Translation of "Gitmekte" in French

- Gidebilirsin.
- Gitmekte serbestsin.
- Gitmekte özgürsün.

Vous êtes libres de partir.

Gitmekte zorlandım.

J'ai eu du mal à partir.

Eve gitmekte özgürsün.

Tu es libre de rentrer.

Onlar gitmekte özgürler.

Elles sont libres de partir.

Şimdi gitmekte özgürsün.

Tu es libre de partir maintenant.

- İstediğin zaman gitmekte serbestsin.
- Dilediğiniz zaman gitmekte özgürsünüz.

Tu es libre de partir quand il te plaira.

Mademki işini bitirdin eve gitmekte özgürsün.

Maintenant que vous avez fini votre travail, vous êtes libre de repartir chez vous.

- Zaman akıp gidiyor.
- Zaman geçip gitmekte.

Le temps s'écoule.

Marie her zaman okula gitmekte gecikir.

Marie est toujours en retard pour aller à l'école.

Tom yalnız başına gitmekte ısrar etti.

- Tom a insisté pour y aller seul.
- Tom insista pour y aller seul.

Erkek kardeşim tek başına gitmekte ısrar etti.

Mon frère insista pour y aller seul.