Translation of "Ulaşabiliyordu" in English

0.003 sec.

Examples of using "Ulaşabiliyordu" in a sentence and their english translations:

Devlet başkanına yalnızca yüksek memurlar ulaşabiliyordu.

Only high officials had access to the President.

Bilim insanına ulaştığı kadar kolaylıkla ulaşabiliyordu. Büyük bir esnekliği vardı.

as with a businessman, an intellectual, a scientist. He had wonderful ductility.