Translation of "Uyandırmamak" in English

0.004 sec.

Examples of using "Uyandırmamak" in a sentence and their english translations:

Onları uyandırmamak için dikkatli olun.

Be careful not to wake them up.

Onu uyandırmamak için dikkatli olun.

- Be careful not to wake him up.
- Be careful not to wake her up.

Sanırım Tom'u uyandırmamak en iyisi.

I think it's best not to wake Tom up.

Tom'u uyandırmamak için dikkatli ol.

Be careful not to wake Tom up.

Bebeği uyandırmamak için sessiz ol.

Be quiet so you don't wake up the baby.

Sami karısını uyandırmamak için dikkatliydi.

Sami was careful not to wake his wife.

O, aileyi uyandırmamak için sessizce geldi.

He came in quietly in order not to wake the family.

Lütfen Tom'u uyandırmamak için sessiz ol.

Please be quiet so you don't wake Tom up.

Tom bebeği uyandırmamak için sessizce konuştu.

Tom spoke quietly so he wouldn't wake the baby.

O, bebeği uyandırmamak için sessizce içeriye geldi.

- She came in quietly so as not to wake the baby.
- She came in quietly so she wouldn't wake up the baby.

Bebeği uyandırmamak için ayak uçlarına basarak yürüdüm.

I tiptoed to avoid waking the baby.

Jim bebeği uyandırmamak için odaya sessizce girdi.

Jim entered the room quietly so he wouldn't wake the baby.

Tom; Mary'yi uyandırmamak için kapıyı sakince açtı.

Tom opened the door quietly, so he wouldn't wake Mary up.