Translation of "Allah'a" in French

0.007 sec.

Examples of using "Allah'a" in a sentence and their french translations:

Allah'a güveniyoruz.

- En Dieu nous croyons.
- Nous nous fions à Dieu.

Allah'a güvenin.

Aie confiance en Dieu !

Allah'a şükür.

- Dieu merci.
- Remercie Dieu.
- Remerciez Dieu.

Biz Allah'a inanıyoruz.

Nous croyons en Dieu.

Onlar Allah'a şükrettiler.

Ils rendirent grâce à Dieu.

Neden Allah'a inanmıyorsun?

Pourquoi ne crois-tu pas en Dieu ?

Allah'a inanıyor musun?

- Croyez-vous en Dieu ?
- Crois-tu en Dieu ?
- Croyez-vous en l'existence de Dieu ?
- Crois-tu en Dieu ?
- Croyez-vous en Dieu ?

Kim Allah'a inanıyor?

Qui croit en Dieu ?

Allah'a inanır mısınız?

Es-tu croyant ?

- Ben Tanrı'ya inanıyorum.
- Ben Allah'a inanıyorum.
- Allah'a inanıyorum.

Je crois en Dieu.

- Sami Allah'a dua ediyor.
- Sami Allah'a ibadet eder.

Sami prie Allah.

Sami Allah'a ibadet etti.

Sami vénérait Dieu.

- Hoşça kalın.
- Hoşça kal.
- Güle güle.
- Allah'a ısmarladık!
- Allah'a emanet ol!

- Au revoir !
- Adieu !
- À la revoyure.
- Ciao.

Çaput bağlanarak Allah'a dua edilir

Dieu béni en priant

Onun Allah'a inancı çok sağlam.

- C'est une fervente croyante.
- Sa croyance en Dieu est résolue.

Bazı insanlar Allah'a inanır, bazıları inanmaz.

Des gens croient en Dieu et d'autres non.

- O Tanrıya inanmıyor.
- O Allah'a inanmaz.

Il ne croit pas en Dieu.

- Onlar Tanrı'ya inanırlar.
- Onlar Allah'a inanırlar.

- Ils croient en Dieu.
- Elles croient en Dieu.
- Eux croient en Dieu.

"Oğlum, Allah'a inanır mısın?" "Evet, baba."

« Mon fils, croyez-vous en Dieu ? » « Oui, mon père. »

Allah'a olan inancını kaybetmek referans noktaları kaybetmektir.

Perdre foi en Dieu, c'est perdre tout repère.

Ben bir ateistim ve bunun için Allah'a şükrediyorum.

Je suis athée et j'en remercie Dieu.

Bugün, tüm bana yaptıkları için Allah'a şükretmek istiyorum.

Aujourd'hui, je veux remercier Dieu pour tout ce qu'il fait pour moi.

- Bazıları tanrıya inanır, bazıları inanmaz.
- Bazı insanlar Allah'a inanır, bazıları inanmaz.

- Certains croient en Dieu, d'autres non.
- Des gens croient en Dieu et d'autres non.

Kutsal Kuran bize, Allah'a inançlı olmayı ve her zaman doğru konuşmayı emreder.

Comme le Coran sacré nous l'enseigne, « Soyez conscient de Dieu et dites toujours la vérité. »

İlk olarak bir C kursu aldığım zaman sınıfta açıklanan tek bir şeyi anlayamadım. Allah'a şükür ki bütün topluluğun nasıl çalıştığını bana açıklamak için bir programcı olan bir arkadaşım var.

À mon premier cours de C, je n'arrivais pas à comprendre le moindre truc en classe. Dieu merci j'ai obtenu d'un ami programmeur qu'il m'explique comment tout le machin fonctionnait.