Translation of "Uyandı" in English

0.012 sec.

Examples of using "Uyandı" in a sentence and their english translations:

- O uyandı.
- O, uyandı.

She woke up.

Rusya uyandı.

Russia has woken up.

O, uyandı.

She woke up.

Tom uyandı.

Tom woke up.

Dev uyandı!

The giant awoke!

Sami uyandı.

Sami woke up.

- Mary karnı ağrıyarak uyandı.
- Mary karın ağrısıyla uyandı.
- Mary mide bulantısıyla uyandı.

Mary woke up feeling sick in the stomach.

Köpek tehlikeye uyandı.

The dog awoke to the danger.

Bebek uyandı mı?

Did the baby wake up?

Tom çıplak uyandı.

Tom woke up naked.

Tom sıçrayarak uyandı.

Tom woke with a start.

Tom aniden uyandı.

Tom woke up quite suddenly.

Tom nihayet uyandı.

Tom finally woke up.

O, uykusundan uyandı.

He woke up from his sleep.

Tom şafakta uyandı.

Tom awoke at daybreak.

Tom hastanede uyandı.

Tom woke up in the hospital.

Tom komadan uyandı.

Tom has woken up from his coma.

- Tom sabahın köründe uyandı.
- Tom sabahın ilk ışığında uyandı.
- Tom şafak sökümünde uyandı.

Tom woke up at the crack of dawn.

Artık baba da uyandı.

Now Dad's awake.

Bebek gecenin ortasında uyandı.

The baby woke up in the middle of the night.

Dağcılar şafaktan önce uyandı.

The climbers awoke before daybreak.

Gecenin bir yarısında uyandı.

He woke up in the middle of the night.

O yerde çıplak uyandı.

She woke up naked on the floor.

Tom saat onda uyandı.

Tom woke up at ten.

Tom ne zaman uyandı?

When did Tom wake up?

Tom az önce uyandı.

Tom just woke up.

Tom 6.30'da uyandı.

Tom woke up at 6:30.

O, gecenin ortasında uyandı.

She awoke in the middle of the night.

Mary karnı ağrıyarak uyandı.

Mary woke up feeling sick in the stomach.

Tom neredeyse öğleyin uyandı.

Tom woke up around noon.

O, kendi başına uyandı.

She woke up on her own.

Telefon çaldığında Tom uyandı.

Tom woke up when the telephone rang.

Tom gecenin ortasında uyandı.

Tom woke up in the middle of the night.

Tom bir migrenle uyandı.

Tom woke up with a migraine.

Thomas baş ağrısıyla uyandı.

Thomas woke up with a headache.

Tom Mary'den önce uyandı.

Tom woke up before Mary.

Sami annesinin çığlıklarına uyandı.

Sami awoke to his mother's screams.

Tom gece yarısı uyandı.

Tom woke up at midnight.

Tom şafaktan önce uyandı.

Tom woke up before dawn.

Tom mide yanmasıyla uyandı.

Tom woke up with heartburn.

Sami sabahleyin erken uyandı.

Sami woke up early in the morning.

O, çıplak ve şaşkın uyandı.

He woke up naked and confused.

Tom çığlık atarak kabustan uyandı.

Tom woke from his nightmare, screaming.

Tom derin bir uykudan uyandı.

Tom awoke from a deep sleep.

Tom köpek havlamasını duyunca uyandı.

Tom woke up when he heard the dog barking.

Tom köpeğin havlamasından dolayı uyandı.

Tom woke up because the dog was barking.

Küçük kız gün ağarırken uyandı.

The little girl woke at dawn.

Tom baş ağrısı ile uyandı.

Tom woke up with a headache.

Tom bir hastane odasında uyandı.

Tom awoke in a hospital room.

Tom pastırma yemek kokusuna uyandı.

Tom woke up to the smell of bacon cooking.

Tom 2:30'da uyandı.

Tom woke up at 2:30.

O, sabahın erken saatlerinde uyandı.

