Translation of "Uyuyakaldı" in English

0.005 sec.

Examples of using "Uyuyakaldı" in a sentence and their english translations:

- Derste uyuyakaldı.
- Ders sırasında uyuyakaldı.

She fell asleep during class.

Bebek uyuyakaldı.

The baby was fast asleep.

O uyuyakaldı.

She overslept.

Kucağımda uyuyakaldı.

She fell asleep in my arms.

Bebek beşikte uyuyakaldı.

The baby fell asleep in the cradle.

Tom kanepede uyuyakaldı.

- Tom fell asleep on the couch.
- Tom passed out on the couch.

Kazağı üzerinde uyuyakaldı.

She fell asleep with her sweater on.

O, otobüste uyuyakaldı.

She fell asleep on the bus.

Kitap okurken uyuyakaldı.

She fell asleep while reading.

Tom sınıfta uyuyakaldı.

- Tom fell asleep in class.
- Tom fell asleep in the classroom.
- Tom fell asleep during class.
- Tom slept in class.

Tom otobüste uyuyakaldı.

Tom fell asleep on the bus.

Tom nöbette uyuyakaldı.

Tom fell asleep on guard duty.

Tom hemen uyuyakaldı.

- Tom fell asleep right away.
- Tom fell asleep immediately.
- Tom immediately fell asleep.

Tom işte uyuyakaldı.

- Tom fell asleep on the job.
- Tom fell asleep at work.

Tom trende uyuyakaldı.

Tom fell asleep on the train.

Tom omzumda uyuyakaldı.

Tom fell asleep on my shoulder.

Tom sinemada uyuyakaldı.

- Tom nodded off in the cinema.
- Tom fell asleep at the cinema.

Bebek ağlaya ağlaya uyuyakaldı.

The baby cried itself to sleep.

Bir kitap okurken uyuyakaldı.

He fell asleep while reading a book.

Bebek annesinin kollarında uyuyakaldı.

The baby was fast asleep in her mother's arms.

O, ders sırasında uyuyakaldı.

He fell asleep during class.

Çocuk ağlaya ağlaya uyuyakaldı.

The baby cried herself to sleep.

Tom ders sırasında uyuyakaldı.

Tom fell asleep during class.

O, bu sabah uyuyakaldı.

He overslept this morning.

O benim omzumda uyuyakaldı.

She fell asleep on my shoulder.

O, benim omzumda uyuyakaldı.

He fell asleep on my shoulder.

Tom konser sırasında uyuyakaldı.

Tom fell asleep during the concert.

Tom benim kanepemde uyuyakaldı.

Tom fell asleep on my couch.

Tom bu sabah uyuyakaldı.

Tom overslept this morning.

O, ağacın altında uyuyakaldı.

- He dozed off under the tree.
- He fell asleep under the tree.

Tom filmin yarısında uyuyakaldı.

Tom fell asleep halfway through the movie.

Tom gösterisi sırasında uyuyakaldı.

Tom fell asleep during the show.

Tom TV izlerken uyuyakaldı.

Tom fell asleep while watching TV.

Tom ağacın altında uyuyakaldı.

Tom dozed off under the tree.

Tom film sırasında uyuyakaldı.

- Tom fell asleep during the movie.
- Tom fell asleep during the film.

Mary film seyrederken uyuyakaldı.

Mary fell asleep while she was watching a movie.

Bebek kısa sürede beşikte uyuyakaldı.

The baby soon fell asleep in the cradle.

Ders sırasında elinde olmadan uyuyakaldı.

During the class she fell asleep in spite of herself.

Sınıfta uyuyakaldı ve horlamaya başladı.

He fell asleep in class and started snoring.

Tom, Planetaryumdaki gösteri sırasında uyuyakaldı.

Tom fell asleep during the show at the planetarium.

Tam film başladığında Tom uyuyakaldı.

Tom fell asleep just as the movie started.

Tom bir ağacın altında uyuyakaldı.

Tom fell asleep under a tree.

Tom uyuyakaldı ve otobüsünü kaçırdı.

Tom overslept and missed his bus.

Tom uyuyakaldı ve horlamaya başladı.

Tom fell asleep and started snoring.

Tom otobüste uyuyakaldı ve durağını kaçırdı.

Tom fell asleep on the bus and missed his stop.

O kadar yorgundu ki, anında uyuyakaldı.

He was so tired that he fell right to sleep.

Tom uyuyakaldı ve filmin sonunu kaçırdı.

Tom fell asleep and missed the end of the movie.

- Ağacın altında kestirdi.
- Ağacın altında uyuyakaldı.

He dozed off under the tree.

Tom yakında uyuyakaldı ve horlamaya başladı.

Tom soon fell asleep and started snoring.

- Bebek beşikte uykuya daldı.
- Bebek beşikte uyuyakaldı.

The baby fell asleep in the cradle.

Tom çok yorgundu ve toplantı sırasında uyuyakaldı.

Tom was very tired and fell asleep during the meeting.

Liisa o kadar yorgundu ki otururken uyuyakaldı.

Liisa was so tired that she fell asleep sitting down.

Tom üç şişe bira içtikten sonra uyuyakaldı.

After drinking three bottles of beer, Tom fell asleep.

- Tom kollarımda uykuya daldı.
- Tom kucağımda uyuyakaldı.

Tom fell asleep in my arms.

Sami uyuyakaldı ve uyandığında saat sabah altıydı.

Sami fell asleep and when he woke up, it was six AM.

Tom sabah erken ayrılmayı umuyordu fakat o uyuyakaldı.

Tom expected to leave early in the morning, but he overslept.

Tom uyanık kalmaya çalıştı fakat kısa sürede uyuyakaldı.

Tom tried to stay awake, but he soon fell asleep.

Öğretmen derste uyuyakaldı ve yüksek sesle horlamaya başladı.

The teacher fell asleep in class and started snoring loudly.

Tom uyuyakaldı ve her zaman bindiği otobüsü kaçırdı.

Tom overslept and missed the bus he usually rides.

Tom'un konuşması öyle sıkıcıydı ki seyircilerden birkaç kişi uyuyakaldı.

Tom's speech was so boring that several people in the audience fell asleep.