Translation of "Gönüllü" in English

0.034 sec.

Examples of using "Gönüllü" in a sentence and their english translations:

Gönüllü olduk.

We volunteered.

Gönüllü oldum.

I volunteered.

Gönüllü müsün?

Are you volunteering?

Gönüllü olmadım.

I didn't volunteer.

- Gönüllü olacağını umuyordum.
- Gönüllü olacağınızı umuyordum.

I was hoping you'd volunteer.

- Tom gönüllü bir itfaiyeci.
- Tom gönüllü itfaiyecidir.

Tom is a volunteer firefighter.

Tom gönüllü oldu.

Tom volunteered.

Tom bir gönüllü.

- Tom's a volunteer.
- Tom is a volunteer.

Gönüllü olmak zorundaydım.

I had to volunteer.

Bütün üyelerimiz gönüllü.

All our members are volunteers.

Biri gönüllü olabilir.

Anyone can volunteer.

Ben gönüllü olurdum.

- I would've volunteered.
- I would have volunteered.

O gönüllü değil.

- It's not voluntary.
- It isn't voluntary.

Ben gönüllü olmayacağım.

I'm not going to volunteer.

- Tom ilk gönüllü kişiydi.
- Gönüllü olan ilk kişi Tom'du.

Tom was the first one to volunteer.

Kendini gönüllü çalışmaya adadı.

He devoted himself to the volunteer activity.

Kaç tane gönüllü aldınız?

How many volunteers did you get?

Kaç tane gönüllü buldun?

How many volunteers did you find?

Onu gönüllü olarak yaptım.

I did it willingly.

Gönüllü hizmet etmek istiyorum.

I'd like to volunteer my services.

Hiç kimse gönüllü değil.

- Nobody's volunteering.
- Nobody volunteers.

Hiç kimse gönüllü olmadı.

- Nobody's volunteered.
- Nobody volunteered.

Bize gönüllü oldun mu?

Did you volunteer us?

Gönüllü olarak mı buradasın?

Are you here voluntarily?

Yarışmada elli gönüllü var.

There are fifty participants in the competition.

Daha fazla gönüllü arıyoruz.

We're looking for more volunteers.

Kimse gönüllü olmak istemiyor.

No one wants to volunteer.

Biz bir gönüllü arıyoruz.

We're looking for a volunteer.

Ben bir gönüllü isteyecektim.

I was going to ask for a volunteer.

Gönüllü olmadığımı nasıl biliyorsun?

- How do you know I didn't volunteer?
- How do you know that I didn't volunteer?

Tom gönüllü bir itfaiyecidir.

Tom is a volunteer fireman.

Hiç gönüllü var mı?

Are there any volunteers?

Yardım etmeye gönüllü müsün?

Are you volunteering to help?

Hiç kimse gönüllü olmuyor.

- Nobody's volunteering.
- Nobody volunteers.

Tom yardım etmeye gönüllü.

Tom is volunteering to help.

Bunun için gönüllü oldun.

You volunteered for this.

Tom alçak gönüllü oluyor.

Tom is being modest.

Tom sadece alçak gönüllü.

Tom is just modest.

O, gönüllü bir itfaiyeci.

He's a volunteer fireman.

Tom gönüllü olarak çalışır.

Tom does volunteer work.

Tom kesinlikle gönüllü olmayacak.

Tom certainly isn't going to volunteer.

Genellikle gönüllü iş yaparım.

I often do volunteer work.

Gönüllü olmaya karar verdim.

I've decided to volunteer.

Sami gönüllü bir itfaiyeciydi.

Sami was a volunteer firefighter.

Tom bir gönüllü itfaiyeci.

Tom is a volunteer fire fighter.

Bana üç gönüllü lazım!

I need three volunteers!

Yardım etmeye gönüllü oldu.

He volunteered to help.

Bu sefer gönüllü olmak istiyordum.

This time because I wanted to become a volunteer.

Bir satın alıma gönüllü oldum.

where I had worked for more than 20 years as a journalist.

Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.

That organization depends on voluntary contributions.

Gönüllü grup, köylülere su sağladı.

The volunteer group provided the villagers with water.

