Translation of "Tepki" in English

0.007 sec.

Examples of using "Tepki" in a sentence and their english translations:

Tepki veriyor.

He reacts.

- Aşırı tepki veriyorsun.
- Aşırı tepki gösteriyorsun.

You're overreacting.

Ve tepki gösterme.

and not react.

Olumlu tepki verecektim

I would react with positivity,

çabuk tepki gösterirler

they react quickly

Aşırı tepki göstermeyelim.

Let's not overreact.

Aşırı tepki göstermiyorum.

I'm not overreacting.

Anında tepki gösterdim.

I reacted instantly.

Aşırı tepki veriyorsun.

You're overreacting.

- Bence aşırı tepki veriyorsun.
- Sanırım aşırı tepki veriyorsun.

- I think you're overreacting.
- I think you are overreacting.

Bu bir tepki değildi.

This was not impulse.

O aşırı tepki veriyor.

He's overreacting.

Tom aşırı tepki veriyor.

- Tom is overreacting.
- Tom exaggerates.

Hızla tepki göstermek zorundaydık.

We had to react quickly.

Tom nasıl tepki gösterdi?

How did Tom respond?

Tom nasıl tepki verdi?

- How did Tom respond?
- How did Tom react?

Aşırı tepki göstermek istemiyorum.

I don't want to overreact.

Aşırı tepki göstermeyi bırak.

Stop overreacting.

O buna tepki gösterdi.

She reacted to that.

Tom tepki göstermemeye çalıştı.

Tom tried to show no reaction.

Sanırım aşırı tepki gösterdim.

I think I overreacted.

Aşırı tepki göstermiş olabilirim.

I may have overreacted.

Farklı şekilde tepki vermeliydim.

- I should've reacted differently.
- I should have reacted differently.

Tom tepki göstermeye çalışmadı.

Tom tried not to react.

Nasıl tepki göstereceğimi bilmiyordum.

I didn't know how to react.

Herkes nasıl tepki verdi?

How did everyone react?

Sürprizlere iyi tepki veremem.

- I do not react well to surprises.
- I don't react well to surprises.

İçgüdüsel olarak tepki gösterdim.

I reacted on instinct.

Onlar bir tepki istiyorlar.

They want a reaction.

Tom nasıl tepki verecek?

How will Tom react?

Aşırı tepki göstermek istemiyoruz.

We don't want to overreact.

Doğal olarak tepki gösterdim.

I reacted instinctively.

Kim aşırı tepki veriyor?

Who's overreacting?

Ben aşırı tepki veriyorum.

I'm overreacting.

Biz aşırı tepki veriyoruz.

We're overreacting.

Tom öfkeyle tepki gösterdi.

Tom reacted angrily.

Tom kötü tepki gösterdi.

Tom reacted badly.

Tom hemen tepki gösterdi.

Tom reacted immediately.

Tom anında tepki gösterdi.

Tom reacted instantly.

Tom olumsuz tepki gösterdi.

Tom reacted negatively.

Onların hepsi tepki gösterdiler.

They all reacted.

Aşırı tepki veriyor muyum?

Am I overreacting?

Aşırı tepki gösterdiğimi sanmıyorum.

- I don't think I'm overreacting.
- I don't think that I'm overreacting.

Halk gerçekten tepki veriyor.

The public is really responding.

Piyasalar nasıl tepki verecek?

How will the markets react?

Aşırı bir tepki idi.

It was an overreaction.

Tom'dan hiç tepki gelmedi.

There was no reaction from Tom.

Ben tepki göstermemeye çalıştım.

I tried not to react.

Tom hızla tepki gösterdi.

Tom reacted quickly.

Sami şiddetlice tepki gösterdi.

Sami reacted violently.

Sami hızla tepki verdi.

Sami reacted quickly.

Tom ona tepki gösterdi.

Tom reacted to that.

Tom, aşırı tepki gösterdi.

Tom overreacted.

- Tom cümleye kızgınca tepki gösterdi.
- Tom hükme öfkeyle tepki gösterdi.

Tom reacted angrily to the sentence.

