Translation of "Geçip" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "Geçip" in a sentence and their polish translations:

Onun geçip geçmeyeceği şüphelidir.

Wątpliwe, czy on zda.

Vadinin altına geçip dağlara ulaşmalıyım. Ah!

Muszę przejść przez dolinę, by dotrzeć w góry.

Yaşlı beyefendinin caddeyi geçip köşedeki bir mağazaya girdiğini gördüm.

Widziałem, jak starszy mężczyzna przeszedł przez ulicę i wszedł do sklepu na rogu.

Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.

Największy ssak lądowy próbuje przemknąć przez centrum miasta.

- Zaman çabuk geçiyor.
- Zaman uçar.
- Zaman su gibi akıp gidiyor.
- Zaman geçip gidiyor.

Czas leci.