.

Je veux étudier l'histoire du Japon à l'université.

Japonya'nın nüfusu İngiltere ve Fransa'nın bir araya getirdiği nüfustan daha büyüktür.

La population du Japon est plus grande que celles de la France et de la Grande-Bretagne réunies.

- Bu, Japonya'nın en yüksek kulesi.
- Bu Japonya'da en yüksek kule.
- Bu, Japonya'daki en yüksek kuledir.

- C'est la plus grande tour au Japon.
- C'est la plus haute tour du Japon.