Karargahta birkaç gönüllü asker var.

There are few volunteers here at the headquarters.

Yaşlandıkça, daha alçak gönüllü oldu.

The older he grew, the more modest he became.

Tom zararı karşılamaya gönüllü oldu.

Tom volunteered to pay for the damages.

Hiç kimse gönüllü olmak istemedi.

No one wanted to volunteer.

Tom görev için gönüllü oldu.

Tom volunteered for the mission.

Hiç gönüllü iş yapar mısın?

Do you do any volunteer work?

Niçin bunu yapmaya gönüllü oldun?

Why did you volunteer to do this?

Senin buraya gönüllü gelmediğini sanıyorum.

- I assume you're not here to volunteer.
- I assume that you're not here to volunteer.

Sihirbaz, seyircilerden bir gönüllü istedi.

The magician asked for a volunteer from the audience.

- Kim isteyerek yapıyor?
- Kim gönüllü?

Who's volunteering?

Ben zaten bir gönüllü buldum.

I've already found a volunteer.

Yardım için gönüllü olmana sevindim.

I'm happy you volunteered to help.

Tom gönüllü olduğunda riskleri biliyordu.

Tom knew the risks when he volunteered.

Ölen insanların hepsi gönüllü itfaiyecilerdi.

The people that died were all volunteer firefighters.

Sence biri gönüllü olur mu?

Do you think anyone will volunteer?

Ben gönüllü olarak askere yazıldım.

I enlisted voluntarily.

O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.

She devoted herself to the volunteer activity.

Ben yerel aşevinde gönüllü olurdum.

I used to volunteer at the local soup kitchen.

Hiç gönüllü iş yaptın mı?

Have you ever done any volunteer work?

Tom onu gönüllü olarak yaptı.

Tom did it voluntarily.

Çok alçak gönüllü bir deneyimdir.

It's a very humbling experience.

Bu gönüllü bir pozisyon değil.

- It's not a volunteer position.
- It isn't a volunteer position.

Gönüllü olan ilk kişi Tom'du.

- Tom was the first person to volunteer.
- Tom was the first one to volunteer.

Tom gönüllü olacak tek kişiydi.

Tom was the only person to volunteer.

Tom'un ekibinde birçok gönüllü vardı.

Tom had many volunteers on his team.

Tom gönüllü olarak ne yaptı?

What did Tom volunteer to do?

Boston'a gitmek için gönüllü oldum.

I volunteered to go to Boston.

Tom bir gönüllü aradığını söyledi.

- Tom said he was looking for a volunteer.
- Tom said that he was looking for a volunteer.

Onu yapmak için gönüllü olacağım.

I'm going to volunteer to do that.

Sami gönüllü bir itfaiyeci oldu.

Sami became a volunteer fire fighter.

Hiç gönüllü olmayı düşündün mü?

Have you ever considered volunteering?

Bunu yapmak için gönüllü olmayacağım.

I'm not going to volunteer to do that.

En son Tom gönüllü oldu.

Tom was the last one to volunteer.

- Tom belirlenmiş sürücü olmaya gönüllü oldu.
- Tom ayık şoför olmaya gönüllü oldu.

Tom volunteered to be the designated driver.

çeşitli kuruluşlarda gönüllü görev almaya başladım.

that were working with young Muslims inside of Europe.

Gönüllü olarak yapıyor öğretmenler bu işi

teachers doing this voluntarily

Lütfen alçak gönüllü özrümü kabul et.

Please accept my humble apologies.

O, gönüllü olarak çalışmaya karar verdi.

She resolved to work as a volunteer.

O, gönüllü olarak size destek veriyor.

- He is voluntarily supporting you.
- He's supporting you voluntarily.

O, işi yapmak için gönüllü oldu.

She volunteered to do the job.

Tüm günü gönüllü olarak çalışarak geçirdim.

I spent the whole day working as a volunteer.

Tom'la gitmek için gönüllü olmak istiyorum.

I'd like to volunteer to go with Tom.

Tom işi yapmak için gönüllü oldu.

Tom volunteered to do the job.

Oh, o kadar alçak gönüllü olma.

Oh, don't be so modest.