Translation of "Inanır" in French

0.005 sec.

Examples of using "Inanır" in a sentence and their french translations:

- Mucizelere inanır mısın?
- Mucizelere inanır mısınız?

- Crois-tu aux miracles ?
- Croyez-vous aux miracles ?

Büyüye inanır mısın?

Crois-tu en la magie ?

UFO'lara inanır mısın?

- Croyez-vous aux OVNI ?
- Crois-tu aux OVNIs  ?
- Crois-tu aux OVNIs ?
- Croyez-vous aux OVNIs ?

O, doğaüstüne inanır.

Il croit au surnaturel.

Meleklere inanır mısın?

Est-ce que tu crois aux anges ?

Tom bana inanır.

Tom me croit.

Kadere inanır mısın?

Crois-tu au destin ?

Heather bana inanır.

Heather me croit.

Mary ona inanır.

Marie y croit.

Uzaylılara inanır mısın?

- Crois-tu aux extraterrestres ?
- Croyez-vous aux extraterrestres ?

Allah'a inanır mısınız?

Es-tu croyant ?

Hayaletlere inanır mısın?

Croyez-vous aux fantômes?

Astrolojiye inanır mısın?

Tu crois à l'astrologie ?

Mağdurlar aciz olduğuna inanır

Les victimes se croient impuissantes

Tom, Tanrı'ya inanır mı?

Tom croit-il en Dieu ?

Birçok kişi ona inanır.

Beaucoup de gens croient ça.

Mary aşkın gücüne inanır.

Marie croit au pouvoir de l'amour.

Söylediğim her söze inanır.

Il croit chaque mot que je dis.

Gerçekten hayaletlere inanır mısınız?

- Crois-tu réellement aux fantômes ?
- Crois-tu vraiment aux fantômes ?

Tom mucizelere inanır mı?

Tom croit-il aux miracles ?

Noel Baba'ya inanır mısın?

Croyez-vous au Père Noël ?

- Bazıları tanrıya inanır, bazıları inanmaz.
- Bazı insanlar Allah'a inanır, bazıları inanmaz.

- Certains croient en Dieu, d'autres non.
- Des gens croient en Dieu et d'autres non.

Kiliseye giden kimse Tanrı'ya inanır.

- Tous ceux qui vont à l'église croient en Dieu.
- Quiconque se rend à l'église croit en Dieu.

O, onun her söylediğine inanır.

Elle croit tout ce qu'il dit.

O, bana her zaman inanır.

Elle me croit toujours.

Bir hırsız herkesin çaldığına inanır.

Un voleur croit que tout le monde vole.

Sen gerçekten hayaletlere inanır mısın?

Crois-tu vraiment aux fantômes ?

O, söylediğim her şeye inanır.

Il croit tout ce que je dis.

O her zaman bana inanır.

Il me croit tout le temps.

Benim oğlum Noel Baba'ya inanır.

Mon fils croit au Père Noël.

İlk görüşte aşka inanır mısın?

- Crois-tu au coup de foudre ?
- Est-ce que tu crois au coup de foudre ?

Kendisinin bir kahraman olduğuna inanır.

Il se prend pour un héros.

Tom söylediğim her şeye inanır.

Tom croit tout ce que je dis.

Hristiyanlar İsa'nın Tanrı olduğuna inanır.

Les chrétiens croient que Jésus est Dieu.

Bazı insanlar Allah'a inanır, bazıları inanmaz.

Des gens croient en Dieu et d'autres non.

Kiliseye giden bütün insanlar Tanrıya inanır.

Tous les gens qui se rendent à l'église croient en Dieu.

Bazı insanlar çalışmadan zengin olabileceklerine inanır.

Certaines personnes croient qu'elles peuvent devenir riches sans avoir à travailler.

Tom erkekle kadın arasındaki eşitliğe inanır.

Tom croit en l'égalité entre homme et femme.

"Oğlum, Allah'a inanır mısın?" "Evet, baba."

« Mon fils, croyez-vous en Dieu ? » « Oui, mon père. »

- Hayaletlere inanıyor musunuz?
- Hayaletlere inanır mısın?

- Crois-tu aux fantômes ?
- Est-ce que tu crois aux fantômes ?
- Tu crois aux fantômes ?
- Croyez-vous aux fantômes ?
- Est-ce que vous croyez aux fantômes ?
- Vous croyez aux fantômes ?

Birçok insan akupunkturun hastalıkları iyileştirebileceğine inanır.

- Plusieurs croient que l'acuponcture peut guérir les maladies.
- Beaucoup croient que l'acupuncture peut guérir les maladies.

Tom Mary'nin söylediği her şeye inanır.

Tom croit tout ce que Marie lui dit.

- Onlar ona inanıyorlar.
- Onlar buna inanır.

Ils y croient.

- Tom sana inanır.
- Tom sana inanacaktır.

Tom te croira.

Ne yalan söylersem söyleyeyim, Annem bana inanır.

Quelle que soit l'histoire que je raconte, ma mère me croit.

Her ne hikaye anlatırsam, annem bana inanır.

Quelle que soit l'histoire que je raconte, ma mère me croit.

O her zaman kendisinin haklı olduğuna inanır.

Elle croit qu'elle a toujours raison.

Benden başka her üye onun söylediklerine inanır.

À part moi, tous les membres croient à ce qu'il dit.

O ne söylerse söylesin o ona inanır.

Elle le croit, quoi qu'il dise.

Tom, kadınlar ve erkekler arasında eşitliğe inanır.

- Tom croit à l'égalité entre les hommes et les femmes.
- Tom croit à l'égalité des sexes.

O delilik. Ona sadece bir aptal inanır.

C'est insensé. Seul un idiot croirait cela.

Sen bir çocukken Noel Baba'ya inanır mıydın?

- Croyiez-vous au Père Noël quand vous étiez enfant ?
- Croyais-tu au Père Noël quand tu étais enfant ?

- Tom doğumdan sonra yaşama inanır.
- Tom doğumdan sonra yaşama inanıyor.

Tom croit à la vie après la naissance.

- Bir aptal her zaman başkalarının aptal olduğuna inanmaktadır.
- Bir aptal her zaman başkalarının da aptal olduğuna inanır.

Un idiot croit toujours que ce sont les autres qui sont des idiots.