Translation of "Yarısında" in English

0.008 sec.

Examples of using "Yarısında" in a sentence and their english translations:

Filmin yarısında çıktım.

I left halfway through the movie.

Gece yarısında uyandım.

I woke up at midnight.

Gecenin bir yarısında uyandı.

He woke up in the middle of the night.

Tom gece yarısında öldü

Tom died around midnight.

Tom filmin yarısında uyuyakaldı.

Tom fell asleep halfway through the movie.

Gösteri gece yarısında başlar.

The show starts at midnight.

Olay gece yarısında başlar.

The event starts at midnight.

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında yaşıyoruz.

We are living in the latter half of the twentieth century.

Bazen köpeğim gece yarısında havlar.

Sometimes my dog barks in the middle of the night.

O, gece yarısında şampanya içecek.

He will drink the champagne at midnight.

Mary gece yarısında Tom'u uyandırdı.

Mary awoke Tom in the middle of the night.

Bir ciğerimin yarısında akciğer fibrozisi var.

And I have half a lung with fibrosis,

Tom gece yarısında Mary'yi öpmek istiyor.

Tom wants to kiss Mary at midnight.

Konuşmanın yarısında o hasta hissetmeye başladı.

Halfway through the lecture, she began to feel sick.

O, gece yarısında onun ağladığını duydu.

She heard him cry in the middle of the night.

O, gece yarısında onun ağlamasını duydu.

He heard him cry at midnight.

Gece yarısında, vampir diyette olduğunu unuttu.

At midnight, the vampire forgot he was on a diet.

Ama, 40'lı yaşlarda, neredeyse yolun yarısında,

But then, around the age of 40, around midlife,

Komünist Rönesans, 21. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır.

The Communist Renaissance began in the latter half of the 21st century.

Onların mali sorunları, yılın ikinci yarısında başladı.

Their financial problems began in the second half of the year.

Dün gece yaklaşık gece yarısında Tom'u aradım.

I called Tom last night around midnight.

Yolculuğumuzun yarısında yanımıza yeteri kadar para almadığımızı fark ettik.

Midway through our trip we realized that we hadn't brought enough money.

Akdeniz'in bu yarısında senatoya stratejik avantaj sağlayan durum Gnaeus'un Roma'dan...

It is Gnaeus’ ability to act autonomously without waiting for directives from Rome that

Tom gece yarısında uyandı ve bir paket cipsin hepsini yedi.

Tom woke up in the middle of the night and ate an entire bag of chips.

Kahretsin, gecenin bir yarısında beni aramaya cesaret eden pislik kim ?!

- Holy crap, who's the asshole who dares call me in the middle of the night?!
- Fuck, what kind of asshole calls people in the middle of the night?

- Tom gecenin bir yarısında beni aradı.
- Tom gecenin ortasında beni aradı.

Tom called me in the middle of the night.

Telefon gecenin bir yarısında çaldığında kötü bir şey olduğunu hemen anladım.

When the phone rang in the middle of the night, I immediately knew something was wrong.

- O gecenin yarısında ona gizlice yaklaştı.
- O gecenin ortasında ona sinsice yaklaştı.

- He snuck up on him in the middle of the night.
- He sneaked up on him in the middle of the night.

Japonya'da ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısında cep telefonu var ama lise öğrencilerine bakarsanız bu oran yüzde 97'ye çıkıyor.

Around half of middle-school students in Japan have mobile phones, but if you look at those in high school then 97% have them.