Translation of "Yüzerek" in English

Nehri yüzerek geçebilirim.

I can cross the river by swimming.

Yüzerek sağlığını güçlendirdi.

He has built up his health through swimming.

Nehri yüzerek geçmeyi denedim.

I attempted to swim across the river.

Buradan yüzerek geçebilir misiniz?

Can you swim across?

Nehri yüzerek geçebilir misin?

Can you swim across the river?

Mary yüzerek nehri geçebildi.

Mary was able to swim across the river.

Onlar nehri yüzerek geçtiler.

They swam across the river.

Nehri yüzerek geçmeyi başardı.

He succeeded in swimming across the river.

Tom nehri yüzerek geçti.

Tom swam across the river.

Tom nehri yüzerek geçebildi.

Tom was able to swim across the river.

Nehri yüzerek geçmeye çalıştı.

He attempted to swim across the river.

O, nehri yüzerek geçti.

She swam across the river.

Çocuğun nehri yüzerek geçmesi imkansızdı.

- For the boy to swim across the river was impossible.
- It was impossible for the boy to swim across that river.
- It wasn't possible for the boy to swim across the river.

Harry nehri yüzerek geçmeyi başardı.

Harry managed to swim across the river.

Onun babası nehri yüzerek geçebiliyordu.

Her father was able to swim across the river.

O gençken nehri yüzerek geçebiliyordu.

He could swim across the river when he was in his teens.

Onun nehri yüzerek geçmesi mümkündür.

It is possible for him to swim across the river.

Nehri yüzerek geçmede zorluk çekmedi.

He had no difficulty swimming across the river.

İngiliz kanalını yüzerek geçmeyi başardım.

I was able to swim across The English Channel.

Tom'un nehri yüzerek geçtiğini gördüm.

I saw Tom swim across the river.

Tom'un yüzerek nehri geçtiğini gördüm.

I saw Tom swimming across the river.

Tom nehri yüzerek geçmeye çalıştı.

Tom tried to swim across the river.

Tom nehri yüzerek geçmeyi başardı.

Tom managed to swim across the river.

Tom nehri yüzerek geçebileceğini söylüyor.

Tom says he can swim across the river.

Bu nehri yüzerek geçebilir misin?

Can you swim across this river?

Thames nehrini yüzerek geçmeye çalıştı.

She attempted to swim across the Thames.

O nehri yüzerek geçmeyi başardı.

He managed to cross the river swimming.

Tom tüm günü yüzerek geçirdi.

Tom spent the whole day swimming.

Nehri yüzerek geçmek çok zordu.

It was very hard to swim across the river.

- Nehri yüzerek geçmek imkânsız. Çok geniş!
- Yüzerek geçmek imkânsız. Nehir çok geniş.

It's impossible to cross the river by swimming. It's too wide!

- Kanal'ı yüzerek geçme planları suya düştü.
- Manş denizini yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.

She failed in her attempt to swim the Channel.

Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?

Did you have a good time swimming and surfing?

Gölü yüzerek geçmek neredeyse beni bitirdi.

Swimming across the lake almost finished me.

On iki yaşındayken nehri yüzerek geçebiliyordum.

I could swim across the river when I was twelve.

O bir şekilde nehri yüzerek geçebildi.

- He was somehow able to swim across the river.
- He somehow managed to swim across the river.

Nehri yüzerek geçen bir genç gördüm.

I saw a boy swimming across the river.

Bu nehri yüzerek geçtiğin doğru mu?

Is it true that you crossed this river by swimming?

Kanal'ı yüzerek geçme planları suya düştü.

She failed in her attempt to swim the Channel.

Sen deli misin? Nehri yüzerek geçemem!

Are you crazy? I'm not able to swim across the river!

Bugün yüzerek harika bir zaman geçirdim.

I had a great time swimming today.

Leyla nehri yüzerek geçecek kadar güçlüydü.

Layla was strong enough to swim across the river.

Onlar nehri yüzerek geçtikten sonra nefes nefeseydi.

They were out of breath after swimming across the river.

Nehri yüzerek geçmemin tehlikeli olduğunu düşünüyor musun?

- Do you think it dangerous that I swim across the river?
- Do you think it's dangerous for me to swim across the river?

Ben yüzerek nehrin öbür yakasına geçmeyi öneriyorum.

I suggest we swim across the river.

Sen bir nehri yüzerek geçtin mi hiç?

Have you ever got across a river by swimming?

Erkek kardeşim nehri yüzerek geçmeye cesaret edemedi.

My brother dared not swim across the river.

- Nehri yüzerek geçebildik.
- Biz nehirde yüzmeyi başardık.

We managed to swim across the river.

Tom yaklaşık günde bir saati yüzerek geçirir.

Tom spends about an hour a day swimming.

Mary her gün yüzerek bel ölçüsünü azalttı.

Mary decreased her waist size by swimming every day.

Erkek kardeşimin nehri yüzerek geçmeye cesareti yoktu.

My brother didn't have the courage to swim across the river.

Bu yaşlı adam gerçekten nehri yüzerek geçti.

This old man actually swam across the river.

Biz bir şekilde nehri yüzerek geçmeyi başardık.

We somehow managed to swim across the river.

Şimdiye kadar ilk kez bu nehri yüzerek geçtim.

This is the first time I've ever got across this river.

Sen hiç bu nehri yüzerek geçmeyi denedin mi?

Have you ever tried to swim across this river?

O nehri yüzerek geçmek istedi ama başarısız oldu.

He wanted to swim across the river, but he failed.

Bir çoğu ağır zırhları içinde yüzerek kaçmaya çalışıyor umutsuzca.

Many try to swim in their heavy armour, desperate to get away.

Tom bir yolunu bulup nehrin karşısına yüzerek geçmeyi başarmış.

Tom somehow managed to swim across the river.

Tom ailesini plaja götürdü ve onlar bütün günü yüzerek geçirdi.

Tom drove his family to the beach and they spent all day swimming.

Tom nehri yüzerek geçmek için yeterince iyi bir yüzücü değil.

Tom isn't a good enough swimmer to swim across the river.

- Sadece nehir boyunca yüzmek fikri beni titretti.
- Nehri yüzerek geçmenin düşüncesi bile beni titretmeye yetti.

The mere idea of swimming across the river made me tremble.