Translation of "Diyerek" in French

0.010 sec.

Examples of using "Diyerek" in a sentence and their french translations:

diyerek bize hatırlatmalarda bulunuyor

Il nous rappelle en disant

Çocuk "Üzgünüm" diyerek içini çekti.

"Je suis désolé", soupira le garçon.

Hayır diyerek onu kısa kesti.

Il l'a interrompu en lui disant non.

Bardağını kaldırıp "Moktor!" diyerek bağırmaya başlıyor,

prend son verre et crie : « Moktor ! »

Ana akım medyada yönlendirme var diyerek istifa etmişti

les médias grand public ont démissionné en disant qu'il y avait une direction

Başı açık yada başı kapalı diyerek yaftalanıyor birde

Il est étiqueté disant que la tête est ouverte ou la tête est fermée.

En büyük kız "şeker istiyorum" diyerek birdenbire konuştu.

Soudainement, la fille aînée s'exclama : « Je veux des bonbons. »

Edebini takın ve bir kadın gibi sus diyerek aşağılanıyor

Mettez votre littéraire et humiliant disant chut comme une femme

Bize yüksek enerji lazım diyerek insanlara sürekli aşağılayıcı laflarda bulunduğunu biliyoruz

en sachant que nous avons besoin d'une énergie élevée, nous savons que les gens disent toujours humiliant.

Dekan ise bari mezuniyet töreninde basına haber verelim diyerek ikna etti Kemal Sunal'ı

le doyen a convaincu Kemal Sunal, disant que nous devrions informer la presse lors de la cérémonie de remise des diplômes.