Translation of "Geçip" in Dutch

Balıkçılığın etkilerinin önüne geçip

We moeten de invloed van de visserij te snel af zijn

Benimle konuşmadan geçip gitmedi.

Ze kwam mij niet voorbij zonder mij te spreken.

Otobüs, durağı geçip gitti.

De bus reed de halte voorbij.

- Yıllar geçip gitti.
- Yıllar geçti gitti.
- Seneler geçip gitti.
- Seneler geçti gitti.

Vele jaren gingen voorbij.

Vadinin altına geçip dağlara ulaşmalıyım. Ah!

Ik moet de vallei door, de bergen in.

- Her şeyin geçip gittiğine memnunum.
- Her şeyin bittiğine memnunum.

Ik ben blij dat alles voorbij is.

Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.

's Werelds grootste zoogdier loopt zo door het centrum.

Bu top ağaçların üzerinden geçip yeşilin önündeki topraklara yetecek kadar uçtu.

Die bal vloog ver genoeg om over de bomen te gaan en te landen vlak voor de green.

- Zaman çabuk geçiyor.
- Zaman uçar.
- Zaman su gibi akıp gidiyor.
- Zaman geçip gidiyor.

De tijd vliegt.