Translation of "Yapmayacağından" in English

Onu yapmayacağından endişeliydim.

I was worried you wouldn't do it.

Onu yapmayacağından eminim.

I'm sure you're not going to do that.

Tom bunu yapmayacağından eminim.

I'm sure Tom wouldn't do that.

Tom'un onu yapmayacağından eminim.

I bet Tom won't do that.

Tom'un bunu yapmayacağından şüpheleniyorum.

- I suspect Tom won't do that.
- I suspect that Tom won't do that.

Tom'un onu yapmayacağından oldukça eminim.

- I'm quite sure Tom won't do that.
- I'm pretty sure Tom won't do that.

Artık Tom'un onu yapmayacağından eminim.

I'm sure Tom doesn't do that anymore.

Tom'un onu asla yapmayacağından eminim.

I'm sure Tom would never do that.

Tom Mary'nin bunu yapmayacağından emin.

Tom is sure Mary won't do that.

Tom'un bunu tekrar yapmayacağından eminim.

I'm sure Tom won't do that again.

Tom, Mary'nin bunu yapmayacağından endişeli.

Tom was worried Mary wouldn't do that.

Tom'un bunu yapmayacağından oldukça eminim.

- I'm pretty sure that Tom wouldn't do that.
- I'm pretty sure Tom wouldn't do that.

Tom'un muhtemelen bunu yapmayacağından şüpheleniyorum.

- I suspect Tom probably won't do that.
- I suspect that Tom probably won't do that.

Tom'un asla bunu yapmayacağından şüpheleniyorum.

- I suspect Tom would never do that.
- I suspect that Tom would never do that.

Tom'un onu yapmayacağından oldukça emindim.

- I was pretty sure Tom wouldn't do that.
- I was pretty sure that Tom wouldn't do that.

Tom onu yapıp yapmayacağından emin değildi.

Tom wasn't sure if he was going to make it.

Tom'un onu yapıp yapmayacağından emin değilim.

I'm not sure if Tom will do that.

Tom'un öyle bir şey yapmayacağından eminim.

I'm sure Tom would never do something like that.

Tom, Mary'nin bunu yapmayacağından şüphelendiğini söyledi.

- Tom said he suspected that Mary wouldn't do that.
- Tom said that he suspected that Mary wouldn't do that.
- Tom said that he suspected Mary wouldn't do that.
- Tom said he suspected Mary wouldn't do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmayacağından endişeli değil.

Tom isn't worried that Mary won't do that.

Ben Tom'un bunu yapmayacağından oldukça eminim.

- I'm pretty sure that Tom won't do that again.
- I'm pretty sure that Tom is going to do that.

Tom'un aptalca bir şey yapmayacağından eminim.

I'm sure Tom won't do anything stupid.

Tom'un onu yapmayacağından emin olmak bizim işimiz.

It's our job to make certain Tom doesn't do that.

Onun aptalca bir şey yapmayacağından emin ol.

Make sure he doesn't do anything stupid.

Tom'un aptalca bir şey yapmayacağından emin ol.

Make sure Tom doesn't do anything stupid.

Tom'un çılgınca bir şey yapmayacağından oldukça eminim.

I'm pretty sure Tom won't do anything crazy.

Tom'un onu yapıp yapmayacağından artık emin değilim.

I'm not sure if Tom does that anymore.

Tom'un bunu bir daha yapmayacağından emin olmalıyız.

We've got to make sure Tom doesn't ever do that again.

Tom, Mary'nin bunu yapmayacağından emin olduğunu söyledi.

- Tom said he was sure that Mary wouldn't do that.
- Tom said that he was sure that Mary wouldn't do that.

Tom, Mary'nin John'un bunu yapmayacağından emin olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was certain that John wouldn't do that.

Tom daha fazla aptalca hatalar yapmayacağından emin olmak zorunda.

Tom has to make sure he doesn't make any more stupid mistakes.

- Tom'un onu yapıp yapmayacağından süpheliyim.
- Tom'un bunu yapacağını hiç sanmam.

I doubt if Tom will ever do that.

- Tom'un aptalca bir şey yapmayacağından emin olmaya çalış.
- Tom'un aptalca bir şey yapmadığından emin olmaya çalış.

Try to make sure Tom doesn't do something stupid.