Translation of "Yaramıyor" in English

Işe yaramıyor.

does not work.

Bir işe yaramıyor.

It ain't working.

Süt bana yaramıyor.

Milk does not agree with me.

Pek işe yaramıyor.

It doesn't work very well.

Üzgünüm, işe yaramıyor.

It just doesn't work. I'm sorry.

Stratejimiz işe yaramıyor.

Our strategy isn't working.

Ve bu işe yaramıyor.

And it is not working.

Bu henüz işe yaramıyor.

It doesn't work yet.

Tom'un stratejisi işe yaramıyor.

Tom's strategy isn't working.

Bu artık işe yaramıyor.

This doesn't work anymore.

Hiçbir şey işe yaramıyor.

Nothing seems to work.

Tom'un planı işe yaramıyor.

Tom's plan isn't working.

Buradaki iklim bana yaramıyor.

- The climate here does not agree with me.
- The climate here doesn't agree with me.

Kızartılmış yiyecek bana yaramıyor.

Fried food does not agree with me.

Bu açıkçası işe yaramıyor.

This obviously isn't working.

Yaptığın şey işe yaramıyor.

What you're doing isn't helping.

Bu işe yaramıyor. Hâlâ üşüyorum.

This isn't working. I'm still cold.

Bu tam olarak işe yaramıyor.

This isn't exactly helping.

Bu şekilde işe yaramıyor, Tom.

- It doesn't work that way, Tom.
- Tom, it doesn't work that way.

- Bu çalışmıyor.
- Bu işe yaramıyor.

This isn't working.

Şimdi yaptığın şey işe yaramıyor.

What you're doing now isn't helping.

Ben bunu zaten denedim. İşe yaramıyor.

I have tried it already. It doesn't work.

Yani bu ilk adım işe yaramıyor.

So this first step just doesn't work.

- Herkeste işe yaramaz.
- Herkeste işe yaramıyor.

It doesn't work for everyone.

Yani bence ikinci adım da işe yaramıyor.

so I think the second step doesn't work either.

- Bende öyle olmuyor.
- Bende o şekilde işe yaramıyor.

It doesn't work that way for me.

O bağlantı beni web sitenize götürürdü ama artık işe yaramıyor.

That link used to take me to your website, but it doesn't work anymore.

Biz her akla uygun yöntemi denedik, ama kesinlikle hiçbir şey işe yaramıyor.

We've tried every conceivable method, but absolutely nothing works.