She woke up in the early morning.

Tom öfkeli bir duyguyla uyandı.

Tom woke up feeling grumpy.

Tom öğleden biraz önce uyandı.

Tom woke up a little before noon.

Tom filmin sonuna doğru uyandı.

Tom woke up toward the end of the movie.

Tom soğuk ter içinde uyandı.

Tom woke up in a cold sweat.

Fadıl sabahleyin çok erken uyandı.

Fadil woke up very early in the morning.

O bu sabah erken uyandı.

He woke up early this morning.

Tom sabah 2.30'da uyandı.

Tom woke up at 2:30 in the morning.

Tom tekerlekli bir sedyeye sarılı uyandı.

Tom woke up strapped to a gurney.

O trende uyudu ve Almanya'da uyandı.

He fell asleep on the train and woke up in Germany.

Tom gün doğumunu izlemek için uyandı,

Tom woke up to watch the sunrise.

Tom birinin kapıyı çaldığını duyunca uyandı.

- Tom woke up when he heard someone knocking on the door.
- Tom woke up when he heard somebody knocking on the door.

Tom alarmdan birkaç dakika önce uyandı.

Tom woke up a few minutes before the alarm.

Tom yeni bir adammış gibi uyandı.

Tom woke up feeling like a new man.

Jim uyandı ve kendini odada yalnız buldu.

Jim awoke and found himself alone in the room.

Tom, korkunç bir baş ağrısı ile uyandı.

Tom woke up with a terrible headache.

- Tom hastanede uyandı.
- Tom gözünü hastanede açtı.

Tom woke up in the hospital.

Tom alarmı çalmadan birkaç dakika önce uyandı.

Tom woke up a few minutes before his alarm went off.

Tom genellikle uyandığından biraz daha erken uyandı.

Tom woke up a little eelier than he usually does.

Sami, Leyla'dan gelen bir sesli mesajla uyandı.

Sami woke up to a voice mail from Layla.

Gördüğü kabustan korkmuş bir şekilde aniden uyandı.

She woke up suddenly, startled by her terrible nightmare!

Tom ertesi gün acı bir kalıntı ile uyandı.

Tom woke up the next day with a painful hangover.

Bir gün Byron kendini ünlü bulmak için uyandı.

One day Byron awoke to find himself famous.

Tom onun yan tarafında bir ağrı ile uyandı.

Tom woke up with a pain in his side.

Tom bu sabah her zamankinden daha erken uyandı.

Tom woke up earlier than usual this morning.

Tom geceleyin göğsünün ortasında yanan bir ağrı ile uyandı.

Tom woke up in the night with a burning pain in the middle of his chest.

Tom ertesi gün acı verici bir baş ağrısıyla uyandı.

Tom woke up the next day with a painful headache.

İlk başta az dikkat ettim ama yavaş yavaş ilgim uyandı.

At first I paid little attention, but slowly my interest awoke.

Ağır bir içki içtikten sonra Tom bir sersemlik içinde uyandı.

Tom woke in a stupor after a night of heavy drinking.

Tom bu sabah her zamankinden bir saat daha erken uyandı.

Tom got up an hour earlier than usual this morning.

Tom gecenin ortasında uyandı ve bütün bir torba kurabiyeyi yedi.

Tom woke up in the middle of the night and ate an entire bag of cookies.

Tom gece yarısında uyandı ve bir paket cipsin hepsini yedi.

Tom woke up in the middle of the night and ate an entire bag of chips.

O, gecenin ortasında uyandı ve mutfaktan gelen garip bir ses duydu.

She woke up in the middle of the night and heard a strange noise coming from the kitchen.

Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.

Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year.

O, yüzüncü doğum gününe son derece hayal kırıklığına uğramış bir hâlde uyandı.

He woke up to his 100th birthday, deeply disappointed.

Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.

Yuriko, a marine biology grad student, fell asleep inside a fish tank and awoke covered in octopuses and starfish.