Toplumumuzdaki kutuplaşma bir tepki değil,

Polarization in our society is not impulse,

Ve nasıl tepki verdiklerini izliyor.

and see how that mollusk reacts.

Tom'un aşırı tepki gösterdiğini düşündüm.

- I thought Tom was overreacting.
- I thought that Tom was overreacting.

Nasıl tepki göstereceğimizi görmek istiyorlar.

They want to see how we react.

Tom tepki gösteren ilk kişiydi.

Tom was the first to react.

Böyle tepki göstermen çok kötü.

It's too bad that you're reacting like this.

Bence aşırı tepki gösteriyor olabilirsin.

I think you might be overreacting.

Tom aşırı tepki göstermemeye çalıştı.

Tom tried not to overreact.

Tom'un nasıl tepki göstereceği belirsizdi.

Tom was uncertain how to react.

Kötü habere nasıl tepki verdi?

How did he react to the bad news?

Seyirciler alkışlarla konuşmacıya tepki gösterdi.

The audience members reacted to the speaker with applause.

Tom buna nasıl tepki verdi?

How did Tom react to that?

Tom karara hiçbir tepki göstermedi.

Tom showed no reaction to the verdict.

Sanırım herkes aşırı tepki gösteriyor.

I think everyone's overreacting.

Tom uygun olarak tepki gösterdi.

Tom reacted appropriately.

Tom savunur şekilde tepki gösterdi.

Tom reacted defensively.

Tom içgüdüsel olarak tepki gösterdi.

Tom reacted instinctively.

İkimiz de aşırı tepki gösterdik.

We both overreacted.

Onların ikisi de tepki gösterdiler.

They both reacted.

Tom'un aşırı tepki vermemesini istedim.

I asked Tom not to overreact.

Herkesin tepki verme tarzına inanamıyorum.

I can't believe the way everyone is reacting.

Onların aşırı tepki göstermemelerini istedim.

I asked them not to overreact.

Onun aşırı tepki göstermemesini istedim.

I asked him not to overreact.

Dan normal olarak tepki göstermiyordu.

Dan wasn't reacting normally.

Tom nasıl tepki vereceğini bilmiyordu.

Tom didn't know how to react.

Şimdi sadece aşırı tepki gösteriyorsun.

Now you're just overreacting.

Öfke hissettiğinizde sadece tepki göstermeyin.

When you feel anger - just don't react.

Üzgünüm. Aşırı tepki verdiğimi biliyorum.

I'm sorry. I know I overreacted.

Tom'un nasıl tepki verdiğini hatırlamıyorum.

I don't remember how Tom reacted.

Sınıf arkadaşlarınız nasıl tepki verirdi?

How would your classmates react?

Tüketici grupları öfkeyle tepki gösterdiler.

Consumer groups reacted angrily.

İlk önce nasıl tepki gösterdin?

How did you first react?

Leyla'nın tepki gösterecek zamanı yoktu.

Layla had no time to react.

Tom'un tepki gösterecek zamanı yoktu.

Tom had no time to react.

Aşırı tepki gösterdiğimi düşünüyor musun?

Do you think that I'm over-reacting?

Tom bu şekilde tepki göstermemeliydi.

Tom shouldn't have reacted that way.

Ben yeterince hızlı tepki vermedim.

I didn't react fast enough.

Tom yeterince hızlı tepki vermedi.

- Tom didn't react quick enough.
- Tom didn't react fast enough.

Nasıl tepki vereceğinden emin değilim.

I'm not sure how to react.

Tom çok çabuk tepki gösterdi.

Tom reacted very quickly.

Aşırı tepki verdiğini düşünmüyor musun?

Don't you think you're overreacting?

Tom tepki gösterecek vakti yoktu.

Tom didn't have time to react.

Tom'un nasıl tepki vereceğini bilmiyoruz.

We don't know how Tom will react.

- Biraz aşırı tepki gösterdiğini düşünmüyor musun?
- Biraz aşırı tepki verdiğini düşünmüyor musun?

Don't you think you're overreacting just a little bit?

Ama hislere çok fazla tepki veriyor.

but it is highly responsive to them.