Translation of "çalıştım" in Finnish

0.004 sec.

Examples of using "çalıştım" in a sentence and their finnish translations:

Unutmaya çalıştım.

Yritin unohtaa.

Ağlamamaya çalıştım.

Yritin olla itkemättä.

- Onu korumaya çalıştım.
- Onu kurtarmaya çalıştım.

Yritin pelastaa hänet.

Seni uyarmaya çalıştım.

Yritin varoittaa sinua.

Bütün gece çalıştım.

Olen tehnyt töitä koko yön.

Arkadaşın olmaya çalıştım.

Olen yrittänyt olla ystäväsi.

Tom'u kurtarmaya çalıştım.

Yritin pelastaa Tomin.

Bir roman yazmaya çalıştım.

Yritin kirjoittaa romaanin.

Akşam yemeğinden önce çalıştım.

Opiskelin ennen illallista.

Tom'u ikna etmeye çalıştım.

- Yritin saada Tomin vakuuttuneeksi siitä.
- Yritin puhua Tomia ympäri.

Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.

- Yritin keskittyä lukemiseen.
- Yritin keskittää huomioni lukemiseen.

Dün bütün gün çalıştım.

Minä tein töitä eilen koko päivän.

Tom'a yardım etmeye çalıştım.

Yritin auttaa Tomia.

Ben bir çiftlikte çalıştım.

Olin töissä maatilalla.

Bir banka için çalıştım.

Tein töitä eräälle pankille.

Gençken bir çiftlikte çalıştım.

Olin nuorempana töissä maatilalla.

Onlarla irtibat kurmaya çalıştım.

Olen yrittänyt ottaa heihin yhteyttä.

Hayal kırıklığımı gizlemeye çalıştım.

- Yritin peittää pettymykseni.
- Yritin peitellä pettymystäni.

Bunun olmasını durdurmaya çalıştım.

Yritin estää sitä tapahtumasta.

Onun gözlerine bakmaktan kaçınmaya çalıştım.

Yritin välttää katsomasta häntä silmiin.

Bunu yemeye çalıştım ama yiyemedim.

Yritin syödä sen, mutten pystynyt.

Mary'nin isim etiketini okumaya çalıştım.

Tom yritti lukea Maryn nimilapun.

Hayal kırıklığına uğramış görünmemeye çalıştım.

Yritin olla näyttämättä pettyneeltä.

Tüm öğleden sonra Fransızca çalıştım.

Opiskelin ranskaa koko iltapäivän.

Ay'da yaşamı hayal etmeye çalıştım.

Yritin kuvitella elämää kuussa.

Tom'un yaşını tahmin etmeye çalıştım.

Yritin arvata Tomin ikää.

Yaz tatili boyunca bir postanede çalıştım.

Kesälomalla työskentelin postitoimistossa.

Ben bu para için çok çalıştım.

Tein kovasti töitä näiden rahojen eteen.

Onu durdurmaya çalıştım, ama beni geride bıraktı.

Yritin pysäyttää hänet, mutta hän jätti minut jälkeensä.

Bütün gün çalıştım, bu yüzden çok yorgunum.

Olen tehnyt koko päivän töitä, joten olen todella väsynyt.

- Onu mutlu etmeyi denedim.
- Onu keyiflendirmeye çalıştım.

Yritin piristää häntä.

Bir park bankında oturdum ve Fransızca çalıştım.

- Istuin puistonpenkillä ja opiskelin ranskaa.
- Istuin puistossa penkillä opiskelemassa ranskaa.

Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,

Löysin suuren metalliportin, jonka yli yritin päästä.

Ben dün gece televizyon izlemedim ama İngilizce çalıştım.

En katsonut TV:tä vaan opiskelin englantia eilisiltana.

Onun gerçek doğasının ne olduğunu ona göstermeye çalıştım ama gösteremedim.

Yritin saada hänet näyttämään todellisen luonteensa, mutten pystynyt.

Ben ona biraz para vermeye çalıştım, ama o hiç almadı.

Yritin antaa hänelle vähän rahaa, mutta hän ei suostunut ottamaan sitä.

Ne yapılması gerektiğini Tom'a söylemeye çalıştım ama o dikkat ediyor gibi görünmüyordu.

Yritin kertoa Tomille mitä täytyy tehdä, mutta hän ei vaikuttanut kiinnittävän siihen huomiota.

Bizimle Boston'a gelmesi için Tom'u ikna etmeye çalıştım fakat o yapmak zorunda olduğu başka şeyleri olduğunu söyledi.

Yritin suostutella Tomin tulemaan Bostoniin kanssamme, mutta hän sanoi, että hänellä on muuta tekemistä.