Translation of "Veriyoruz" in English

0.013 sec.

Examples of using "Veriyoruz" in a sentence and their english translations:

Müşterilerimize değer veriyoruz.

We value our customers.

Evi sana veriyoruz.

We're giving you the house.

Bunu bedavaya veriyoruz.

We're giving this away for free.

Evet, söz veriyoruz.

Yes, we promise.

Kaliteye değer veriyoruz.

We value quality.

Yoksullara para veriyoruz.

We give money to the poor.

Biz bir konferans veriyoruz.

We're having a conference.

Biz gitmene izin veriyoruz.

We're letting you go.

Biz önerilerinize değer veriyoruz.

We value your suggestions.

Biz aşırı tepki veriyoruz.

We're overreacting.

Neden Tom'a oy veriyoruz?

Why are we voting for Tom?

Yakında unutmayacağımıza söz veriyoruz.

We promise we won't soon forget.

Onu size söz veriyoruz.

We promise you that.

Gelecek Cumartesi bir parti veriyoruz.

We're having a party next Saturday.

Ürünlerimize bir yıllığına garanti veriyoruz.

We guarantee our products for one year.

Bu gece bir parti veriyoruz.

- We're giving a party tonight.
- We're having a party tonight.

Biz senin tavsiyene değer veriyoruz.

We value your advice.

Biz senin görüşüne değer veriyoruz.

We value your opinion.

Size yaklaşık on dakika veriyoruz.

We're giving you about ten minutes.

Cuma akşamı bir parti veriyoruz.

We're having a party Friday evening.

Sana bir seçme hakkı veriyoruz.

We're giving you a choice.

Bu akşam bir parti veriyoruz.

We're having a party this evening.

Yarın bir ofis partisi veriyoruz.

We're having an office party tomorrow.

Ona bir akşam yemeği veriyoruz.

We're giving a dinner for him.

Neden bunun olmasına izin veriyoruz?

Why are we allowing this to happen?

Ona doğum günü partisi veriyoruz.

We are giving him a birthday party.

Ona doğum gününde parti veriyoruz.

We are giving him a party on his birthday.

Türkçe. Bu çocuklara Türkçe eğitim veriyoruz.

Turkish. We educate these children in Turkish.

Onun karakterine ve beklentilerimize karar veriyoruz.

the moment a person's biological sex is determined.

Tom'a bir doğum günü partisi veriyoruz.

- We are giving Tom a birthday party.
- We're giving Tom a birthday party.

Tom'a doğum gününde bir parti veriyoruz.

We are giving Tom a party on his birthday.

İlk ödülü bir Japon öğrenciye veriyoruz.

We are giving the first prize to a Japanese student.

Bu akşamüstü küçük bir parti veriyoruz.

We are giving a small party this evening.

Biz yarın gece bir parti veriyoruz.

We're having a party tomorrow night.

Tom için bir akşam yemeği veriyoruz.

We're giving a dinner for Tom.

Öğrencilerimizin onu yapmasına neden izin veriyoruz?

Why do we allow our students to do that?

Onlar için bir akşam yemeği veriyoruz.

We're giving a dinner for them.

Onun için bir akşam yemeği veriyoruz.

We're giving a dinner for her.

Bu Pazar bir sukiyaki partisi veriyoruz.

We're having a sukiyaki party this Sunday.

- Ağaçlarımıza değer veriyoruz.
- Ağaçlarımızın üzerine titriyoruz.

We treasure our trees.

Arka bahçemizde genellikle barbekü partileri veriyoruz.

We often have barbecue parties in our backyard.

Tom ve ben biraz ara veriyoruz.

Tom and I are taking a break.

Bütün dünyada içerik teyit edenlere eğitimler veriyoruz.

And we teach fact checkers all around the world.

Biz yabancı turistlere vergi muafiyeti ayrıcalığı veriyoruz.

We give foreign tourists the privilege of tax exemption.

İşçilere şirket arabalarını eve götürmelerine izin veriyoruz.

We authorize the workers to take company cars home.

- Size çok değer veriyoruz.
- Size hayranlık duyuyoruz.

We think the world of you.

Bizim yerimizde cuma akşamı bir parti veriyoruz.

We're throwing a party Friday evening at our place.

Biz gelecekte daha iyi hizmet sözü veriyoruz.

We promise better service in the future.

Çoğu kez barbekü ve havuz partileri veriyoruz.

We often have barbecues and pool parties.

Bundan daha güzeli yok gibi cevaplar veriyoruz ya

We give answers as if there is no more beautiful than this.

Biz bu akşam yeni eve taşınma partisi veriyoruz.

We're having a housewarming party this evening.

Biz bunu asla tekrar yapmayacağımıza sana söz veriyoruz.

- We promise you that we'll never do it again.
- We promise you we'll never do it again.

Yağmura rağmen biz dışarı çıkmak için karar veriyoruz.

Despite the rain, we're deciding to go out.

Değer veriyoruz böyle küçük yalanlarınada çokta önemsemiyoruz takılmıyoruz yani

We value such small lies, we do not care too much.

Çok yakındın, bu yüzden sana son bir şans veriyoruz.

You were so close, so we'll give you one last chance.

Evimde 80'in üzerinde insan var. Biz bir parti veriyoruz.

There are over 80 people in my house. We're having a party.

Bu gece benim evimde Tom için bekârlığa veda partisi veriyoruz.

We're having a bachelor party for Tom at my place tonight.

Bu gece benim evimde Tom için sürpriz bir parti veriyoruz.

We're having a surprise party for Tom tonight at my place.

Hata için özür diliyor ve bunu tekrar olmayacağına söz veriyoruz.

We apologize for the mistake and promise that it won't happen again.

Türk kadınına ne oldu da şimdi tecavüze, tacize ve cinayete kurban veriyoruz

What happened to the Turkish woman now we sacrifice rape, harassment and murder

Sen harika bir iş yaptığından dolayı biz sana daha fazla para veriyoruz.

We're giving you more money because you did a great job.

- Biz onun köpeğe bakmasına izin verdik.
- Köpeğe bakmasına izin veriyoruz.
- Köpeğe bakmasına izin veririz.

We let him keep the dog.