Translation of "Afrika" in French

0.004 sec.

Examples of using "Afrika" in a sentence and their french translations:

- Afrika insanlığın beşiğidir.
- Afrika, insanlığın beşiğidir.

L'Afrique est le berceau de l'humanité.

Çin, Hindistan, Afrika.

La Chine, l'Inde, l'Afrique.

İnsanlar Afrika kökenlidirler.

Les êtres humains prennent leur origine en Afrique.

Afrika insanlığın beşiğidir.

L'Afrique est le berceau de l'humanité.

Afrika bir kıtadır.

L'Afrique est un continent.

Afrika hakkında kitaplar okuyun.

Lisez des auteurs africains.

Diğer yandan Afrika kıtası,

D'un autre côté, l'Afrique

Afrika yeşil maymun hücresinde

Singe vert africain en cellule

Afrika en yoksul kıtadır.

L'Afrique est le continent le plus pauvre.

Afrika bir ülke değildir.

L'Afrique n'est pas un pays.

Namibya bir Afrika devletidir.

La Namibie est un État africain.

Güney Afrika çok uzaktır.

L'Afrique du Sud est loin.

Afrika bir göç kıtasıdır.

L'Afrique est un continent de migration.

Çocuklara Afrika maceralarını anlattı.

Il a raconté aux enfants ses aventures en Afrique.

Afrika gezimiz bir felakete dönüştü.

Notre voyage en Afrique a tourné au désastre.

Ekonomik kalkınma Afrika için önemli.

Le développement économique est important pour l'Afrique.

Bu durum birçok Afrika ülkesinde böyle.

C'est ce qui se produit dans beaucoup de pays africains.

Bu grafikte Hindistan ve Afrika görünüyor.

Ce graphique montre l'Inde et l'Afrique.

Mavi çizgi Hindistan, kırmızı çizgi Afrika.

La ligne bleue est l'Inde, et la rouge, l'Afrique.

Sol alt tarafımızda ise Afrika levhası

en bas à gauche est le signe africain

Lesotho tamamen Güney Afrika ile çevrilidir.

Le Lesotho est entièrement entouré par l'Afrique du Sud.

Afrika Avrupa'ya sığır eti ihraç ediyor.

L'Afrique exporte du bœuf en Europe.

Ay, Afrika Savanı'nda neredeyse en karanlık evresinde.

Dans la savane africaine, la lune est presque dans sa phase la plus sombre.

Güney Afrika, Güney Afrika'daki en büyük ülkedir.

L'Afrique du Sud est le plus grand pays du Sud de l'Afrique.

öyle ki Güney Afrika veya Çin gibi ülkelerde

À un point tel que dans des pays comme l'Afrique du Sud ou la Chine,

Ama bugün sahra altı Afrika mısır ürünlerine bakarsanız,

si vous regardez les rendements actuels en maïs de l'Afrique subsaharienne,

Afrika filinin, Asya filinden daha büyük kulakları vardır.

L'éléphant d'Afrique est doté d'oreilles plus grandes que l'éléphant d'Asie.

Tam yetişmiş Afrika fili yaklaşık dört ton ağırlığındadır.

Un éléphant africain adulte pèse environ quatre tonnes.

Bu istatistiklerde Mısır bir Afrika ülkesi olarak sınıflandırılır.

Dans ces statistiques l'Égypte est classée comme pays africain.

Afrika fillerinin, Asya fillerinden daha büyük kulakları vardır.

Les éléphants d'Afrique ont de plus grandes oreilles que les éléphants d'Asie.

Orta Afrika Cumhuriyetine Sango dilinde "Ködörösêse tî Bêafrîka" denilmektedir.

La République Centrafricaine s'appelle " Ködörösêse tî Bêafrîka " en sango.

Afrika kıtasıysa bugün yılda 300 trilyon kaloriden fazla ithal ediyor.

Le continent africain importe aujourd'hui 300 trillions de calories par an.

Afrika levhası ise kuzeybatı yönüne doğru yılda 1,5 cm ilerliyor

La plaque africaine, en revanche, se déplace de 1,5 cm par an vers le nord-ouest

Afrika diyasporasının en az yüzde 40'ı bu bölgeye yerleşti.

On pense que plus de 40 % de la diaspora africaine a débarqué ici.

Açık düzlüklerde her gece farklı bir mücadele verilir. Afrika Savanı kararıyor.

Dans les plaines ouvertes, chaque nuit génère une nouvelle épreuve. La savane africaine s'assombrit.

Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir.

Lorsque vous regardez la télévision ou écoutez la radio, la musique que vous entendez est souvent d'origine africaine.

Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.

Cette petite île de Mossel Bay, en Afrique du Sud, abrite 4 000 otaries à fourrure du Cap.