Translation of "Insanlığın" in French

0.004 sec.

Examples of using "Insanlığın" in a sentence and their french translations:

- Afrika insanlığın beşiğidir.
- Afrika, insanlığın beşiğidir.

L'Afrique est le berceau de l'humanité.

Insanlığın öğrenemediği olay

l'événement que l'humanité ne peut pas apprendre

İnsanlığın geleceğinden korkuyorum.

Je crains pour l'avenir de l'humanité.

İnsanlığın son umudusun.

- Vous êtes le dernier espoir de l'humanité.
- Tu es le dernier espoir de l'humanité.

Afrika insanlığın beşiğidir.

L'Afrique est le berceau de l'humanité.

Uzayın insanlığın faydası için

Nous continuerons à travailler

Büyük insanlar; insanlığın muhteviyatlarıdır.

Les grands hommes sont des tables des matières de l'humanité.

Kitaplar insanlığın kağıt hafızasıdır.

- Les livres sont la mémoire papier de l'humanité.
- Les livres sont la mémoire sur papier de l'humanité.

İnsanlığın çıkarları için çalışmalısın.

- Tu devrais travailler dans l'intérêt de l'humanité.
- Tu devrais œuvrer dans l'intérêt de l'humanité.

Bütün insanlığın atası olarak görmek.

mais de toute l’humanité.

Tüm insanlığın faydası için yapılmalıdır.''

doivent s'effectuer pour le bien de tous les peuples,

Bu sefer insanlığın sonunu getiriyor

cette fois est la fin de l'humanité

Ben insanlığın geleceği için korkuyorum.

- Je crains pour l'avenir de l'humanité.
- Je crains pour l'avenir de l'espèce humaine.

İnsanlığın ilerlemesi için sınır yoktur.

Les progrès de l'homme sont sans limites.

İnsanlığın yarısından fazlası bu alanda yaşıyor,

Plus de la moitié de l'humanité vit dans cet espace.

Insanlığın en önemli ihtiyacı olan su

l'eau, le besoin le plus important de l'humanité

Ve bu insanlığın beşte biri için felaket olacak.

Ce sera un drame pour un cinquième de l'humanité.

Insanlığın yokluğunda küresel ısınmaya artırmak için atmosferde birikir.

l'atmosphère pour augmenter le réchauffement climatique en l'absence de l'humanité.

Bir nükleer savaş, insanlığın yok olmasına neden olacak.

- Une guerre nucléaire provoquerait la destruction de l'humanité.
- Une guerre nucléaire causera l'anéantissement de l'humanité.

O ona bağlı olduğu için, insanlığın geleceği belirsiz kalır.

L'avenir de l'humanité reste indéterminé, parce qu'il dépend d'elle.

İnsanlığın başlangıcından beri hiçbir şey değişmedi ve hiçbir şey değişmeyecek.

Depuis le début de l'humanité, rien n'a changé, et rien ne changera.

Din, insanlığın Tanrı ile olan iletişimini içeren diyaloğudur. Sanat onun monoloğudur.

La religion est le dialogue constant de l'humanité avec Dieu. L'art est son monologue.

İnsanlığın başlangıcından bu yana hiçbir şey değişmedi ve hiçbir şey değişmeyecek.

Depuis le début de l'humanité, rien n'a changé, et rien ne changera.

Tüm gergedanlar için en büyük tehdit insanlığın açgözlülüğü ve büyük bir kâr vaadi.

La principale menace qui pèse sur les rhinocéros est la cupidité humaine et la promesse de gros profits.