Translation of "Bayana" in French

0.002 sec.

Examples of using "Bayana" in a sentence and their french translations:

Yerimi yaşlı bayana verdim.

- Je donnai mon siège à la vieille dame.
- J'ai donné mon siège à la vieille dame.
- J'ai laissé ma place à la vieille dame.

Bir bayana nasıl davranacağımı biliyorum.

Je sais comment traiter une dame.

- Bir bayana yaşının sorulmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.
- Bir bayana yaşını sormayacak kadar mantıklı olmalısın.

Vous devriez savoir qu'on ne demande pas son âge à une dame.

Saçımı kesen bayana perçemden hoşlanmadığımı söyleyebilmek isterdim.

J’aimerais tant pouvoir dire à la dame qui me coupe les cheveux que je n’aime pas la frange.

Yerinden kalkması için yaşlı bir bayana yardım etti.

Il a aidé une vieille femme à se lever de son siège.

Ben bugün onun amcası tarafından bir bayana tanıtılacağını biliyorum.

Je sais que son oncle va lui présenter une femme.

Aşık olmak sevmekle aynı değildir. Bir bayana aşık olabilirsin ve hâlâ ondan nefret edebilirsin.

- Être amoureux n'est pas la même chose qu'aimer. On peut être amoureux d'une femme et la haïr quand même.
- L'état amoureux ne se confond pas avec l'amour. On peut être amoureux d'une femme et la haïr cependant.