Translation of "Yoksul" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Yoksul" in a sentence and their arabic translations:

Uruguay'ın en yoksul kesimlerinde

بدأنا بالفعل ببناء هذه المباني

Sonra yoksul kısma iniyoruz

أما بالنسبة إلى الفقراء للغاية

yoksul bir çocukla uğraşıp durmam

أنني كنت طفلة غنية وأنا أضايق طفلة فقيرة

Yoksul insanlara çiçek yetiştirmeyi öğretmeliyiz.

من الجيّد تعليم الفقراء زراعة الزهور.

Tom yoksul bir mahallede yaşıyor.

يسكن توم في حي فقير.

Çünkü en yoksul kesimler aynı zamanda

فهذه القطاعات الأكثر فقراً

yoksul filminde gariban bir adamı oynadı

لعب دور رجل غريب في الفيلم المسكين

Aslında, yoksul, hak sahibi olmayan, soylu olmayan demek

لذلك ان تكون فقيرا ومحروم وغير نبيل

Bunların merkezindeki yoksul halk, bu etkiye maruz kaldı.

فقد حازت المناطق الفقيرة باسوأ ما في الأمر

Ama tüm bunlar Uruguay'ın en yoksul kesimi için.

لكنّ هذا المشروع فقط للأكثر فقراً في "الأوروغواي".

Yoksul ve eşcinsel çocuklar zorbalığa daha çok maruz kalıyor,

الأطفال الفقراء و المثليون من الأرجح أن يتعرضوا للتنمر

Genç doktor kendini yoksul ve hastalara yardım etmeye adadı.

كرّسَ الطبيبَ الشابَ نفسهُ لمساعدةِ الفقراءِ والمرضى.

Yeniden seçilebilmek için milyonlarca yoksul Venezüellalının memnun kalmasını sağlamalıydı

وليضمن إعادة انتخابه كان عليه أن يبقي ملايين الفقراء الفنزويليين سعداء

Annem ve babam, erkek arkadaşımdan hoşlanmazlar, çünkü o yoksul.

لا يحبُّ والدايَّ حبيبي لأنه فقير.

Büyük ihtimalle Chicago'nun aynı yoksul Güney ve Batı Yakası'ndan geliyorlardı.

ويكون معظمهم من نفس أفقر المناطق من الجانب الغربي والجنوبي لشيكاغو.

O zaman yapacağımız bir şey var yoksul ve davacı filminden de bahsedelim bitirelim

ثم لدينا شيء نفعله ، لنتحدث عن الفقراء وفيلم المدعي