Translation of "Tutması" in English

0.004 sec.

Examples of using "Tutması" in a sentence and their english translations:

Sözünü tutması konusunda ona güvenebilirsin.

You can trust him to keep his word.

Deniz tutması tek sorun değildi.

Sea-sickness wasn't the only problem.

Tom'un bir avukat tutması gerekirdi.

- Tom should've hired a lawyer.
- Tom should have hired a lawyer.

Sami'nin kamerayı açık tutması gerekiyordu.

Sami should have kept the camera on.

Lütfen bana biraz uçak tutması ilacı verin.

Please give me some airsickness medicine.

Lütfen uçak tutması için bana ilaç getirin.

Please bring me some medicine for airsickness.

TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır.

TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state.

Bu eldivenlerin ellerimi yeterince sıcak tutması gerekiyor.

These gloves should keep my hands warm enough.

Çocuklar için bir araç tutması ilacı istiyorum.

I'd like some motion sickness medicine for children.

Her çalışanın kendi aracını mükemmel şekilde tutması gerekiyor.

Every employee is supposed to keep his own vehicle in perfect condition.

- Birinin sözlerini tutması gerekir.
- Biri sözlerini tutmalı.
- İnsan sözlerini tutmalı.

One should keep one's promises.

- Onun için sözünü tutmak kolay değildi.
- Onun sözünü tutması kolay değildi.

It wasn't easy for him to keep his promise.