Translation of "Yaşın" in English

0.011 sec.

Examples of using "Yaşın" in a sentence and their english translations:

Kırk yaşın üzerindedir.

- He is past forty.
- He's over forty.

18 yaşın üzerindeyim.

I'm over eighteen.

- Kaç yaşındasın?
- Yaşın kaç?

- What is your age?
- What's your age?
- How old are you?
- What age are you?

O otuz yaşın üzerindedir.

He's over thirty.

Yaşın hakkında yalan söyleme.

Don't lie about your age.

18 yaşın üzerinde misin?

- Are you over 18?
- Are you over eighteen years old?

Cookie 5 yaşın altındadır.

Cookie is under 5 years old.

Her yaşın bilgeliği vardır.

Every age has its wisdom.

Ruh yaşın çok küçük.

Your mental age is too low.

Zaten otuz yaşın üzerindeyim.

I'm already over thirty.

Tom üç yaşın üzerinde.

Tom is over three years old.

- Yaşınız nedir?
- Yaşın kaç?

- What is your age?
- What's your age?

- Onun 40 yaşın üzerinde olduğunu düşünüyorum.
- Bence o 40 yaşın üzerinde.
- Sanırım o 40 yaşın üzerinde.

- I think she's over 40 years old.
- I think she is over forty years old.

Tom sadece otuz yaşın altında veya altmış yaşın üzerindeki kadınları sever.

Tom only likes women under thirty or over sixty.

- Amerika'da 18 yaşın altındaysanız küçüksünüzdür.
- Amerika'da 18 yaşın altındaysanız reşit değilsiniz.

In America, you are a minor if you are under 18 years old.

Adaylar otuz yaşın altında olmalılar.

Applicants must be under thirty years old.

O, elli yaşın üzerinde olmalı.

He must be over fifty.

O otuz yaşın üzerinde olamaz.

- She cannot be over thirty.
- She can't be over thirty.

Tom muhtemelen otuz yaşın üzerinde.

- Tom must be over thirty.
- Tom is probably over thirty.
- Tom must be over thirty years old.

On sekiz yaşın üzerinde misin?

- Are you over 18?
- Are you over eighteen years old?

Amerika'da 18 yaşın altındaysanız küçüksünüzdür.

- In America, you are a minor if you are under 18 years old.
- In the United States, you are a minor if you are under 18 years old.

18 yaşın altındaki insanlar evlenemezler.

People under 18 do not marry.

Bu şarap bir yaşın üzerinde.

This wine is over a year old.

O, kesinlikle kırk yaşın üzerindedir.

She is certainly over forty.

O sadece otuz yaşın üstünde.

He's just over thirty years old.

18 yaşın üstünde değil misin?

Aren't you over 18?

Otuz yaşın üstünde olduğuna inanamıyorum.

I can't believe you're over thirty.

30 yaşın üstündesin, değil mi?

You're over thirty, aren't you?

- Sen on sekiz yaşın üzerinde değil misin?
- On sekiz yaşın üstünde değil misin?

Aren't you over eighteen years old?

18 yaşın altındaki çocuklar içeri alınmazlar.

Children under 18 are not admitted.

O, otuz yaşın üstünde gibi görünüyor.

- It seems she is more than thirty years old.
- It seems she is over thirty years old.

18 yaşın üzerindeki insanlar araba sürebilir.

People over the age of 18 can drive cars.

Tahminimce bizim öğretmen elli yaşın üzerinde.

I guess our teacher is over fifty years old.

O evlendiğinde otuz yaşın üzerinde olmalı.

She must have been over thirty when she got married.

Peynir değilsen yaşın bir önemi yoktur.

Age isn't important, unless you are cheese.

Otuz yaşın üstünde hiç kimseyi öpmedim.

I've never kissed anyone over thirty years old.

Senin 18 yaşın altında olduğunu biliyorum.

I know that you're under 18.

On sekiz yaşın üstünde olduğunu söyledi.

She said she was over eighteen.

Yaşın neden seni sınırlandırması gerektiğini anlamıyorum.

I don't see why age should limit you.

- Düşündüğümden daha yaşlıymışsın.
- Yaşın sandığımdan büyükmüş.

You're older than I thought you were.

Tom'un otuz yaşın altında olduğunu düşündüm.

- I thought Tom was under thirty.
- I thought that Tom was under thirty.

Tom'un otuz yaşın üstünde olduğunu düşünüyordum.

- I thought Tom was over thirty.
- I thought that Tom was over thirty.

Tom'un otuz yaşın üzerinde olduğuna inanamıyorum.

I can't believe Tom's over thirty.

Sanırım Tom hala otuz yaşın altında.

- I think Tom is still under thirty.
- I think that Tom is still under thirty.

Üç yaşın altındaki çocuklar ücretsiz kabul ediliyor.

Children under three are admitted free of charge.

Orada 30 yaşın altında hiç kimse yoktu.

There was nobody under 30 around.

Ben onun altmış yaşın üzerinde olduğunu düşünmeliyim.

I should think she is over sixty.

Amerika Birleşik Devletlerinde 18 yaşın altındaysanız küçüksünüzdür.

