Translation of "Yara" in English

0.020 sec.

Examples of using "Yara" in a sentence and their english translations:

Yara iyileşiyor.

The wound is healing.

Yara iyileşti.

The wound healed.

Yara kanadı.

The wound bled.

Yara derin.

The wound is deep.

Tom insan selini yara yara ilerledi.

Tom swam through the sea of people.

Yara iziniz varsa,

If you’ve got scars,

Yara henüz iyileşmedi.

- The wound has not healed yet.
- The wound is not yet healed.
- The wound has not yet healed.

Dizim yara oldu.

I scraped my knee.

Son yara ölümcüldü.

The last wound proved fatal.

Bir işe yara.

Make yourself useful.

Yara kanamaya başladı.

The wound started to bleed.

Yara enfekte oldu.

The wound became infected.

Boynum biraz yara.

My back is a little sore.

Bir bacağımda üç yara, karnımda da iki yara vardı.

Three injuries in one leg and two in the abdomen.

Bu bir yara taşımaz.

that doesn’t bear a wound.

Lütfen yara izini gösterin.

- Let me see your wound.
- Please show me the scar.

Bazı yara izleri olabilir.

There may be some scars.

O yara izi nereden?

What's that scar from?

Yara gerçekten görünür değil.

The scar isn't really visible.

Yara çok derin mi?

Is the wound very deep?

Herkes yara almadan kurtuldu.

Everyone escaped injury.

Tom yara almadan kurtuldu.

Tom escaped injury.

Yara onun için ölümcüldü.

The wound was fatal to him.

Şoförlerin hiçbiri yara almadı.

Neither driver was injured.

Hiç yara bere görmüyorum.

- I don't see any bruises.
- I can't see any bruises.

Tom başından yara aldı.

Tom received an injury to his head.

O yara asla iyileşmeyecek.

That scar will never heal.

Tom kavgada yara almadı.

Tom wasn't wounded in the fight.

Tren kazasında yara almadı.

She wasn't injured in the train wreck.

Yara neredeyse tamamen iyileşti.

The wound healed almost completely.

- Yara ağır bir şekilde kanıyordu.
- Yara şiddetli bir şekilde kanıyordu.

The wound was bleeding heavily.

- Kamyon şoförü yara almadı.
- Tır şoförü yara almadı.
- Kamyon şoförü yaralanmadı.

The truck driver wasn't injured.

Güç iyileşmesine kronik yara denir.

except it fails to heal normally

Bir yara bandı alabilir miyim?

Can I have a Band-Aid?

Bir yara izim olacak mı?

Will I have a scar?

Yara kolumda bir iz bıraktı.

The wound left a scar on my arm.

Yara kolunda bir iz bıraktı.

- The wound left a scar on his arm.
- The wound left a scar on her arm.

Yara izimi görmek ister misin?

Do you want to see my scar?

Yara izimi ne zaman gördün?

When did you see my scar?

Arkadaşım bir yara yüzünden öldü.

- My friend died from a wound.
- My friend died from an injury.

Bu sadece yüzeysel bir yara.

It's just a superficial wound.

Ayağındaki o yara nasıl oldu?

Where did that injury on your foot come from?

Muammer Kaddafi yara almadan kurtuldu.

Muammar Kaddafi escaped unharmed.

Tom enkazdan yara almadan kurtuldu.

Tom escaped unscathed from the wreckage.

Tom'un midesinde bir yara var.

Tom has a scar on his stomach.

Tom'un bacaklarında yara izleri var.

Tom has scars on his legs.

Kolumda bir yara izim var.

I have a scar on my arm.

Sami eve yara almadan geldi.

Sami came home unharmed.

Vücudunuzda açık yara var mı?

Do you have any open sores on your body?

- Askerin savaşlardan kalan hiç yara izi yoktu.
- Asker savaşlardan hiç yara izi almadı.

The soldier never got scars from battles.

Toplumda daha fazla kanayan yara oluşmasını

They want us to tear open more wounds in our societies

♪ Kapadım o yara defterini ♪

♪ I've closed the book of that wound ♪

Trajedi zihnimde bir yara izi bıraktı.

The tragedy left a scar on my mind.

Yanağındaki yara izi artık neredeyse görünmüyor.

The scar on his cheek hardly shows now.

Tom Mary'ye bacağındaki yara izini gösterdi.

Tom showed Mary the scar on his leg.

Tom parmağına bir yara bandı koydu.

Tom put a band-aid on his finger.

