Translation of "Yaşlandı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yaşlandı" in a sentence and their english translations:

- Büyükannem yaşlandı.
- Anneannem yaşlandı.
- Ninem ihtiyarladı.
- Babaannem yaşlandı.

- My grandmother has got old.
- My grandma has gotten very old.
- My grandmother has become old.

- Büyükannem çok yaşlandı.
- Anneannem çok yaşlandı.
- Babaannem çok yaşlandı.

My grandma has gotten very old.

O yaşlandı.

He grew old.

Babam yaşlandı.

My father grew old.

O da yaşlandı.

He's gotten old, too.

Elma ağaçları yaşlandı ve yenileri ekildi.

The apple trees grew old and new ones were planted.

Babam nekahat döneminde son derece yaşlandı.

My father aged remarkably during his convalescence.

Tom yaşlandı ve artık hardal kesemiyor.

Tom has grown old and can't cut the mustard anymore.

Tom yaşlandı ve eskiden çıktığı kadar sık dışarı çıkmıyor.

Tom has gotten older and he doesn't go out as often as he used to.