- In America, you are a minor if you are under 18 years old.
- In the United States, you are a minor if you are under 18 years old.

Tom Mary'nin kırk yaşın üzerinde olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks Mary is over forty.
- Tom thinks that Mary is over forty.

Tom'un otuz yaşın biraz üstünde olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is a little over thirty.
- I know Tom is a little over thirty.

Doğruyu söylemek gerekirse, o hala altmış yaşın altındadır.

To tell the truth, he is still under sixty.

Araç kullanmak için 18 yaşın üstünde olmak zorundasın.

You have to be over 18 to drive.

18 yaşın üzerindeki insanların araba sürmelerine izin verilir.

People over 18 are allowed to drive cars.

O, genç görünüyor ama aslında kırk yaşın üstünde.

- She looks young. However, she's actually over forty.
- She looks young, but she's actually over forty.

Bir dil öğrenmek 70 yaşın üzerinde olduğunuzda zordur.

Learning a language when you are over 70 years of age is difficult.

On iki yaşın altındaki çocuklar ücretsiz kabul edilecek.

Children under the age of twelve will be admitted free.

On sekiz yaşın üstündeki biri yetişkin olarak sayılır.

Anyone over eighteen years of age counts as an adult.

- Kaç yaşında olduğun umurumda değil.
- Yaşın umurumda değil.

I don't care how old you are.

O genç görünüyor ama aslında 40 yaşın üzerinde.

He seems young, but he's actually over 40 years old.

Onun sanatsal yeteneği ortaya çıktığında o otuz yaşın üzerindeydi.

She was over thirty when her artistic talent emerged.

- 18 yaşından küçükler evlenemez.
- 18 yaşın altındaki insanlar evlenemez.

People under 18 cannot marry.

Büyükbabam seksen yaşın üzerindedir fakat o iyi bir yürüyücüdür.

My grandfather is over eighty years old, but he is a good walker.

Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.

Mrs Klein is over 80, but she's still very active.

Kanada'da 20 yaşın altındaki insanların içki içmesi yasal değildir.

It's not legal for people under 20 to drink in Canada.

Peynir ya da şarap değilseniz yaşın bir önemi yoktur.

Age is not important, unless you are either cheese or wine.

Şekspir hala yaşıyor olsaydı o, 450 yaşın üzerinde olurdu.

If Shakespeare were still living, he'd be over 450 years old.

Tom ve Mary'nin her ikisi de otuz yaşın üzerindedir.

Both Tom and Mary are over thirty.

Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil.

I don't care about your race or age or religion.

O genç görünüyor, ama gerçekte o, 40 yaşın üzerinde.

She looks young, but in reality she's over 40.

Hem Tom hem de Mary hâlâ otuz yaşın altında.

- Both Tom and Mary are still under thirty.
- Tom and Mary are both still under thirty.

İngiliz hukuku 16 yaşın altındaki çocukların sigara satın almasını yasaklar.

English law prohibits children under 16 from buying cigarettes.

On sekiz yaşın altındaki insanların alkollü içki satın almamaları gerekiyor.

People under eighteen aren't supposed to buy alcoholic drinks.

On üç yaşın altındaki çocuklar bu yüzme havuzuna kabul edilmemektedir.

Children under thirteen years of age are not admitted to this swimming pool.

On sekiz yaşın altındaki Amerikalılara başkanlık seçimlerinde oy kullanma izni verilmez.

Americans under the age of eighteen aren't allowed to vote in presidential elections.

16 yaşın altındaki bir çocukla bir arabada sigara içmek yasalara aykırıdır.

Smoking in a car with a child under 16 is against the law.

Bu site 18 yaşın altındaki kişiler için uygun olmayan içerik içeriyor.

This site contains content not suitable for persons under the age of 18.

- 30'un üzerinde kimseye güvenme.
- 30 yaşın üzerindeki hiç kimseye güvenme.

- Don't trust anybody over thirty.
- Don't trust anybody over 30.

O, 30 yaşın üstünde ama yine de mali açıdan ailesine bağlı.

He's over 30 but still financially dependent on his parents.

- Sanırım o otuzun üzerindedir.
- Ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum.

I guess that she is over thirty.

- Hiç yaşın konusunda yalan söylediğin oldu mu?
- Yaşını yalan söyledin mi hiç?

Have you ever lied about your age?

Biletler 30 dolar, park etmek ücretsiz ve on yaşın altındaki çocuklara ücretsiz giriş.

Tickets are $30, parking is free and children under ten receive free admission.

Suudi Arabistan'ın nüfusunun 70%'i 30 yaşın altında önümüzdeki on yılda bu kişilere 2 milyon

70% of the Saudi population is under 30 and they will require two million jobs over the

- 18 yaşın altındaki kişilere alkollü içki ve sigara satışı yapmıyoruz.
- 18 yaşından küçüklere alkollü içki ve sigara satışı yapmıyoruz.

We do not sell alcoholic drinks or cigarettes to people under the age of eighteen.

- Sürücü ehliyeti almak için yeterli yaşta değilsin.
- Sürücü ehliyeti almak için yaşınız yeterli değil.
- Sürücü belgesi almak için yaşın yeterli değil.

You're not old enough to get a driver's license.