O, eline bir yara bandı yapıştırdı.

He put a Band-Aid on his hand.

Tom yanağında bir yara izi var.

Tom has a scar on his cheek.

Alnındaki yara izi çok göze batıyor.

The scar on his forehead really stands out.

Tom'un yüzünde bir yara izi vardır.

Tom has a scar on his face.

Tom'un alnında bir yara izi var.

Tom has a scar on his forehead.

Onun kolunda bir yara izi var.

He has a scar on his arm.

Tom'un kolunda bir yara izi var.

Tom has a scar on his arm.

Mary'nin sol yanağında yara izi var.

Mary has a scar on her left cheek.

Ve yara iyileşmesi için kesinlikle çok önemliydi.

and absolutely critical for wound healing.

Aklınıza gelebilecek her silahtan yara izleri var -

I have scars from every weapon you can think of –

Kronik yara diye adlandırılan bir konuya rastladım.

I came across the topic of something called chronic wounds.

O, işte böyle kazayı yara almadan atlattı.

That's how he escaped being hurt in the accident.

Ben banyodan çıktıktan sonra benim yara iltihaplandı.

After I got out of the bath, my wound festered.

Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi?

Have you ever shown your scar to someone?

Yara atletin büyük acı çekmesine sebep oldu.

The injury caused the athlete great pain.

Kanamayı durdurmak için yara üstüne baskı uygula.

Put pressure on the wound to stop the bleeding.

Onun yüzünde büyük bir yara izi var.

He has a large scar on his face.

Deney sırasında yaralandım ve yara oldukça ciddiydi.

I got hurt during an experiment, and the injury was pretty serious.

Tanrı'ya şükür bu kazada kimse yara almadı.

Thank God nobody got hurt in this accident.

Şimdiye kadar aldığın en kötü yara nedir?

What's the worst injury you've ever had?

Hâlâ o kazadan kalma bir yara izim var.

I'll still have a scar from that accident.

Evim kasırganın yolunda olmasına rağmen yara almadan geçti.

Though my house was in the path of the tornado it came through unscathed.

- Tom'un sağ gözünün altında farklı bir yara izi vardı.
- Tom'un sağ gözünün altında belirgin bir yara izi vardı.

Tom has a distinctive scar under his right eye.

Tom'un tam sol gözünün altında bir yara izi var.

Tom has a scar just below his left eye.

Lütfen bana bir yara bandı ve biraz ilaç ver.

Please give me a Band-Aid and some medicine.

2000'den önce, neredeyse tüm oyuncular yara toplarına çarptı.

Before 2000, nearly all players hit wound balls.

İğrenç bir yara izini açığa çıkarmak için kolunu sıvadı.

Tom rolled up his sleeve, exposing a hideous scar.

Mary'nin intihar etmeye çalıştığı zamandan bir yara izi var.

Mary has a scar from when she tried to commit suicide.

Tom çenesindeki o yara izini nasıl aldı biliyor musun?

Do you know how Tom got that scar on his chin?

Cerrahın dikiş atma tekniği yara izlerini en aza indiriyor.

The surgeon's suture technique minimizes scarring.

Kurtarıcılar, on saatlik bir kuşatmada yara alan altıncı kişi olan

Another tranquilizer shot rings out as Gubbi is rushed away by rescuers,

Tom'un yüzünde tam sol gözünün altında küçük bir yara var.

There's a small scar on Tom's face just under his left eye.

Dan Linda'yı kafasında ciddi bir yara ile bodrum katında buldu.

Dan found Linda on the floor of the basement with a serious wound in the head.

- Tom'un kollarında birçok yara izi var.
- Tom'un kolları tarlaya dönmüş.

Tom has several scars on his arms.

Mary berbat plastik cerrahi sonrası kötü bir şekilde yara iziyle bırakıldı.

Mary was left badly scarred after botched plastic surgery.

Tom'un alnında Mary onu son gördüğünden beri yeni bir yara vardı.

Tom had a new scar on his forehead since the last time Mary had seen him.

- Tom'un çenesinde bir yara izi var.
- Tom'un çenesinde bir iz var.

Tom has a scar on his chin.

Sami, Leyla'nın vücudunu çevirdi ve göğsünde devasa bir yara izi buldu.

Sami turned Layla's body over and found a huge gaping wound in her chest.

Operasyon iyi geçti. Ancak yara enfeksiyon kaptı ve Lannes dokuz gün sonra öldü.

The operation went well. But the wound became  infected, and Lannes died nine days later.